2.1

7.4K 522 431
                                    

Benim açımdan yazması zor bir bölümdü. Okumadan önce buraya bakmanızı rica ediyorum.
Normalde bölümleri 3 günden geç yayınlamam ama ancak bittigi için geceye kaldı.
Size bir soru sormak istiyorum.
Sizce bu saçma bir kitap mı?
Cevaplarsanız sevinirim.
İyi okumalar~

" İçeri geç."

Derince bir nefes aldım. İstemiyorum..
İstemiyorum.. Ayaklarıma bakmaya devam ettim. Girecektim eninde sonunda..ama durdum.

" İçeri geç diyorum!"

Dişlerimi birbirine bastırdım. Ağlamak istiyordum. Neden? Neden buradayım ki ben? Neden?

Çekinerekte olsa ilk adımımı attım, ve devam ettim. Yere bakmaya devam ederek adım attım, attım ve attım. Küçük basamaktan geçerek içeri girdiğimde kafamı yerden kaldırma gereği duymayarak durdum.

Onun da peşimden içeri girdiğine dair sesler duyduğumda zor da olsa kafamı kaldırarak etrafa baktım.

Kahverengi ahşaptan duvarlar, kahverengi parkeler.. neden her yer kahverengi?

" Yürü."

Yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. O da peşimden ilerlerken salondan başka bir yere doğru yürümediğimiz kesindi. Ki hemen ardından koltuk takımlarının olduğu alana vardığımızda yanılmadığım ortadaydı.

" Otur."

" İstemiyorum." demiştim sonunda ağzımı açabilerek. Yol boyunca ve geldiğimizden beri konuşamayan ben sonunda diyebilmistim bir şeyler.

" Peki, odaya geçebilirsin."

Sorgularcasına bir kere daha düşündüm cümleyi aklımdan.

" Ne odası?" dedim kafamı ona doğru çevirerek. Anında göz göze gelmemiz içimdeki terdinginlik hissini tetiklerken sakin olmaya çalışıyordum.

" Odamız da diyebilirim sanırım."

Sinirle gözlerimi yumdum. Derince nefesler aldım ve geri açtım. Sinirle suratına bakmaya başladım.

" Sizinle aynı odada kalmak istemiyorum. Aslına bakarsanız sizinle genel olarak burada bulunmak dahi istemiyorum."

" Ah ne yazık, benden başka gidecek kimsen de yok ki."

Alt dudağımı dişledim. Namjoon'a ne olmuştu peki? Beni merak etmiyor muydu şu an?

" Sokakta kalırım daha iyi."

Bana doğru attığı adımla aramızdaki mesafeyi tam anlamıyla yok etmisti. Her zaman olduğu gibi kafamı yukarıya doğru kaldırmak durumunda kalmıştım. Kalp atışlarım istemsizce yukarıya doğru bir ok çiziyordu.

" Hayır, hayır.. seninle daha işlerimiz var. Sokağa bırakamam.."

Dişlerimi birbirine bastırdım.

" N-Ne işinden bahsediyorsunuz siz?"

" Odaya çıkıp dinlenebilirsin."

Derin nefesler alıp vermeye çalıştım. Bogacaktım, cidden öldürecektim şimdi bu adamı. Üstüne atlamak üzereydim. Sakin ol..

" Sizinle aynı odada falan kalmayacağım!"

Dudakları her zaman olduğu gibi yukarıya doğru kıvrıldı.

" Oda üst katta. Yürü."

" Size burada kalmayacağım diyorum! İşitemiyor musunuz?!"

Sinirle çatıldı kaşları.

MASK | min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin