0.7

10.2K 695 591
                                    

Erken bölüm atmayı severim♡

" Hepinizin aklı bir karış havada! Yakında üniversite sınavına gireceksiniz ama ders dışında her seyle ilgileniyorsunuz!"

Hocanın sözleri karşısında tek yapabildigim başımı önüme eğerek dediklerini dinlemekti. Evet, daha üniversite sınavına 2 sene vardı ama haklıydı. Bizim, en azından benim bir hedefim vardı. Ama çoktan o hedefi unutmus gibi davranıyordum.

" Bakın, ben sizlere bir seyler katmak istiyorum. Özellikle de sen Yoon."

Başımı kaldırarak Bay Jung'a baktım. Neden ben diye aklımda sorgularken, hocanın tam olarak gözlerimin icine baktığı detayı dikkatimi çekmişti.

" Yoongi'den umudu kesmistim ben yıllar öncesinde zaten. Ama sende, ve az da olsa Taehyung'da bunu yapabilecek ışığı görüyorum. Bu yüzden kendinize gelin ve çalışın."

Hocanın üstünden gözlerimi çektim ve Taehgung'a baktım. O da aynı anda bana bakmış ve göz göze gelmiştik. Bir süre yüzüme boş boş baktıktan sonra hafifçe tebessüm etti. Yüzümdeki kaslar istemsiz olarak yumuşadı ve ben de ona tebessüm ettim.

Önüme döndükten sonra bile aklımdan gitmeyen güzel gülüşü yüzünden salak bir gülümsemeyle durduguma emindim.

" Söyleyecek daha fazla seyiniz yok gibi." dedi Yoongi ve kapıya doğru giden ilk adımını attı.

" Yoongi." dedi yumuşak çıkmaya zorlayan sesiyle Bay Jung.

Yoongi derin bir nefes almış ve sertçe dışarıya vererek tekrar hocaya doğru dönmüş, ayağına giydiği spor ayakkabılardan çıkan gıcırtı sesi ise odayı doldurmuştu.

" Babanla özel olarak konuşmamı istemezsin değil mi?"

Yoongi'nin bakışları anında yumuşamış ve sertçe yutkunmuştu.

" İnan bana ben de istemiyorum ama sınırları daha şimdiden fazla zorluyorsun. Bence, biraz daha bizimle kalmanın ve sözümü bitirmemi beklemenin bir sakıncası yoktur."

Yoongi'nin dişlerini birbirine bastırdıgını kasılan çene kaslarından rahatlıkla anlamıştım.

Yavaşça hocaya doğru bir adım attı ve diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra yerinde durdu. Başını tekrar önüne eğdi ve eski pozisyonuna geçti. Bay Jung ise hafifçe gülümsemeyerek bu durumu izlemekle yetinmisti.

Ne bokum dönüyordu ortada? Hiçbir şeye kulak asmayan Yoongi, neden bir anda Bay Jung'un dediklerini yerine getirmişti? Neden, babam sözcüğü onu bu kadar etkilemisti?

Düşünceler beynimde bir on yana, bir bu yana doğru koşarken bakışlarımı tekrar Bay Jung'a çevirdim. Bana kısa bir bakış attıktan sonra diliyle dudaklarını ıslattı.

" Hepiniz bu okul çıkışı cezalısınız. Bu yüzden bana yardım edeceksiniz."

Derin bir nefes alıp verdim. Hayır, lütfen yapma diye yalvardım içimden ama bir ise yaramadı tabi ki.

" Taehyung sen öğretmenler odasındaki dosyaları Yoongi ile beraber düzenleyeceksin. Yoon ise benimle beraber, hazırlacağım dosyaya yardım edecek."

Hoca sözünü bitirdikten sonra hafifçe yaslandığı masadan doğruldu ve gözleriyle hepimizi süzdü. Hic kimse tek kelime etmiyor, kaderine razı gelmişcesine susuyordu.

Kapının hafifçe tıklatılmasıyla herkes kapıya döndü ve içeriye başını gülümseyerek uzatan erkek öğretmene baktı.

" Hoseok ya, bir gelebilir misin?" dedi gülümseyen hoca ve elinde tuttugu dosyayı havaya kaldırarak hafifçe salladı.

MASK | min yoongiWhere stories live. Discover now