14.Bölüm: TİMSAH

14.2K 516 12
                                    

Ellerimin arasında oluşan yapay turuncu ateşe sevinçle baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ellerimin arasında oluşan yapay turuncu ateşe sevinçle baktım. Sonunda olmuştu, başarmıştım!  Ateşimin yapay olmasının nedeni çevresinde hava elementinin de  olmasından kaynaklıydı sanırım. Dikkatlice onu kontrol ettim ve gökyüzüne doğru fırlattım. Havai fişek gibi gökyüzünde patlayan ateş topu, binlerce parçaya bölündü ve gri gökyüzünü birkaç saniyeliğine de olsa kasvetinden kurtardı. Gökyüzü şenlenmişti.

"İşte benim Kır Çiçeğim." dedi Raven, kollarını göğsünde kavuşturmuş beni izlerken. Gözlerinde gurur verici bir ifade, dudaklarında ise mutlu bir gülümseme vardı.

"Oldu!" diye bağırdım coşkuyla. Defalarca kez denemenin sonuca başarıya ulaşmanın verdiği gururla gözlerimi yumdum. Ağzımdan çıkan kahkahaya engel olamadan, sevinçten yerimden zıpladım.

"Söylemiştim." dedi Raven, bana eşlik edip gülerek. Gözlerindeki mutluluk ve gurur duygusu ben buradayım der gibi parlıyordu.

"O zaman..." dedim son kelimeyi uzatarak ve kollarımı iki yana açtım. Ateşten daha rahat bir şekilde kullandığım havayı sırtımda dolandırdım ve birkaç saniyelik bir hortum beni Raven'ın hemen önüne getirdi. Yeni keşfettiğim güçlerimi kullanmanın verdiği keyifle kollarının arasına girdim.

"O zaman sarılma" dedi içten bir kahkahayı kulaklarıma bahşederek. Kollarımı boynuna sıkıca doladığımda, kolları ince belimi sarmıştı.

"Sarılalım sıkı sıkı!" diye bağırdım bir ahtapot gibi onu sararken. Kolları beni iyice sardı ve ayağımı yerden keserek yükseltti. Etrafında bir tur döndürürken, şuh kahkahalarım etrafta çınlanıyordu.

"Çok mu seviyorsun sen sarılmayı?" diye sordu Raven, beni döndürmeyi kestiğinde. Soluk gri bir kütüğe doğru geri geri ilerlemeye başladı.

"Hı hı," diye mırıldandım, kütüğün iki kenarına oturduğumuzda. Ellerimi ellerinin arasına aldı. "Çok." diye devam ettim, ellerinin arasında kaybolan ellerime bakarak.

"Ben yalnızca sana sarılmayı seviyorum." dedi kara gözlerini gözlerimden ayırmadan, kırpmadan bakarak. "Sadece sen. "

"Bu seni... seviyorum demek gibi bir şey oluyor farkında mısın?" diye sordum, gözlerinde oluşan afallamayı ve kısa süreli şoku izlerken. Birkaç saniye içinde kendini toparlamış ve yüzüne yine kendini beğenmiş o ifadeyi yerleştirmişti.

"Nasıl anlarsan!" dedi burnunu burnumun ucuna sürtüp gülerek.

"Bu bir cevap değil. " dedim geri çekilip çatık kaşlarla onu izledim. Bu beklediğim cevap değildi!

"Gayette bir cevap." dedi kaşlarını kaldırarak. Yüzünde oluşan benimle baş edemezsin ifadesine afallayarak baktım.

Bu yere geleli üç ay olmuştu ve sevgili olduğumuz artık herkes tarafından kabul görülmüştü. Ama bana bir kere bile seni seviyorum dememişti. Sanırım bunu söylemek istediğim için önceliği ondan bekliyordum.

Umbra Serisi 1- Camellia | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin