-48.Bölüm-

1.8K 163 640
                                    

Medya>>Kairis *-*

Şarkı>>Justin Bieber- Beauty And A Beat *-*

************

''İnanamıyorum baba olacağım.'' Chanyeol, Baekhyun'u kucağına alıp etrafında döndürürken; Baekhyun'u muayene eden doktorun, şaşkın ama tebessüm eden bakışlarına maruz kalıyorlardı.

''Chanyeol, sakin olur musun?'' Baekhyun, elleri ile onun omzundan destek alıyordu.

''Haklı çıktım ve çok mutluyum.'' Chanyeol, Baekhyun'u döndürmeyi durdurdu ve şimdi yukarıdan ona bakıyordu. ''Minik bir bebeğimiz olacak.''

''Öyle.'' Baekhyun, Chanyeol'e bakarken gözlerinin içi gülüyordu. Chanyeol'un ona böyle aşık olacağı ve ondan hamile kaldığı için böyle tepki vereceğini daha önceden söyleselerdi hayatta inanmazdı, ama şimdi oluyordu. Dolan gözlerini saklama gereği duymadı ve bakmaya devam etti.

''N'oldu?'' Chanyeol, şaşkınca sorduğunda Baekhyun, sorun yok anlamından başını salladı.

''Hiçbir şey sadece çok mutluyum.''

''Kıyamam ki'' Chanyeol, onun başını tutup göğsüne yasladı.

''...'' Baekhyun, sesini çıkarmadan ona sarıldı.

''Öhöhöh!'' Doktor onlara varlığını belli etmek için öksürmüştü. ''Bölmek istemezdim ama sizi kadın doğuma- yani erkek- bir dakika daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığım için garip oldu. Özür dilerim. Ancak sizi yönlendireceğim kişi doğum alanında uzman bir hekim ve eminim size daha ayrıntılı bilgi verecektir.'' Dedi doktor.

Baekhyun ve Chanyeol şimdi ona bakıyordu. ''Anladık. Sorun değil. Garip göründüğünü biliyoruz.''

''Hayır ondan değil. Yani büyülü bir dünya da böyle şeylerin olması gayet normal ama ben ilk kez karşılaştığım için o yüzden oldu. Kusuruma bakmayın.'' Doktor kendini açıklamaya çalıştı.

''Önemli değil.'' Baekhyun, gülümsedi. ''Bizi gitmemiz gereken yere yönlendirseniz yeterli. ''

''Tabi ki hemşireyi çağırayım.'' Dedi doktor ve telefonu eline aldı.

************

''Çıldırmak üzereyim!'' Kai, ellerini saçlarının arasından geçirdi. ''Kafayı sıyırmama az kaldı. Yemin ediyorum az kaldı.'' Salonun ortasında bir ileri bir de geri yürüyüp duruyordu.

''Sakin ol dostum.'' Kris, oturduğu yerden ona baktı. ''Biraz daha dolanmaya devam edersen seni izlemekten kusacağım.''

''Anlamıyorsun Kris. Sehun'a olan çekim o kadar fazla ki kendime karşı koyamıyorum. Bana gülümsediğinde kalbim çıkacakmış gibi atıyor ve ben bundan nefret ediyorum. Aşık olacak onca insan varken neden o?'' Kai, Sehun'a aşık olduğunu kabul etmişti. Kabul etmek istemediği şey, her şeyi bir kenara nasıl bırakacağıydı. Sehun ile birlikte olup kaçabilirdi ama ömürlerinin sonuna kadar kaçarak yaşamak aptallıktı. Özellikle de biri ölümsüz diğeri de yarı ölümsüzken...

''Bunu sen değil kalbin seçiyor. Farkındasın değil mi?'' Kris, arkadaşının yüzüne baktı. ''Sehun'a aşık olmak senin suçun değil. Bunu biliyorsun. Üstelik aşık olduğunu kabul ettiğine göre, neden bu şekilde dünyanın sonu gelmiş gibi davranıyorsun? Sadece anı yaşa. Onu seviyor musun! O zaman sevmeye devam et. Onu koruman mı gerekiyor? Koru... Kai, ondan kaçmak çözüm değil. Her şeyi Sehun'a anlatabilirsin. Buraya neden geldiğini, amacının en başından beri ne olduğunu... Sehun'un güvenini kaybetmektense doğruları söyleyerek onun sana daha çok güvenmesini ve bağlanmasını sağlayabilirsin.''

NOVICE  WITCH'S LOVE ✔Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz