Beni unuttun

1.8K 94 55
                                    

"Zayn..? zayn duyduğu tanıdık sesle gözlerini açıp odada gözlerini gezdirdi. Kapının yanında kollarını göğüsünde birleştirmiş Harry'i gördü. Hızla yatakta oturur pozisyona gelip şaşkınca bakmaya devam etti.

" harry? b-buradasın. geldin. Harry gamzelerini gösterecek şekilde gülümseyip kapıyı açıp dışarı çıktı. Zayn hemen üzerindeki ince çarşafı atıp çıplak ayaklarına aldırmadan Harry'nin peşinden dışarı çıktı. Koridor bomboştu ve oldukça korkutucu görünüyordu.

"Harry neredesin?!" Diye fısıldadı zayn. Kimsenin duymasını istemiyordu.

"Buradayım sevgilim" harry yine karşısına çıkıp ona gülümsemişti. Zayn Harry'e doğru yürüdükce harry geri geri gidiyordu.

"Harry! Gitme!.. Harry!" Harry cevap vermeden gözden kayboldu. Zayn nefes nefese peşinden koşmaya başladı. Uzun dik merdivenlere geldiğinde Harry'nin sesini duydu.

"Sevgilim, yukarı gel seni orada bekliyorum." Zayn hiç düşünmeden merdiveni hızla çıkmaya başladı. İşte günler sonra Harry'e kavuştuğunu düşünüyordu. Onu özleyeceğini biliyordu. Bu umudunu hiç kaybetmemişti. Zayn karşısına çıkan Demir kapıyı açtığında burasının hastanenin en üstü olduğunu gördü. Esen soğuk rüzgar ince bedenini titremişti. Etrafına baktığında Harry'nin duvar kenarında onu beklediğini gördü. Koşarak yanına gidip Harry'e sarıldı.

"Geleceğini biliyordum bebeğim. Beni sevdiğini biliyordum."

"Evet geldim." Harry zayn'i kendinden uzaklaştırıp ela gözlerine kızgınlıkla baktı.

"Neden öyle bakıyorsun harry?

"Çünkü sana kızgınım zayn! Söz vermiştin. Benden başka kimse olmayacaktı hayatında?!"

"Kimse yok hazz. Yemin ederim seni bekledim" harry başını iki yana sallayıp zayn'den uzaklaşmaya başladı.

"Yalan söylüyorsun. Liamı odanda gördüm. Onunla bahçede oyun oynadığını, ve bizim en sevdiğimiz fanteziyi ona söyledin." Zayn Harry'e yaklaşmaya çalıştıkça harry daha fazla uzaklaşıyordu.

"Onunla vakit geçirmek istemedim ama o ısrarcıydı harry. Onu kovdum ama gitmedi. Onu yaparken seni düşünüyordum. Biliyorum kızdın ama ben-

"Beni unuttuğunu biliyorum zayn! Hayatında liam var artık. Sanırım gitmem gerek. Harry büyük beyaz duvarın üstüne çıkıp kenara yürüdü. Çok yüksekteydi.

"Hayır unutmadım! Harry in oradan aşağı sevgilim korkuyorum. Lütfen lütfen." Harry omzunun üzerinden zayn'e bakıp elini uzattı. Zayn Harry'nin yanına çıkınca korkarak aşağı baktı. Yükseklik korkusu olduğu için bu ona fazla gelmişti.

"Eğer beni unutmadığına inandırmak istiyorsan aşağı atla. Beni seviyorsan yap bunu." Harry kaybolduğunda zayn'in beyninde sesi yankılanıyordu.

"Çok yüksek harry korkuyor--

"Sana inanmamı istiyorsan atla zayn hadi korkma. Aşağıda bekliyorum seni." Zayn tekrar aşağı baktığında Harry'i gördü. Bunu yapmalıydı. Harry ona inanacaksa yapmalıydı. Derin bir nefes alıp minik bir adım atıp küçük duvarın en ucuna geldi. Evet basit zayn yapabilirsin diyerek kendini cesaretlendirdi. Gözlerini kapatıp kendini boşluğa bırakacağı an, bacaklarına dolanan birşeyler hissetti. Gözlerini açıp ne olduğuna bakamadı çünkü karanlığa çoktan gömülmüştü..

**

"Ben gelmeseydim, biraz daha geç kalsaydım oradan atlayacaktı." Liam gözyaşları içinde doktorlara ve zayn'in ailesine zayn'i nasıl bulduğunu anlatmıştı.

"Neden böyle birşey yaptı ki!? Kendini öldürmek bu kadar kolay mı?" Zayn'in ablası sinirle etraft dolaşıp bu olanlara anlam vermeye çalışıyordu.

"Yapılacak tek şey ilaçların dozunu. Biraz daha arttırmak. Uyandığında ne olduğunu soracağım. Ama şimdi onu yalnız bırakalım. Sarsılmış görünüyor." Dr. Horan herkesin gitmesi gerektiğini söyleyip zayn'in odasına girdi. Bu kadar genç bir çocuğun aşk yüzünden bu halde olmasını anlamıyordu. Zayn'i iyileştirin normal hayatına geri dönmesi için elinden geleni yapacaktı..

**

"Harry neredeyiz!? Tanrı aşkına gözlerim neden kapalı. Görmek istiyorum artık!" Louis'nin sınıfı çıkan sesine karşın harry kıkırdamıştı. Saatler önce Louis'i kurstan alıp bir sürprizi olduğınu söylemişti. Ama bunu görmemiş gerekiyordu ve Louis'in tüm itirazlarına rağmen gözlerini bağlamıştı.

"İşte aşkım. geldik." Harry Louis'in gözlerindeki bezi çıkardığında şaşkınca etrafına bakan Louis'i keyifle izledi.

"Harry biz.. Gondolla mı gezeceğiz.?" Louis'in heyecanlı tepkisine harry başını sallayıp önünde durduğu büyük gondola binip elini Louis'e uzattı. Venedik'te olupta gondola binmeyen sevgili olmazdı. Diğer sürprizi içinde bu çok uygundu. Ikiside oturduklarında harry kürekleri kavrayıp çekmeye başladı. Louis yüzündeki gülümseme ile etrafı izlerken, harry onun daha ne kadar kusursuz olabileceğini düşünüyordu. Louis'i mutlu etmeyi seviyordu. Yeterince açıldıktan sonra taş köprünün altından geçerken louis kıkırdamıştı. Harry belli etmeden cebindeki küçük kutuyu çıkarıp Louis'in dikkatini çekmek için boğazını temizledi. Mavi okyanuslar o kadar parlak ve temizdi ki, harry bir ömür sadece gözlerini izleyebilirdi.

"Sana birşey sormak istiyorum sevgilim" louis Harry'nin elindeki, küçük kutuyu görünce şaşkınlıktan açılan ağızını eliyle kapatıp tekrar Harry'e baktı.

"Biz ilk başta seninle imkansız başladık, ikimizinde korkuları vardı. Acı çektik ama şimdi buna değdi. Ben bir karar verdim louis. Hayatımı seninle sonlandırmak istiyorum. Ömürümün sonuna dek uyandığımda gördüğüm yüz seninki olsun, bana dokunan sadece sen ol. Ah. Böyle konuşmalarda çok kötüyüm üzgünüm. Ama sen beni anladın.." Harry kutuyu açıp parlayan iki gümüş yüzük çıkardı.

"Benimle evlenir misin sevgilim?" Louis gözlerinden akan yaşlara rağmen gülümsüyordu. Cevap vermden önce Harry'e sıkıca sarıldı. Bu kıvırcık onun imkansızıydı bir kaç ay öncesinde ama şimdi ona evlenme teklifi etmişti. Artık bir cevap vermesi gerekiyordu. Geri çekilip Harry'nin zümrütlerine bakıp başını salladı ve konuştu..

"Evet sevgilim, seninle evlenirim." Harry hiç beklemeden yüzüğün birini alıp Louis'in sol parmağına taktı. Louis'de Harry'nin yüzüğünü taktığında dudakları birleşmişti. Ikisininde kalpleri hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Artık mutluydular ve yakında evleniyorlardı...

Love ıs love ( zarry // larry stylinson)Where stories live. Discover now