23.Bölüm: SAVAŞ BAŞLIYOR

14.1K 468 209
                                    

Her iki elim dudaklarımın üstünü kapatırken gözlerim yaşadığı olayın dehşetini yansıtırcasına, yaşarmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Her iki elim dudaklarımın üstünü kapatırken gözlerim yaşadığı olayın dehşetini yansıtırcasına, yaşarmıştı. Kül, usulca havalandı ve havada oluşan bir girdaba karışarak gözden kayboldu. Gözümden kayan bir yaş tanesi, parmaklarıma temas ettiğinde, bana doğru yürüyen Raven'ın kahkahasını işittim. Yaptığı bu korkunç şeyden sonra gülebilmesine tiksintiyle baktım.

"Komik olan ne? Sen onu öldürdün!" diye haykırıp parmağımı suçlayacı bir şekilde ona doğru salladım. Aynı anda iki farklı ses kulaklarıma doldu.

"Hayır ölmedim. Yenildim." White'ın sesi zihnimin içine doldu.

"Onu öldürmedim, güzelim. Yenildi. Kaybetti. Dene, tekrar gelecektir." diyerek bana güvence verircesine gülümsedi.

"White, öldün sandım..." diye fısıldadım, zihnimin içinde kanat çırpan beyaz güvercinime.

"Ölümün kapıları bize kapalıdır."

Kollarımı Raven'ın beline sardığımda, beni kendine doğru çekti. Yumuşak elleri sırtımı severken saçlarımın hemen tepesine bir öpücük kondurdu. Asla doyamadığım birkaç şey vardı sanırım. Vazgeçilmez olmasa da, çikolata. Raven'ın mistik kokusu. Ve saçlarıma konan aşk dolu öpücükler.

"Deli gibi korktum." dedim, parmak uçlarımda yükselip, yanağını öptüğümde. Bu çok sık yaptığım bir şey değildi. Raven'la sık sık öpüşmezdik ama sık sık sarılırdık. Son günlerde öpüşmelerimiz biraz artmış gibiydi ama halimden şikayetçi değildim.

"Biraz daha antrenman yapalım, sonra beraber film izleriz baş başa." dedi ve hemen ardından dudaklarını dudaklarıma dokundurdu. Kısa, fakat fazlasıyla sıcak olan öpücüğün ardından gözlerimi açmaya korkarak yavaşça araladım. Koyu kahverengi gözleri kesinlikle, fena bakıyordu. Yanıyormuş... gibi. "Ve biraz da öpüşürüz." diye eklediğinde, sesi şehvet doluydu.

* * *

İki saate yakın bir süre daha antrenman yapmış ve bende hiçbir ilerleme belirtisi olmadan yukarı çıkmıştık. Güvercinimi her ne kadar yönlendirsem de, Raven'ın hamleleri çok güçlüydü ve ona karşı şansım neredeyse hiç yoktu.

On beş dakikalık kısa bir duşun ardından, ikimizde temiz, terden arınmış bir halde yatak odasına geçtik. Raven, bilgisayarını ikimizin net görebileceği bir şekilde ayarladıktan sonra bir vampir filminde karar kıldı. Vampir demişken sahi bizim gerçek vampirlere ne oldu?

"İzlemiş miydin?" dedi, beni kolunun altına çektiğinde.

"Dalga mı geçiyorsun? Black, favori vampirimdir."

"Edward'dır sanıyordum." dedi bana alttan bakarak.

"O da var tabi ama vampirleri Black'le tanıdım." dedikten sonra, kucağımda duran cipsten iki tane aldım. Birini kendi ağzıma, diğerini de Raven'ın ağzına attığımda güldü.

Umbra Serisi 1- Camellia | TamamlandıWhere stories live. Discover now