1.2

8.7K 605 325
                                    

Proje ve performans ödevlerinden vakit bulamadım. Kusura bakmayın lütfen♡

" Zorlarsan ne mi olur? Bunu öğrenmek istediğine emin misin?"

Elimle tekrar geriye doğru ittirdim ama etki etmedi.

" Çekil şuradan."

Hafif bir gülümseme sunarak tekrar üzerime egildi. Gittikce daha da yaklaşıyordu ve bu beni rahatsız etmeye başlıyordu. Az önceki özgüvenli halim de böyle hemen dağılabiliyordu işte.

İki yanıma da koyduğu ellerini hafifçe haraket ettirdi ve daha ne kadar bana yaklaşabilecegini test eder gibi yaklaştı.

Tek elini tezgahtan çekerek çeneme koydu. Anında kafamı sağa çevirerek ona engel oldum.

" Çek elini."

Sesimi olabilicegince ciddi kullanmaya çalışmıştım.

" Ne oldu? Daha bir şey yapmamıştım oysa."

" Cidden fazla oluyorsun farkındasın değil mi? Önce okula kitliyorsun, sonra eve getiriyorsun ve simdi de gereğinden fazla temasta bulunuyorsun. Yapmaktan bahsettigin böyle saçma sapan seylerdi değil mi?"

Elimle daha güçlü bir şekilde iterek oluşan boşluktan kendimi anında ileriye ittim ve mutfaktan çıkmak adına ilk adımımı attım. İçten bir ses şimdi kolunu tutacak dediği anda kolumda hissettigim elleriyle hafifçe gülümsedim.

" Biliyordum.." diye mırıldandım ona yavaşça dönerken.

Kafamı tam anlamıyla ona doğru çevirdiğimde göz göze geldik. O bana, ben ona anlamsız bakışlar atarken hala bir sey söylememiş olmasının nedeni sorguluyordum.

Yüzünde geçen aksamki ifade vardı yine. Ne söyleyecegini, ne yapacağını bilmedigini belki eden o ifade.

Ağzımı açıp bir sey söylecektim ki bir anda açılan kapı sesiyle ikimizde hızla kapıya doğru döndük. Gelen sarı saçlı olan, yani Jimin'di.

Eliyle saclarını geriye doğru ittikten sonra endişeliyi andıran yüz ifadesiyle bir süre ikimize, Yoongi'nin kolumu tutan eline baktı. Hızlı hızlı alıp verdigi nefesleri koştuğu düşüncesi uyandırmıştı bende.

" Ne var Jimin?" dedi Yoongi ciddi bir ses tonu ile.

Kafamı hafifçe çevirerek ona baktığımda gözleri bana kaymış ve bir süre gözlerimiz bulusmustu. Anında kafamı geri çevirdim ve Jimin'e odaklandım.

" Şey.. biri geldi ama, nasıl desem bilemiyorum. Cidden biz bir sey demedik tabi ki ama, bir seyler öğrenmis. Yani.."

" Jimin doğru düzgün söyle şunu!"

" Taehyung geldi."

Yoongi'nin kolumdaki elleri anında gevşerken, oluşan kısa süreli sessizlikten şok olduğunu anlayabiliyordum. Açıkçası ben de olmuştum. Kim Taehyung. Cidden gelmiş miydi? Benim için mi? Ya da başka bir sey?

" Nasıl.." diye mırıldandı Yoongi hızlı adımlarla beni unutmuşçasına Jimin'le birlikte mutfaktan çıkarken.

Bir süre arkalarıdan baktım. Eger Taehyung geldiyse beni buradan almasını istiyordum. Benim için gelmediyse bile beni görürse alırdı elbet yanına.

Derince bir nefes alıp verdim ve yavas adımlarla mutfak kapısının dibine girerek durdum. Kulağıma kapıya yasladım ve sesleri duymaya çalıştım. Çıkış kapısı hemen şurası degil miydi zaten?

" Yoongi meseleyi uzatma. Çabuk ol. Nerede söyle. Nerede?!"

Taehyung'un sesiydi bu.
Neyin yerinden bahsediyordu böyle acele bir bicimde?

MASK | min yoongiजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें