14. Bölüm Su Deposu

478 109 19
                                    

Sabah uyandığımda günlüğümle göz göze geldim. Günlüğü hemen bir kenara bırakıp, çoktan uyanmış olan arkadaşlarımın yanına gittim. Sahilde mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırlamakla meşguldüler bende yardım ettim ve kahvaltıyı hazırladık. Sonra hep beraber kahvaltımızı yaptık. Kahvaltı sonunda bizimkilere bu gün dereye gidip yaptığımız kapları doldurmamız gerektiğini söyledim. Hemen hazırlandık ve yola çıktık, yolu artık çok iyi bildiğimiz için dereye varmamız çok kısa sürdü. Yarıda olan şişelerimizi döküp iyice yıkadıktan sonra temiz suyla doldurduk, ardından kapları da doldurduk. Eve dönmek biraz zaman aldı çünkü kaplardaki suyu dökmeden taşımak için çok yavaş hareket ediyorduk.

Nihayet eve döndük, elimizdeki su dolu kapları eve taşıdık. Artık normalin iki katı kadar yetecek suyumuz vardı. Suları bıraktıktan sonra "hadi biraz sahilde dinlenelim" dedim.
Hep beraber sahile gidip oturduk denizi izlemek insanın içini rahatlatıyordu. Aden biraz su içmek için kalkıp eve gitti, biraz sonra "çocuklaaaaar çabuk buraya gelin" diye bir çağrı duyduk, ses Aden'in sesiydi. Hemen kalkıp eve koştuk, Aden evin arka tarafında duruyordu, bizi görür görmez yanına çağırdı "hadi gelin şuna bi bakın!"
" Geldik Aden n'oldu "
" Burda bi bitki filizlenmiş aynı buğdaya benziyor "
Hep beraber eğilip baktık Aden haklıydı, yere eğildiğimde tek gördüğüm buğdaya benzeyen 30-40 sap başaktı. Hepimiz çok şaşırmıştık ta ki, Aden'in açıklamasını duyana kadar.
" Bunlar benim attığım buğdaylar.
" Nasıl yani bunları sen mi etkin? " Bi valizin içinde kağıda sarılı bir avuç kadar buğday bulmuştum ama Çürümeye başlamışlardı bende buraya doğru savurdum "
" Yani bunlar buğday öyle mi?
" Evet "
Hepimiz çok sevindik, tam bu sırada aklıma çok güzel bir fikir geldi. Hemen anlatmaya başladım.
" arkadaşlar, bu buğdaylara düzenli olarak su verirsek ve gerçekten normal bir buğday elde edersek, küçük bir tarla yapabilir ve sürekli olarak ekin biçebiliriz. Böylece buğdaydan un, undan da ekmek yapabiliriz.

Hepsi parlayan gözlerle bana bakıyorlardı.
" harika fikir"
"Gerçekten de öyle "
"Ama bu çok uzun bir süreç"
Doğu söylüyorsun Güney, ama eğer başarılı olursak buğdayla yapabileceklerimiz sadece ekmekle sınırlı olmayacak
"Çok doğru, dostum zekâna hayranım"

Hava da gitgide kararıyordu. Eve girip, elimizdekilerle bi sofra hazırladık sonra güzel bir akşam yemeği yedik... herkez yatmak için hazırlandı. Ben de hazırlanıp günlüğümü elime aldım, bizimkiler ukuya daldılar ben günlüğümü yazdıktan sonra uykuya daldım.

ISSIZ ADAWhere stories live. Discover now