42.Bölüm

2.7K 229 37
                                    

Belki biz Yusuf ve Züleyha kadar Fatma ve Ali gibi olmayız ama biz herkesin yıllar sonra dilinde dolandırdiği bir sevda türküsü olabiliriz..

Mina'dan

Mehir ile eve gelmiştık.
Kapıyı çalıp beklerken ağlamaktan halak olmuş kardeşim benden zor tutunuyordu.
Sevdasinin gidecek olması canın yakıyordu.
Onu anlıyordum ama sabır etmesi gerekti orda ki insanların abime daha çok ihtiyaçi vardı.

Biliyor gönülden inanıyordum Mehirde bunu biliyordu ama daha sevdasını dile getirmeden.savaş meydanınına göndermek zorunda olduğunu bilmek canını yakıyordu.

Kapı açılınca teyzeciğim tüm heyecanı ve mutluluğu sönmüştü.
Artık beni istemiyordu herhalde iki gün yoktum ya bensiz hayatın güzel olduğu tanısına varmişlar beni görünce de üzülmüşlerdi.

"Kuzum Minam hani Eslemim."

Ay mal kafam ay salak kafam ay şeytana uyan iyice zayıflayan nefsim ay.
Aldınmi şimdi Hafıze annenin günahını oh iyi oldu sana Mina içinden bir daha  bilmeden yorum yapma.
Söylediğim kelimenin farkında olmadan sorusuna cevap verdim Teyzecigimin.

"Abim ile."

Bana öyle bi baktı ki hala bana  kırgın olduguna inanamıyorum der gibi.

"Tamam yavrum.Ay Allah. Kapıda kaldınız be kızım geçin hadi içeriye."

Biraz kenara kayıp,
Sonra kendini birazdaha toplasada gözaltı morarmış , torbalar oluşmuş biraz da gözlerinde kızarıklık olan Mehir'e döndü ;

"Ay yavrum senin neyin var gülüm."

Allahim Ya ne yapacağımi bilmiyorum bana ve çevremdeki insanlara iyi davranan bu iki yüreğe nasıl davranacağımı bilmiyorum.
Herşeyi unutuyum diyorum ama gerçekler bir bir her fırsatta yüzüme vuruyor.
Allahım sen benim aklıma mukayyet ol.
Gönlüme sabır ver ve en kısa zamanda bu olaylardan kurtulmam için kapı aç.Mehir ise ;

"Iyim efendim biraz rahatsızım."

Doğru yalan değil her yönden rahatsız gönlü rahatsız kalbi rahatsız vücudu bu olanları kaldıramasam diye rahatsız.
Içeriye doğru ilerliyor ve Hafıze annemi dinliyorduk.
Ben söylediğim kelimeden cidden habersizdim ;

"Rahatsız olan gönülün ilacı 5 vakit namazda gizli güzel kızım. Bir abdest al ve iki rekatta olsa namaz kıl ki Gönlünde ki yara biraz kapansin."

Haklıydı banada böyle öğretmişlerdi bende böyle öğrenmiştım.
Sonra kocaman salonun ortasında bizim konuşan ikilinin konuşmasina kulak vermek yerine gözüm  kocaman kanepeye yayılmış uyuyan   kişi de takılı kaldı.
Bu daha gitememiş mi ?
Hafıze annem Mehir ile konuşmasini bitirmiş benim baktığım yere bakınca açıklama yapmaya başlamıştı ;

"Allahimim Emaneti yurt dışında geldiği için Türkiyeyi gezmek istiyormus bir ay burda duracak ıstanbulu gezecek.
Hem rahat ol yavrum siz süt kardeşisınız."

Diğerlerini pek dinlemesemde son cümle benim için önemliydi öyle olmasaydı eğer bana haram bir genç ile aynı evde kalmaz abimin merak ettim evinde kalırdım.
Bunu duyduğum iyidi çünkü süt kardeş ile nikah düşmüyor böylelikle haram olmuyordu.
Rahat bir nefes alıp abdest almadan gelen Mehirin sorusuna cevap verdim ;

"Süt kardeşim kuzum yurt dışından geldi."

Çaktırmayın hangi ülkeden geldiğini unuttum.
Mehirin bir şey demesine fırsat vermeden ;

"Aman sen bu ayıyı boşver bız oadamiza gidelim.
Ben sana ve kendime rahat bir şeyler ayarlarım sende namazını kıl.Sonra muhabbet edelim."

En Güzel İmtihanimsin .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin