30.Bölüm

3.4K 311 95
                                    

Mina'dan

Dün geceki olanlar ile huzur dolu bir uykuya kucak açmış ve uyanmıştım.
Ama uyandığım saatin erken olduğunun farkındaydim çünkü gökyüzü kızıla yakın bir rengteydi.
Komidinin üstünde duran telefonun yanıp sönen ışığı dikkatimi çekmiştı.
Elime alıp baktığımda dün akşam telefonunda adını değiştırdigim imanimin yarısı mesaj atmıştı.
Onun ismini okumak midemde garip bir his uyandırmiştı.

Imanimin yarisi;

"Sevdam niye doğum günün olduğunu söylemedin hiç olmazsa küçük bir pasta keserdik."

"Şimdi sen nerden öğrendin diye soracaksın sen sormadan ben söyleyim.Kolumda ki izden küçük bir şekilde 6 Temmuz yazıyordu.Şimdi sende bak savdam koluna."

Bakmıştım bendede 2 ağustos yazıyordu demektirki imanimin yarısının doğum günüydü.
Ve bir tane daha mesaj atmıştı.

"Okudun herhalde okumasanda ben okudu sayıyorum orda gördüğün tarih benim gibi yakışıklının dünyaya geldi tarih ışte."

Gülümsemiştım gerçekten seviyormuşum da haberim yokmuş.Özlemişim delice, hissetmemişim, düşüncelerimle bile aşkımızı harama sokmamışım Elhamdülillah çok şükür yarabbim sana.
Tertemiz sevmişim ben onu...

Boğazımda oluşan kuruluk hissi ile mutfağa doğru yol almak üzere üstümde ki çilekli pijamalari yok sayarak güzelim yatağımdan kalktım.
Saçım ise yandan iki tane örgülüydü anlayacağınız tam ilk okul çocuğu havasındaydim.

Mutfağa ulaşmak için dar bir koridordan geçmem gerekti sabahın erken saatleri olduğu için dar koridor hala karanlıktı kendimi korku filimi repliği içinde gibi hissediyorudum
Şimdi karışıma zaten bir suit çıkacaktı.
Salak salak konuşma be.

Ve evet valla dediğim oldu mutafak tezgahında biri vardı arkası dönük olduğu için kim olduğunu bilmiyordum.
Kendimi yırtarak

"Anneeeeee hırsızzzzzz varrrrr imdat adammmm öldürüyorrrrrrlar."

Bir yandan bağırıyor kendimi yirtiyor bir yandan da bir güzel vuruyordum bizim bay hırsıza. Allahım sen beni affet bizin hırsız beni böyle gördü hem onu hemde kendimi günaha soktum.
Bir yandan hala vururken bir yandanda bağırıyordum bizim bay hırsız gelip ağzıma elini kapatıp;

"Şşş güzelliğim sakın ol.Benim"

Güzellim derken, bana dokunurken.
Gebertirim.Ya salak bide bana sarılıyor ben onun dev kolarinin altında debelenip dururken o kulağıma fısıldadığı şeyle kendime geldim ama hala onun kolari arasındaydim,bir nebzede sakinleşmiş bir şekilde onu dinledim kulağıma fısıldadigi şey'leri

"Şşş ! Güzellim taman sakın abicim benim Deniz."

Sakinleşince onun kolarindan çıkıp kendimi sandalyeye zor attim.
Deniz beyin niçin böyle bir şey yaptığını bilmiyordum ama yıllardır hissetmediğim baba sıcaklığını hissetmiştım ilk defa.
Deniz beye baktığımda dolabı açıp bana su doldurup.

"Al güzelim iç rahatla konuşalım"

Sabır, sabır ve ya sabır bu adam bana niye böyle davranıyor ya.
Verdiği suyu titreyen elimle alıp bir güzel içtim biraz daha sakinleşmiştim.
O değil de bunlar olurken Hafize annem ve babam nerede.

Deniz beyde sandalyeyi çekip yanıma oturdu tam konuşacak iken kapı çaldı.

"Sen dur güzelim biraz daha topla kendini ben açarım kapıyı."

Allahım dün herşey ne kadar güzeldı tüm düğümler çözüldü sanarken aslında hiçbir düğüm açılmamiş noluyordu ? Deniz beyin bizde işi neydi o da dinine bütün bir kişiydi nasıl kendine haram bir bayana sarıla bilirdi? En önemlisi bu saate gelen kimdi.

En Güzel İmtihanimsin .Where stories live. Discover now