60. BÖLÜM

552 47 20
                                    

''Düzgün yapın şunu!'' Somi ikiliye bağırdığında, zaten iki saattir bunu yapmaya çalışıyorlardı.

''Daha ne yapmamızı bekliyorsun!?'' Kai, karanlıkta parlayan lila gözlerle ona bakarken söyledi. ''İki saattir aynı şeyi yapıyoruz. ''

''Daha fazlasını yapmamız demek sana zarar vermemiz anlamına gelir.'' Parlayan mavi gözler de Somi'ye bakıyordu. İkisinin eğitiminden o sorumluydu.

''Madem öyle yapın o zaman'' dedi genç kadın.

''Kafayı mı yedin sen! Kendini yaralatmak mı istiyorsun?'' Kai, normal haline dönerken derin bir nefes aldı.

''Bir şey olmaz bana, siz dediğimi yapın.'' Somi, kendinden emindi. İkisinin daha iyi olmasını sağlamak istiyordu. Yaklaşan savaşta Sehun'a yardım etmek istiyorlarsa, büyüye bağışıklık kazanmaları lazımdı. Yeşile dönen gözlerin ardından alnında parlamaya başlayan yıldız işareti, büyü yapmaya hazırlandığı anlamına geliyordu.

''Somi, cidden buna gerek var mı?'' Kai, gelecek olan şeyin farkında olduğu için savunma haline geçmişti. Ayakları sağlamca yere basıyordu.

''Durmayacağını biliyorsun Kai, boşuna uğraşıyorsun.'' Chanyeol de onun gibi sağlam bir pozisyon aldığında cadıya odaklanmışlardı. Çünkü her seferinde canları yanıyordu.

Somi'nin ağzından kelimeler fısıltı halinde çıkmaya başladığında; Kai ve Chanyeol başlarında oluşan keskin ağrı yüzünden elleri ile orayı tuttular.

''Somi, cidden... bu ... çok acıtıyor.'' Kai, acı ile birlikte vücudundaki kemiklerin de kırılmaya başladığını hissediyordu. Chanyeol'un de durumu aynıydı. Acı ile kıvranırlarken, cadının durmaya niyeti yoktu. Onlara öğrettiği şeyi yaptırmadan durmayacaktı.

Kai, renk değiştiren gözler ve yüzünden aşağı inen siyah damarlar çıkınca; Somi'nin etkisinden kurtulmak için hareket etti. Hızlıca arkasına geçtiğinde çarptığı duvar ile geri savruldu. Aynı anda Chanyeol de saldırmıştı. Acı giderek artarken bir an önce onu durdurmalıydılar. Aynı şekilde Chanyeol'de savrulduğunda, Somi büyü yapmayı bıraktı ve düz bir ifade ile yerde yatan ikiliye baktı.

''Ah! Cidden böyle mi yapacaksınız!'' Kai'ye doğru ilerledi. Yerde yatan kardeşinin yanına geldiğinde ayağı ile bacağını dürttü.

Kai, yattığı yerden ona bakıyordu. Normale dönmüştü. ''Yaptığın şeyin ne kadar can acıttığını bilsen... kardeşinin canını yakmak bu kadar mı hoşuna gidiyor?''

Somi omuz silkti. ''Bu kadar güçsüz olabileceğin aklıma gelmemişti. Sonuçta aynı kanı taşıyoruz.'' Kai'ye elini uzattı.

Yerden kalkması için ona uzatılan eli tuttuğunda yeniden ayağa kalkmıştı. Göz devirdi Kai. Laf sokmalar bitmeden devam ediyordu. Onları kabul etmişti. Ablası ve iki abisinin olması garip gelse de kabul etmişti. ''Güçsüz falan değilim ben, sadece sen özel cadılardan biri olduğun için böyle oluyor.''

Somi, Chanyeol'un yanına gelip onun da yerden kalkması için elini uzattı. ''Ver elini kurt yavrusu.''

Chanyeol yeni lakabını hala hoş bulmuyordu. Eli yakaladı ve ayağa kalktı. ''Şu şekilde seslenmesen olmaz mı?'' üzerine bulaşan tozları silkelerken konuştu.

''Ağzımı alıştırıyorum.'' Dedi. ''Bebeğin doğunca ona bu şekilde seslenmeyi düşünüyorum.'' Kıkırdadı. ''Sonuçta usta cadısı benim.''

Göz devirdi Chanyeol. ''Yarı cadı olacağı gerçeğini unutmuyorsundur umarım.''

''Yok hayır. Süper alfanın çocuğu da baskın cadı olacak diye bir kural yok ya.'' Somi, kenarda duran çantasını aldı ve sırtına taktı. ''Neyse gidelim hadi. Epey yorulduk.''

NOVICE  WITCH'S LOVE ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin