Love ıs love ( zarry // larry stylinson)

Harry'i istiyorum..

"Merhaba zayn. ben doktorun niall horan. Burada seni-

"Bakın beni neden buraya getirdiklerini bilmiyorum ama beni iyiyim. Eve gitmek istiyorum." Liam o geceden sonra zayn'in ailesini arayıp tedavi olması gerektiğini ve hayali olarak Harry'e konuştuğunu söylemişti. Bir kaç gün içinde de zayn'i bir rehabilitasyona getirmişlerdi. Hayır zayn deli değildi sadece Aşık'tı ve özlüyordu.

"Iyi olduğunu biliyorum sadece bazı durumlardan seni kurtaracağız. Dışarıdaki arkadaşın bize hayali biri ile konuştuğunu söyledi. Basit bir tedavi ile bunları geride bırakabilirsin."

"Ben deli değilim bay horan sadece.. Sadece.. Zayn dilinin ucuna gelen ismi söylemekten çekiniyordu. Doktora sevgilim beni terk etti diyemiyordu ama zaten doktor bunu biliyordu.

"Zayn sakin ol elbette öyle değilsin. Sadece durumunun kötüye gitmesini önlemek için basit bir tedavi." Zayn'nin kabul etmekten başka şansı yoktu. Çaresizce başını salladığında doktor horan ona gülümseyip işlemleri başlatmıştı..

**

"Sevgilim iş buldum" harry cıvıldayan Louis'e hayranlıkla baktı. Yüzünde görmekten bıkmayacağı büyük gülümsesi vardı. Heyecandan ellerini sallıyor yerinde zıplıyordu. Harry onu kolundan tutup kucağına oturttu.

"Ne işiymiş bu? Lou gözünün önüne gelen ufak perçemi geriye atıp konuşmaya başladı

"Bir müzik Kursu'nda piyano dersi vereceğim. tanrım harry en sevdiğim işi yapacağım sevgilim çok mutluyum." Harry Louis'i mutlulukla izledi. Bu mavi gözlü -kesinlikle tanrı ona cennetten göndermişti- melek onun hayatıydı. Keşke onu bu kadar geç bulmsaydım diye düşündüğü olmuştu ama şimdiye bakıyordu harry. Şimdi louis ile mutluydu. Onu bırakmaya niyeti yoktu..

*

"Bak sana en sevdiğin filmi getirdim zayn beraber izleyelim mi?" Liam elindeki dvd dolu poşeti küçük masay bırakıp zayn'in yatağının kenarına oturdu. Zayn ona bakmıyordu, sorduğu soruya cevap vermemişti.

"Film izlemek istemiyorsan oyun oyn-' zayn artık dayanamayıp masanın üstündeki poşeti odanın bir köşesine savurdu ve liama ateş saçan ela gözlerle baktı. Liam istemsizce yutkundu hayır ondan korkmuyordu aksine daha çok endişelenmişti. Zayn'in sert öfke dolu sesiyle kendine geldi.

"Yeter artık tamam mı! Hergün buraya gelip benimle birşeyler yapmanı istemiyorum. Bana hastaymış gibi davranma! Hiç kimse yapmasın. Ben ne hastayım ne deli.! Kimse neden anlamıyor lanet olsun! Benim istediğim sadece harry! Ona sarılmak kokusunu duymak istiyorum. Sesini özledim, boğuk ve yavaş konuşmasını, yeşil zümrütleri özledim, bana gülmesini, kızmasını, kıskanmasını, herşeyi.. Ama elimden birşey gelmiyor sadece özlüyorum. Kimse farkında değil ama ben harry olmadan her geçen saniye ölüyorum! Zayn hıçkırarak ağladığında liam'ın da ondan bir farkı yoktu. Harry bu kadar çok sevdiğini bilmiyordu. Bu aşk onu bitirecekti. Bir an önce unutması ve hayata dönmesi gerekiyordu.

"Sen hala benim neden yanında olduğumu anlamadıysan gerçekten aptalsın!" Zayn susup liamı dinlemeye başladı.

"Senin çektiğin acıyı bende çekiyorum zayn. Çünkü kalbin kırık. Sen burada harry için ağlarken ben evde senin için ağlıyorum. Elimden gelen hiç birşey yok ve aşık olduğum adam acı çekerken ben izliyorum." Zayn onu dinlerken başını kaldırıp yaşlı gözlerini çikolata kahve gözlere dikti. Liam'ın duygularını biliyordu ama bunu onun ağızından duymak farklı gelmişti.

"Liam ben sana--

"Biliyorum. Ümit veremezsin. Ama ben yinede senin yanında olmak istiyorum. Bırak acını paylaşacak biri olsun yanında. Bırak seni iyi hissettireyim. Lütfen zayn. Yanında olmak istiyorum.. Zayn hala şaşkındı ne söyleyeceğini bilmiyordu.

"Peki liam. Yanımda ol. Ama seni üzebileceğimi unutma. Buna rağmen hala yanımda olmak istiyor musun? Liam tereddüt etmeden başını salladı. Tek istediği bunu duymaktı

"Istiyorum zayn.. Çünkü seni seviyorum!