38.bölüm

2.6K 217 40
                                    

Sen benim yaşadığım en güzel mevsimimsin....

Mina'dan ;

"Yeter artık ağlamaktan için dışına çıktı güzelim."

Abim hala bana bunu söylüyorken benim ağlamam normal miydi ? Tabii ki normaldı çünkü Eslem hiçbir zaman bana öyle davranmamiştı.
O küçük yüreğinde bana karşı bir nefret beslediği kesin ama ben ona haberim yokken ne yapmış olabilirdim ki.
Abim sınırlenmiş olmalı ki ;

"Tamam Mina nasıl yapmak ıstersen öyle yap gözün şişip kızarana kadar ağla seni kendi halıne bırakıyorum. "

Al ya yine atar yaptı gidiyor Mehir buna nasıl dayanıyor anlamıyorum ha.Bugünlerde ergenlik dönemine girmiş gençler gibi atar yapıp duruyor.
Anlamıyorum ya ne oldu bu çocuğa.
(Kendimi anne gibi hissedim.bir an).

Abla lavaboya kadar gitmişti ;

"Çok bekletmedin demi yavrum."

Allahım sen bu ailenin çocuklarını hayırlı evlat eyle.
Bence bu en  hayırlı  bir dua idi.çünkü bir insanin hayırlı evladı olması demek öldükten sonra amel defterinin kapanmayacağı anlamına gelir öldükten sonra bile evladının yaptığı her hayırlı iş ailesine sevap olarak dönecektır..

Ablanın benim cevabımi beklediğini unuttum için kızaran bir adet surat ile cevap verdim ;

"Önemli değil Abla."

O annelere ait ama benim hiç  göremediğim bir gülümseme ile cevap verdi...

Sonra içerden koşturup kucağıma doğru atlayan küçüğüm ile neye uğradigimi şaşırdım.
Sonra mini minacik eleri ile yanağımda ağlamadan kalan göz yaşlarımi silip ;

"Seni ağlattım için özür dilerim Mina abla bir daha seni asla ağlatmiyacagim."

Bende ona aynı onun gibi tüm sıcakliğim ile sarılıp gül kokusunu içime çektim.
Sonrada tüm yüreğimde ki yangını unutup ;

"Kuzum bugün bana niye böyle davrandın."

Eslemin utandığını belli eden her utandığında kızaran yanaklarını tutup yiyesim gelsede şu an ciddi bir ortam da olduğum için kendimi tutum ;

"Bazi yanlış anlaşmadan ötürü seni kırdığım için özür dilerim affınıza sığınıp beni affedmenizi bekliyorum efendim."

Allahım, ya yerim ben bu aklı kuzumu yer yer bitirim.
Ellerimi karnına götürüp yaralarına dikkat edip gidaklamaya başladım bir yanda da kelimelerini tekrar ediyordum çünkü çok hoşuma gitmiştı.

"Bende sizin özürünüzü kabul ettim efendim."

Nefes nefes kalmış aklı,  biricik kızım ilk göz ağırım Allahımin en güzel emanetı bır şekilde ;

"Yeter Mina ablacigim karnım çok ağrıdı."

Bende kuzumu alıp içeriye geçtim herkes oradaydı ve Rüzgar telefon kulağından donmuş bir şekilde biri ile konuşuyordu.
Konuşmasini bitirince abim ile konuşmaya başladılar duyduklarımi kanımin donmasini sağlamisti
Yazıkti yine imtahan bizi bekliyordu eğer Rüzgarın babasına  bir şey olursa Rüzgarın dayanacak gücü kalır miydi ?

Kalmak zorundaydi bizim için en öncelikle babası için güçlü kalmak zorundaydi yanlız değil biz vardık yanında onu seven dostu kızı ve ben vardım herşeye rağmen her zaman güçlü olan kendi vardı.

Ama güçlü olan duvarları yıkılmaya başlamış olduğunu burdan göre biliyordum çünkü Rüzgar hiçbir zaman başka birinin yanında ağlamazdi ama ağlıyordu.

En Güzel İmtihanimsin .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin