(Bölüm-7) Öz Aile

434 226 52
                                    

Multimedya: Aden ve Edith (Mathilda)

"Aden." dedim kafamı toplamaya çalışarak. "Beni dinlemek zorundasın."

Yere oturdu."Dinliyorum."

"Duvarın ötesini görmem gerek, bana yardımcı olman gerekiyor."

"Aklın başında değil, buranın havası seni çarptı." Sesinde bir alay sezdim. "Ya da tahmin ettiğimden daha aptalsın."

Gerçekten karşımda olduğuna emin olmak için ona dokunmaya çalıştım ama geri çekildi. "Anlamıyorsun, gerçekten olduğuna emin olmam gerekiyor. Bana kimse inanmıyor ve artık ben de kendime inanmamaya başladım."

"Nasıl bir kanıt?"Toparlandı ve yeniden bana yaklaştı.

"Herhangi bir şey olur, senin gerçekten olduğunu bileyim yeter."

Bir süre sessiz kaldı. "Benim olmadığımı bilmen senin akıl sağlığın için daha iyi."

Gözlerim doldu ama güldüm. "Akıl sağlığım mı? Yeterince yok olduğunu bilmiyor musun?"

"Bana bir söz vermeni istiyorum."

"Ne?" Yutkundum.

"Uyumanı istiyorum, yoksa seni bayıltmak zorunda kalacağım."

"Uyandığımda evimde olacağım, değil mi?" Sinirlerime hâkim olmaya çalıştım.

"Evet."

"Yapılacak başka bir şey yok sanırım, yeniden görüşmek üzere Aden."

Eliyle saçıma dokundu, bana temas etmesi bile ümitlenmeme yetecek bir kanıttı.
Gerçekten var olduklarını biliyordum.

"Görüşmeyeceğiz."

             ***

Yorganım soğuktu, yatağa yeni yatırıldığımı anladım. Hemen kalktım ve pencereden dışarıya baktım. Gördüğüm yalnızca karanlıktı ve alt dudağımın yeniden titrediğini anladım. Yapacak bir şeyim kalmamıştı, gerçekten. Artık duvara gitmemin bir anlamı da kalmamıştı.

İçeri giren Ike, bana şaşkın bir bakış attı. "Sen buraya ne zaman geldin? Seni görmedik, bize bir şeyleri kanıtlamaya gitmemiş miydin?"

"Boş versene_"

Elini havaya kaldırıp beni susturdu. "Bana sakın pes ettiğini söyleme."

Kaşlarımı çattım. "Neden olmasın? Bunu istemiyor muydunuz?"

Kollarını önünde birleştirdi. "Bunu daha çok ebeveynlerimiz istiyor." Yatağıma oturdu, ay ışığı penceremden uzanıp onun yüzüne vuruyordu. "Okula gitmiyorsun, yaptığın bir aktivite yok, birlikte takılacağın arkadaşların yok, çalıştığın bir iş yok. Bununla da uğraşmayı bırakırsan ne yapmayı planlıyorsun? Araştırmaların en azından seni sakin tutmaya yarıyordu. Zaten yaptığın hiçbir şey yok."

"Ama yaptıklarımın bir anlamı yok, zaten beni istemiyorlar."

Ne dediğimi tam anlayamamıştı ama onun için zaten bir anlamı olmadığından hiç sormadı. Sadece omuz silkti ve yatağımdan kalktı. "Bence bununla uğraşmaya devam et, seni kontrol altında tutuyor." Kapıya gitti. "İyi geceler."

"İyi geceler."

Uyuyup uyumamakta kararsız kaldım. Duvara yeniden gitmeli miydim yoksa bu saatte gitmem tehlikeli mi olurdu?

Penceremin camının titremesiyle irkildim. Tiago doğrudan cama uzandı ve dışarıya baktı. Yüzünde oluşan ifadeye göre ya pencereye gidecektim ya da dışarıya kaçacaktım. Ama o kahkaha attı. Bu yüzden pencereyi açtım, Tiago elini ileri uzattı ama ben ondan önce davrandım. Penceremin önüne konulan kutuyu aldım ve pencereyi yeniden kapattım. "Sence kimden gelmiştir?"

Madalyon BüyüleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin