Bölüm 9

1.3K 125 76
                                    

Bölüm Şarkısı: G Dragon But I love you girl

***

Notu aldığım an ki düşüncelerimi açıklamak imkansızdı. Yine karmakarışık haller içerisindeydim. Ve çevremde ki her şey üzerime üzerime geliyordu.

Nefeslerim yetersiz, kalp atışlarım sayılabilecek bir yavaşlıktaydı.

Ve ben ilk defa kaybettiğim bir şeyi geri alabilecekmişim gibi hissetmekten kendimi alamıyordum.

Hemde sıkı sıkı tutunmam gereken birini, bir şeyi bulmuştum.

Ve artık gidip onu olduğu yerden almam gerekiyordu.

İçerisinde bulunduğum dört duvar beni boğarken, henüz çıkarmaya fırsat bulamadığım ayakkabılarımın ayağımda olmuş olmasının verdiği tuhaf mutlulukla ayağı kalkıp koridora çıktım.

İçim içime sığmazken, bir an önce Baekhyun'un yanına gidip onu tüm bu gelişmelerden haberdar etmeliydim.

Heyecandan ayaklarım birbirine dolaşıyor, yüzümde bulunan 'ben deliyim' gülümsemesi ile karşıma çıkan herkese selam veriyordum. Ki bu kişilerin çoğu beni bu yurttan göndermek için yemekhaneyi birbirine katan kişilerden başka kimse değillerdi.

Fakat şu an için bunu önemsemiyordum çünkü ben mutluydum ve mutlu olduğumda tıpkı bir deliye dönüşürdüm. Ve deliler mutludur ya da mutlu olmak zorundadır falan filan.

En nihayetinde Baekhyun'un odasının önüne gelebildiğim de elimi göğsüme koyup derince bir nefes alarak kapıyı açtım. İçim de bir yerlerde mutlu olan bir Kyungsoo vardı ve o Kyungsoo nedense Chanyeol'un mutluluğunu bozacağını düşünerek orada olmasını istemiyordu...

İçeri girdiğim an yarı çıplak bir Byun Baekhyun beni karşılamıştı ve Tanrıya şükür Chanyeolden eser yoktu.

"Ne yapıyorsun?"

"Ne yapıyor gibi görünüyorum Kyungsoo? Üzerimi değiştiriyorum. Asıl sen söyle, sen ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Hangi anlamda?"

Sorum üzerine aramızda bir süre sessizlik oluşsada 'sen ciddi misin bakışlarını' üzerim de gezdirmeye devam ediyordu. Ve kalıbımı basarım şu an sinirden kudurmak üzereydi.

"Bizi öylece bırakıp koşarak uzaklaştın. Kai'nin gidişinin seni bu kadar üzeceğini bilmiyordum. Aranızda benim bilmediğim bir şeymi geçti?"

"Aramızda senin bilmediğin hiçbir şey geçmedi."

"Ah! Hadi ama Kyungsoo. Chanyeol bile birbirinize olan bakışlarınızın farkında."

Chanyeol'un adını duyduğum an içimde oluşan ürpertiyi hissetmemeye çalışsam da o kadar büyük ve o kadar derindi ki birazdan bayılacağımı düşünüp Baekhyun'un yatağının üzerine oturdum.

"Hey! İyi misin? Neyin var?"

Baekhyun endişeyle gözlerimin içine bakarken, yorgun ve mahmur gözlerimi gözlerine dikip gülümsedim. "Kai bana bir not bırakmış. Bu kez gidip onu olduğu yerden alacağım."

Elimde ki küçük kağıdı Baekhyun'a gösterip birkez daha gülümsediğim de gözleri olduğunun iki katı bir büyüklükte açılmıştı. "Bunu Kai'nin bıraktığına emin misin?"

"Ne önemi var ki Baekhyun? Notun altında Kai yazıyor işte."

"Saçmalama Kyungsoo. Ya sadistse? Ya Kai'yi kullanarak sana ulaşmaya çalışıyorsa."

'Sadist' kelimesi içime bir ürperti daha bırakırken silkinip ayağı kalktım. Artık ondan korkmak için fazlaca her şeyini kaybetmiş biriydim. Bu notu bırakan kişi sadistse bile ne fark edecekti ki? Son olarak Kai'yi de kaybetmemiş miydim ben. Öleceksem bile, yeterince yanlız değil miydim?

SADİST(KaiSoo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin