3. Bölüm

1.1K 139 21
                                    

Hemen kalktık ve adanın içine doğru fazla açılmadan ilerledik. Kurumuş çalı çırpı yaprak, ne varsa topladık. Kızların yanına döndüğümüzde, kızlar hâlâ titriyordu. Biz de titriyorduk ama onlar hâlâ olayın şokunu üzerlerinden atamamışlardı. Güney'le birlikte topladığımız çalı çırpılardan bir ateş yaktık ve hep beraber etrafına toplandık. Titrememiz geçmişti ve aramızda şu konuşma geçti:
Aden;
-Napcaz bu adada, buradan hemen kurtulmalıyız.
Sera;
-Aynen bu olanlara inanamıyorum.
Ben;
-Arkadaşlar ilk kural sakin olmak, eğer sakin olmazsak her şey ters gider.
Güney sözümü kesti;
-ne kuralı?
Ben;
-hatırlasana izlediğimiz filmi, Robinson Curusoe.
Güney;
-aynen, hatta ikinci kural da barınak bulma.
Ben;
-Evet şimdi ilk önceliğimiz kıyafetlerimizin kuruması.

Bunu söyledikten sonra, Güney'le ben hırkalarımzı kızlara verdik onlarda üzerlerindeki kıyafetleri çıkarıp ateşin yanına kuruması için koydular. bu arada biz de Güney'le birlikte daha büyük odunlarla ateşi büyüttük artık ateş sabaha kadar bizi ısıtacak kadar büyümüştü. Çantalarımızdaki kıyafetlerimizi de kuruttuk ve kurutma işi tamamlandı. Zaman da bayağı ilerlemişti. Neredeyse sabah olacaktı hepimiz sabaha karşı uyuduk. Uyandığımızda öğle vaktiydi,(bunu güneşin tam tepemizde olmasından yararlanarak söylüyorum).Hemen ev yapmak için ormana girdik uzun ve düz olan bütün odunları dalları topladık ve sarmaşıklarla birleştirerek kendimize bir zemin hazırladık daha duvar yoktu ama duvar yapmak için zamanımız da yoktu. Bu yüzden yapamadık hava karardı biz de evin zemininde uyuduk yarın duvarlar için işe koyulacağız.

ISSIZ ADADonde viven las historias. Descúbrelo ahora