Sen benimsin!

2K 92 30
                                    

''Nasıl böyle vurdum duymaz oldun anlamıyorum harry. zayn ne halde biliyor musun? harry uzun bir zaman sonra telefonunu açmıştı gemma ve annesinden gelen bir çok mesaj ve arama vardı. aslında onlarla konuşmak istemiyordu, telefonunu kapatacakken gemma aramıştı ve mecburen onunla konuşuyordu..

'' zayn iyi mi?'' harry tereddütle sormuştu. zayni deli gibi merak ediyordu. onu arayıp sesini duymak istemişti ama cesareti yoktu. gemma'nın sinirle gülen sesini duyduğunda işlerin düşündüğünden fazla kötü olduğunu anlamıştı.

'' iyi falan değil! zayn hiç iyi değil harry. onu bir kliniğe yatırdılar.. ç-çünkü senin hayalinle konuşuyordu. ona ne yaptığını bilmiyorsun harry.'' Harry duyduklarını zorlukla algılamıştı. hayalle konuşmak? tanrım bu kadar kötü müydü durumu?

'' abla gerçekten hayalimle mi konuşuyor?''  harry hala inanmak istemiyordu. zayn güçlüydü nasıl bu hale gelebilir diye düşünüyordu.

'' gerçekleri söylüyorum harry. o sen gittikten sonra intihar bile etti. o berbat bir halde.'' harry ablasına kapatması gerektiğini söyleyip telefonu kapatıp bir köşeye attı. zayni nasıl bu hale getirmişti. eskiden olsa gözlerindeki ufacık bir hüzün onu parçalardı şimdi ise acımasızca çekip gitmişti. ama harry haklıydı. louis'i severken zayn'le herşey yolunda gibi davranamazdı. en iyisinin gitmek olduğunu düşünüp gitmişlerdi. şimdi ise zayni üzdüğü için kalbi acıyordu. bunu hiç haketmemişti.. 

**

''Gol oldu. haha! ben kazandım lee! sana söylemiştim hiç şansın yok!'' zayn ve liam hastaneni bahçesinde futbol oynuyordu. liam zayni zorla ikna edip bahçeye çıkmışlardı sonra futbol oynak istediğini söylediğinde zayn'nin gözleri parlamıştı. onu mutlu ediyordu. zayn henüz bunun farkında değildi ama liam ona iyi geliyordu.

'' tamam haklıymışsın. pekala ne istiyorsun?'' iddialı bir oyundu ve kazanan isteiği bir şeyi yaptırma hakkına sahipti. zayn biraz düşünüp istediğini bulduğunda sinsice gülüp liam'a yaklaıp kulağına fısıldadı. liam kıpkırmızı olurken başını iki yana salladı.

'' hey.! itiraz hakkın yok. ne istersem yapacaksın!' liam başını yine iki yana salladı ve konuştu;

'' başka brşey iste ama bu olmaz zayn! tanrım yapamam ben onu! zayn kollarını göğüsünde birleştirip tek kaşını kaldırıp liam'a bakmaya başladı. bu seksi bakışın çözemeyceği şey yoktu. zayn saatlerdir harry'i hiç düşünmemişti aklı liam'la öyle doluydu ki, edepsiz birşey isteyip onu kıpkırmızı yapmıştı. 

'' Odaya gidiyoruz. seni dinlemek için sabırsızlanıyorum!'' zayn önden yürüyüp hastaneye girdiğinde liam omuzlarını düşürüp peşinden gitti. eh. en azından görmek istememişti.

*

'' devam et lee! hadi! zayn odasındaki banyoda liamı daha çok ateşleyecek şeyler söylüyordu. evet ondan istediği şey kendini tatmin et  bunu duymak istiyorum demişti zayn. ah. böyle birşeyi nasıl ister ki. 

' Ah, zayn. d-daha hızlı. liam nefes alışverişlerini hızlandırdığında sona yaklaşmıştı ve rahatlayıp gözlerini açtı. hala böyle birşeyi istediğini anlamamıştı. üzerini düzeltip ellerini yıkadığında banyodan çıktı. yanakları boşalmanın etkisi ile kıpkırmızıydı ve bu onu çok seksi göstermişti. 

'' bunu neden yaptık?'' zayn yatağına oturup karşısındaki beyaz duvara bakmaya başladı. söylediği şey liam'ı gözyaşlarına boğmuştu.

'' Çünkü harry bunu çok severdi. bazı geceler ya o ya ben, bunu yapardık. aklıma geldi.' liam hıçkırığını bastırıp odadan çıktığında kapının önüne çöküp ağlamaya devam etti. harry'den nefret ediyordu. zayn'ne bu kadar çok aşık olmaktan nefret ediyordu. herşeyde harry'i hatırlamaktan ne zaman vazgeçecek diye düşündü liam. ama bunu kendisi istemişti. zayn'i bu şekilde kabul etmişti.

***

'' Siktiğimin piçi! nasıl sana asılır louis! onu öldürürüm!'' harry sinirle eve girip anahtarı bir köşeye savurdu. louis peşinden gidip onu sakinleştirmeyi düşündü ama bu zordu.

'' bebeğim. sakin ol. o kursun sahibiydi bana asılmadı. harry sinirli yeşil gözlerini louis'e çevirip üzerine yürümeye başladı.

'' kursun sahibi olması onun sana asılması gerçeğini değiştirmiyor!. sana nasıl baktığını, nasıl güldüğünü gördüm.! yemin ederim onun orada boynunu koparmak istedim. piç! benim olana göz koydu. o herifle bir daha konuşmayacaksın louis! harry louis'i duvarla kendisi arasına sıkıştırdığında tepeden ona baktı. şu an savunmasız küçük bir çocuk gibi görünüyordu. küçük gövdesi harry üstüne yürüdükce daha çok küçülmüş gibiydi. 

' t-tamam harry. sakin ol.' louis'in titreyen sesini duyduğunda harry yüzünü buruşturdu. istemedende olsa meleğini korkutmuştu. hızlı bir şekilde louis'e sarılıp kucağına aldı. louis bacaklarıı harrynin beline sarıp yüzünü boynuna gömdü. 

'' özür dilrim sevgilim. sana bağırmak istemedim. ama biliyorsun konu sen olunca biraz değişebiliyorum.'' louis başını kaldrıp harrynin dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. küçük ellerini harry'nin büyük ellerine kilitleyip başını göğsüne yasladı.

'' bana güvenmelisin harry. sana asla ihanet etmem. benim için sadece sen varsın sevgilim.' harry louis'in başına bir öpücük bırakıp ona sıkıca sarıldı. hayatına girdiği herkesi farkında olmdan üzüyordu. önce zayn -ki onun durumu daha farklı- şimdi ise louis. çoğu zaman kontrol etmekte zorlandığı öfke sorunu vardı. yada kıskançlık mı denmeli? sevdiği insanları paylaşmaktan nefret ederdi. özelllikle bu kişi sevgilisi ise.. Louis'e zayn'e yaptığını yapmaktan korkuyordu. tüm bu kötü davranışlarını kontrol altına almaya kendine söz verdi. buna mecburdu çünkü bir kişiye daha acı çektirmek istemiyordu... 

Love ıs love ( zarry // larry stylinson)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora