(FİNAL) 25. BÖLÜM: Kanadı Kırık Kuzgun'un Solan Çiçeği

14.2K 472 202
                                    

Playlist: Sema Moritz - Hasret

Playlist: Sema Moritz - Hasret

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu yolun sonu yoktu, biliyorum. Kabullenmekten başka çarem yoktu.

Bu belirsizlikle dolu yolun sonu, aslında belliydi. Açılacak olan kapıların ucu, sonu ölüme çıkacaktı. Bugün ölenler olacak, kayıplar verilecekti.

Bu benim sevdiğim biri olacaktı.

"Uyandırın." diye bir ses zihnimin içinde yankılandı. Sesi, dolmuş bir bademciği olduğunu düşündürdü. Genizden ve oldukça kısıktı. Ürkütücü bir havası da vardı.

Bedenim bir ürperti geçirdi. Tüylerim havaya dikildi ve kollarıma dokunan eller hızla gözlerimi açmama neden oldu. Yüzü tanıdıktı. Canımı acıtmaya yetecek kadar tanıdıktı. Siyaha yakın bir tonda olan gözleri mahmur bir şekilde bana baktı. Mistik kokusunu içime çekerken beni kollarının arasına almasını izledim. Yüzünde tek bir mimik dahi oynamıyordu. Gergindi. Ruhu bile stres içindeydi, hissediyordum.

"Bana getirin." dedi aynı kısık ve tüyler ürpertici o ses. Gözlerim sesin geldiği yeri aramak yerine, aşık olduğum suratta gezindi. Hissediyordum, onu son görüşüm olabilirdi. Uzun kıvrımlı kirpiklerini kırpıştırdı ve beni kendine doğru çekti. Kısa bir süreliğine göğsüne yasladı ve kısacık bir salisede dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Merak etme." dedi yalnızca.

Raven beni geri bıraktığında, nerede olduğumu anlamak için etrafıma bakındım. Her daim gri olan gökyüzünün altında, okulun bahçesindeydik. Her iki yanımızda da siyah cübbeli kişiler vardı. Hemen arkalarında da okuldaki bütün öğretmen ve öğrenciler sıralıydı. En arka sırada ise ebeyvenler duruyor ve neler olduğunu anlamak ister gibi merakla bana bakıyorlardı. Gözlerimi sınıf arkadaşlarımdan ve tanıdık bütün gözlerden kaçırıp tam karşıma çevirdim. Cübbesi koyu bir siyahtı. Boyu uzundu, iki buçuk metre olduğuna emindim. Cübbesi bedenini tamamen sarmalamıştı.Gözlerinin olmadığını hissediyordum. Ama içimden bir his beni izlediğini söylüyordu. Yanında ve srkadında tıpkı onun gibi görünen beş kişi daha vardı. Hepsinin de boyu iki buçuk metre civarıydı. Diğer cübbelilerden büyük bir farkla daha uzunlardı.

Raven, onlara doğru beni yavaşça yürüttüğünde, bunu neden onun yaptığını anlayamıyordum. Etrafta Leon dışında tanıdık hiç kimse yoktu. Diğerleri neredeydi? Kral ya da Kraliçe neredeydi? Sonra onu gördüm. En önde solda duruyor ve yanındaki cübbelilere aldırmadan bana şeytani bir sırıtışla bakıyordu. İri kahverengi gözleri bana yenildiğimi, yolun sonuna geldiğimi ima eden bakışlar yolluyordu. İçimdeki bütün kinim tekrardan gün yüzüne çıkarken sinirle derin bir nefes aldım. Gözlerimi Daisy'den uzaklaştırıp, yeniden cübbelilere çevirdim. Bana ne yapacaktınız?

Tam önlerinde durduğumda, etrafa yayılan ölüm kokusu içimdeki bütün cesareti söküp attı. Hava aniden hızla soğumuş, kendimi bir morgda gibi hissetmeme neden olmuştu. Cübbelerindeki başlıklar Raven'a döndü altısının birden. Bir şey söylüyor gibiydiler ve dedikleri her neyse Raven bunu anlamıştı. Bedenimdeki kollarını hızla çektiğinde, şaşkınlıkla ona baktım. Gözleri... donuklaşmıştı. Sanki, hipnoz altında gibiydi. "Beni bırakma, Raven." diye çaresizce fısıldadığımda, gözlerini bana çevirmedi bile.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 17 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Umbra Serisi 1- Camellia | TamamlandıWhere stories live. Discover now