NOVICE WITCH'S LOVE ✔

-53. Bölüm-

Medya>>SeKai *-*

Şarkı>> EXO- Lightsaber(JPN ver.)

*************

"Günaydın bebeğim." Kai, arkasından ona sarılan Sehun'a söylemişti.

"Günaydın." Sehun, yüzünü Kai'nin sırtına yasladı. "İlk benim günaydın demem gerekmiyor muydu? Üstelik senin gömleğinle birlikte kahvaltıyı da benim hazırlamam lazımdı." Sehun, uyandığında Kai'yi yanında görememişti. Normalde böyle zamanlarda kahvaltıyı onun hazırlaması gerekirdi.

"Aşırı derecede tatlı görünüyordun. Bende uyandırmak istemedim." Kai, omleti tavada havaya atıp çevirdi.

"Hmm, öyle miydim?" Sehun'un hoşuna gitmişti.

"Evet, bebeğim."

"Bana bu şekilde davranmaya devam edeceksin değil mi?"

"Nasıl ?"

"Böyle işte" Sehun geri çekildiğinde, Kai de ona bakmak için dönmüştü.

"Anlamadım?" Kai ona yukarıdan bakıyordu.

"Böyle işte... Bebeğim demen sonra sevimli davranman. Gerçekten sevgiliymişiz gibi hissettiriyor." Sehun, gülümsedi.

Kai, kaşlarını kaldırdı ve ardından, "Özür dilerim. Benim aptallığım yüzünden hala şüphe etmekte haklısın... Ama Sehun sana söz verdim ve ben cidden bu sözümü yerine getirmek istiyorum. Üstelik sevgiliymişiz gibi de ne demek?"

Sehun gözlerini genişçe açıp, "Hayır hayır öyle demek istemedim Kai. Sana inanıyorum. Sadece çok güzel ve ben daha önce hiç böyle hissetmediğim için biraz yadırgıyorum. Yoksa cidden sana inanıyorum." dedi, Kai'nin asılan yüzü ona açıklama yapmasına neden olmuştu.

"Anladım." Dedi Kai. Ocağın altını kapatıp yeniden ona baktı. Sehun'un yüzünü avuçlarının arasına aldığında gülümsüyordu. Eğilip alnını öptü ve "Bana güvenmen konusunda seni yanıltmayacağım." Geri çekildiğinde Sehun'un gözlerine bakmıştı.

Sehun gözlerini kırpıştırdı. Ardından yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. "O zaman, bugün benimle hastaneye gelecek misin?"

"Eh?"

"Suho'nun dediği şey için."

"Ah!" Kai anladığında başını salladı. "Tabi ki, ama ondan önce kahvaltımızı yapalım mı?"

"Olur. Kahvaltımızı yapalım ondan sonra gideriz."

"Hadi o zaman sen masaya geç. Ben servisi yapayım." Kai onu döndürdü ve masaya doğru hafifçe itti.

Sehun kıkırdamıştı. Masaya otururken yüzünde aptal bir gülümseme vardı ve sanırım buna alışabilirdi.

***********

"Onun burada ne işi var abi?" Somi, uyandığında ilk gördüğü insanın Jongdae olmasından dolayı odasında bağırmıştı.

Jongdae, ne olduğunu bile anlamamıştı. "Somi lütfen... ben iyi olduğundan emin olmak için-"

"Ne? Uyuyor olmamdan mı faydalanmaya çalışıyordun?" Somi ona resmen tıslıyordu.

"Ha-hayır yemin ederim öyle bir niyetim yoktu." Jongdae panikle açıklamaya çalışırken, Suho gürültü yüzünden odaya gelmişti bile.

"Seni sapık!" Somi sağlam olan kolu ile ona küçük yastıklardan birini attığında, şans eseri yanlış hedefe çarpmıştı.

"Somi!" Suho'nun sesi sert çıkmıştı.