(Bölüm-19) Değişim

88 24 10
                                    

Evet, artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyordu değil mi? Yazarken ben bile heyecanlandım.

MAKSİM'İN BAKIŞ AÇISINDAN

"Bunun ne önemi var? Kendinizi orada nasıl koruyacağınızı bile bilmiyorsunuz, tabi ki yollayamam."

Aden bağırmaya başladı ve aynı anda Makawee'nin üzerine yürüyordu. "Bizim can sağlığımız seni ilgilendirmez, sadece yolla."

"Her birinizi bir boyuta yollayıp hayalet avcılığı oynamanıza müsaade edemem. Kendine başka adam bul."

Aden ellerinin içinde bir alev topu yaptı ve tam adamın suratına fırlatacağı sırada onu durdurdum. "Saçmalamayı kes, doğru söylüyor. O kadar büyük ve tehlikeli boyutlarda onu bulamayız. Boşa kürek çekeriz."

Aden koltuğa oturdu ve kafasını öne eğdi. "Bir hafta geçti. Kontrol gününe üç hafta kaldı ve onu bulmak zorundayız."

Makawee yumuşamaya başlamıştı. "Yeni bir çözüm yolu arayacağım, eve gidin ve düşünmeme izin verin. Ben sizi ararım."

MATHİLDA'NIN BAKIŞ AÇISINDAN

Evin bütün kapıları ve pencereleri açıktı ama bahçe kapısı kilitli ve uzun duvarlar dikenli tellerle kapalıydı. Sıkılmamam için dekore edilmiş bu mekân başarılı olmuştu ama benim buraya ait olmadığım unutulmuştu.

Aklıma gelen entrikalar beni heveslendiriyordu. Her ne kadar bunu bizzat gören biri bana deli dese de ben sınırları zorlamak istiyordum. Gace güçlü olduğu için benim yeni keşfettiğim yeteneklerimi bile kullanmama fırsat kalmadan onları engelliyordu. Ona zarar veremediğime göre ben de kendime zarar verebilirdim, üstelik bunu üçüncü şahısların üzerine atarak.

Mutfağa gittim ve tezgâhta dumanı tüten cevizli pudingleri gördüm. Kimsenin olmadığına emin olduktan sonra bir bıçak aldım ve banyoya giderek kapıyı kilitledim. Evde kilidi olan tek oda banyoydu.

Sanki banyo yapacakmışım gibi bir izlenim vermek için Gace'in benim için aldığı bornozu askıya astım ve şampuanın kapağını açtım. Üzerimdekileri çıkarttım ve suyu açarak hem kendimi hem de kabini yeterince ıslatıp suyu kapattım.

Bıçağı sağ elime alıp sol omzuma doğru uzandım. Kendimi sıkmama gerek yoktu, çığlık atmam daha iyi olurdu ama sağ elime kanı bulaştırmamam gerekiyordu. Bu yüzden dikkatli hareket edip derin bir nefes aldım ve nefesimi tuttum. Bıçağı tenime saplayıp etimi yararken acıdan damarlarımın patlayacağını düşündüm ve nefesimle birlikte bir çığlık patlattım. Gace'in anında harekete geçeceğini bildiğimden bıçağı duşa kabinin hemen dışına koydum ve o kapıda bana seslenirken bornozla üzerimi kapattım.

"Kapıyı aç." dedi bana. Hemen kilidi açtım çünkü bir saniye daha gecikseydim tek kilidi olan kapı kırılacaktı.

Rolümü hakkıyla yerine getirmek için kendimi onun üzerine attım ve omzumdan bornozuma geçen kanı gördü.

Canım gerçekten çok acıyordu ve kanın çok fazla aktığını hissediyordum.

"Bunu nasıl yaptın?" diye bağırdı.

Gözlerim gerçekten kaymaya başlamıştı. Beni sıkıca tutuyordu ve dönebildiğim kadar banyoya dönüp yerdeki bıçağı gösterdim. "Biri bana saldırdı. Bir adamdı ve beni kesti."

"Burada onları görmemen gerekiyordu." Bana şaşkınlıkla baktı ve en sonunda beni yatak odasına götürdü. Ruhan bornozumu çıkartmaya çalıştı ama ben izin vermeyince Gace sinirle soludu. "Sadece üst kısmını açacağız. Göğüslerini kollarınla kapat ve sırtını görmeme izin ver, kanaman durmuyor."

Madalyon BüyüleriWhere stories live. Discover now