(Bölüm-11) Ceza

326 158 66
                                    

Bölümü sizin için çok uzun tuttum, bir önceki bölüm kısa diye yakındınız. Açıkçası ben de yazarken keyif aldım ve bitirmek istemedim. İşte bu yüzden bu bölüm tam 5254 kelime oldu. Çok bomba olaylar olacak, keyifli okumalar. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. 😊😊

Beni kucağına aldı ve koltuğa yatırdı. Yaralarımı sardı ve sakinleşmem için bir süre başucumda sessizce beni izledi. Sonra cesedi ortadan kaldırdı ve etrafı temizledi. Tüm bunlar çok uzun sürmemişti.

Sonra yanıma geldi ve sorabileceği en mantıklı soruyu sordu. "Kapıyı açan kimdi?"

"Artık bana inanıyor musun?"

"Kapıyı kimin açtığını söyle." Duyacaklarından emindi ama yine de heyecanla gözlerimin içine bakıyordu.

"Kapıyı Tiago açtı. Eğer benim_"

"Eğer senin hayalin olsaydı kapıyı açamazdı." Ben ne anlama geldiğini bilmiyordum ama benim göremediğim bir şeyler görmüş gibi sevinçten uçuyordu. Bu kadar gülümsediğini hiç görmemiştim.

"Ne kaçırdım?" diye sordum. "Hiçbir şey anlamıyorum."

"Sen şizofren değilsin. Gördüğün şeylerin anlamı var."

"Ne öyleyse?" dedim sabırsızlıkla.

"Sen bizden birisin. Senin dünyan burası olmalı. Normal bir insan o varlıkları göremez." Ayağı kalktı. "Jasper'ın yanına gitmemiz gerekiyor."

"Bu tehlikeli değil mi?"

"Hayır, seni daha önce de götürmüştüm ama tam olarak kendinde değildin. Bu kez seni kontrol etmeye razı gelecektir ama annen ve baban orada oldukları için seni görmemeleri gerekiyor."

"Onlar neden orada?"

Bana afallamış gibi baktı. "Orada çalıştıklarından haberin yok mu?"

"Onlara bunu hiç sormamıştım." Bu noktayı nasıl kaçırdığımı düşündüm. "Her şey o kadar üst üste geldi ki sanırım bunu sormayı unuttum."

Alnı kırıştı ve beni onaylar gibi kafasını salladı. "Orada doktorlar."

"Etkileyici. Aluin ne iş yapıyor?"

"O asker." Ayağı kalktı. "Tak kapüşonunu da gidelim."

Ayağı kalktım ve sağlam kolumla kapüşonumu örttüm. "Beni görmeyeceklerinden emin misin?"

"Değilim ama bu kez test yaptırmadan seni bırakmayacağım. Sen de bunun için üstele, hiçbir belirti göstermediğini söyleyip duruyorlar ama bu doğru değil."

Hızla dışarı çıktık ve koyu yeşil bir Land Rover'a bindik. Süratle arabayı sürdü ve oldukça büyük bir binanın önünde durduk. Aden penceresini açmadan önce kafamı eğmemi söyledi ve penceresini açıp bir adamla konuştu.

"Jasper'ın haberi var."

"Bir dakika bekle." dedi adam ve bir telefon görüşmesi yaptı. Sanırım Jasper'la konuşuyordu. En sonunda "Tamam, geçin." dedi ve Aden arabayı içeri sürdü.

Aşağı indiğimizde yine aynı hızda ilerledik ve Jasper'ın odasına girdiğimizde nihayet kapüşonumu çıkartıp rahat bir nefes aldım. Açıkçası, Jasper beni gördüğüne hiç memnun olmamıştı. Kırlaşmış saçlarını avuçladı ve Aden'e ölümcül bir bakış attı.

Aden ellerini havaya kaldırdı ve teslim olmuş gibi yaptı. "Bu kez eminim."

Jasper bana baktı. "Sana ne oldu böyle? Her yerin bandaj olmuş."

Madalyon BüyüleriWhere stories live. Discover now