İnanmak İstiyorum

336 23 7
                                    

Care'den


Ölünce bütün acıların sona ermesi gerekmiyor muydu? O halde neden bu kadar acı hissediyordum? Mağaranın duvarına kanımı sürdükten sonra olanları hatırlamıyordum ama öldüğümü biliyordum. Çünkü Tom bana aksi halde asla o kadar umutsuz gözlerle bakmazdı. O muhteşem yeşil gözlerdeki hüznü hatırladıkça daha çok acı çekiyordum. Onu bir daha asla göremeyecektim ve bu bana katlanılmaz bir acı veriyordu. Ölüler geride kalanları gerçekten özlüyor muydu? Tom, Klaus, Harry...

"Ne demek iki kalp var?" 

Klaus'un sesine çok benzeyen bir ses duyduğumda ne olduğunu hala anlamıyordum. O ölmüş olamazdı değil mi? Onunda ölmesi fikrine katlanamazdım. Benim onları korumam gerekiyordu.

"Dikkatli dinle Klaus, ayırt edebileceğine eminim"  

Bu sefer Kol'un sesini duyduğumda bir gariplik olduğunu anlamıştım. Hepimiz ölmüş olamazdık. O zaman neler oluyordu? Kendimin öldüğüne emindim. Silas beni öldürmüştü. Eğer öyleyse..

"Bu doğru olamaz. Bunu ona nasıl yaparsın?" 

Klaus'un öfkeli sesi ve ete çarpan yumruk sesi odada yankılanırken neler olduğunu anlıyordum. Bir şekilde bana vampir kanı vermeyi başarmışlardı. 

"Beyler sakin olun. Care uyandığında sizi bu halde görsün istemezsiniz" 

Kol'un esprili sesini duyduğumda Klaus ve Tom'un kavga ettiğini anladım. Peki Tom neden hiç konuşmuyordu? Bir vampire dönüşmemi kabul edememiş miydi? Belki de artık sihir yapamayacak olmam ona fazla gelmişti. Çok sevdiğim büyüleri artık yapamayacağımı fark ettiğimde acı yeniden bütün bedenimi ele geçirdi. Sonsuz bir yaşamda sıkışıp kalmıştım. Üstelik her zaman yanımda olan büyüm bu sefer benimle değildi. Peki ya Tom da yanımda olmazsa?

"Onu hamile bırakmış. Lanet olası şey onu hamile bırakmış" 

Klaus'un sesi öfkeden titrerken yine kavga seslerini duydum. Ama beynim olanlara odaklanmak yerine söylediklerini anlamaya çalışıyordu. Hamile, hamile... Kelimeyi defalarca zihnimde çevirsemde hala mantıklı gelmiyordu. Ben hamile miydim? Hemde Lord Voldemort'un çocuğuna. Ama eğer vampire dönüşürsem o zaman bebeğe ne olacaktı? 

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda ışık daha önce hiç olmadığı kadar kuvvetle bana hücum etti. Bunların vampire dönüşme aşamasında olduğum için olduğunu bilsem de dayanılamayacak boyuttaydı. Diş etlerimdeki ağrı ise ne kadar acıktığımın kanıtıydı. Bu işlemin daha yavaş oluşması gerekmiyor muydu? Ben ne kadar süredir bu durumdaydım?

"Heyyy" dedim güçsüz bir sesle.

 Boğazım konuşmama engel olacak kadar ağrıyordu. Gözlerim önce sinirden köpürmüş durumda olan Klaus'u sonra yüzü kanlar içinde kalmış Tom'u buldu. Kanla kaplı yüzüne rağmen yeşil gözleri beni gördüğü için mutlulukla parlıyordu

"Care" dedi bana doğru yürümeye başlayarak. Klaus tek hareketiyle onu odanın karşı tarafına gönderdiğinde bende doğrulmaya çalışıyordum.

"Ona bir daha yaklaşmayacaksın" 

"Buna sen karar veremezsin"

 Tom'un neden bu kadar sakin olduğunu anlayamıyordum. Klaus kesinlikle çok güçlü biriydi ama Tom'u bu şekilde yenebilmesi imkansızdı. Kendini savunmaya çalışmak yerine ona vurmasına izin veriyordu. Sanki günahlarından acı çekerek arınmak ister gibi

"Sakin olun" dedim Kol'un da yardımıyla kalkarken.

"Sana ne yaptığını bilmiyorsun" Klaus'u ilk defa bu kadar sinirli görüyordum

Aşk büyüsü klaroline- voldemortWhere stories live. Discover now