4.5

6.3K 428 972
                                    

Dikkat
Bu bölüm aşırı vıcık bir bölümdür.
Sinirliyim.
O yüzden şimdiden uyarıyorum.
Dikkatli okuyunuz.
**

" Yoon, hadi kalk artık güzelim."

Duyduğum sesle birlikte yerimde hafifçe kıpırdandım ve gözlerimi aralamaya çalıştım. Bu sesi birkaç kereden fazla duyduğuma emindim ama her zaman olduğunu gibi kendime gelmem zaman alıyordu.

Göz kapaklarımı elimden gelen güç ile birbirlerinden ayırdım ve etrafıma bakmaya çalıştım. Her yer fazla siyahtı. Net bir şeyler anlamak zordu ama araba içinde durmaya devam ettiğime emindim. Aynı zamanda ağrıyan boynum da bunu destekler nitelikteydi.

Ellerimi yüzüme çıkardım ve hafifçe yüzümü ovuşturdum. Üstümdeki uyku sersemliği hafifçe dağılmaya başlıyordu. Bir yere mi gelmiştik acaba? Neden arabanın durduğunu bilmiyordum.

" Neredeyiz?"

Uykulu sesim arabadaki sessizliği bozduğunda ne kadar süredir uyuduğumu merak etmeye başlamıştım. Sesim cidden kısık çıkmıştı ve bütün vücudum uyuşmuş gibi hissediyordum.

" Hadi in de beraber bakalım, nereye gelmişiz."

Ellerimi yüzümden aşşağıya indirdim ve yerimde doğruldum. Hafifçe gerindim ve bakışlarımı yanımda oturmakta olan Yoongi'ye çevirdim. Uzun zaman oluyordu uyandığım ilk anlarda onu görmeyeli. Ya da ilk defa oluyordu. Emin değildim.. Sadece ilk uyandığımda o hep yanımda olsun istiyordum.

Küçük bir tebessüm ettim ve gözlerimi yüzünde gezdirdim. Çok güzeldi. Özellikle de gözleri dünyanın en güzel kahverengisine sahipti. Dudakları, burnu, saçlarının gözlerinin önüne düşüşü ve şu an bana bakıyor olması, her şey çok güzeldi.

" Hadi inelim." Mırıldandım ve gözlerimi zor da olsa ondan çekerek kapıya odakladım. Kapı kulpunu elimle tuttum ve açarak koltuktan kalktım. Soğuk hava bütün vücudumu ezdiğinde gözlerimi kapatmıştım.

" Buz gibi!"

Gözlerimi ona diktim ve arabadan çıkışını izledim. Ardından da kapıları kilitleyip bana bakışını. Göz göze geldiğimiz de içim titremeşti. Ama bu, soğuktan değil onun bakışlarının üstümdeki etkisi yüzünden olmuştu.

" Yanıma gel."

Onu dinleyerek büyük adımlarla yanına doğru ilerlemeye başladım. Onun da üşüdüğüne emindim ama asla belli etmemesi beni resmen büyülemişti. Oysa ki benim için soğuğun etkisi cidden büyük oluyordu. Mesela şu an az da olsa titrediğime emindim.

Acaba ona sarılsam ısınır mıydım? Onun güzel kokusu ve kolları arasında yüzde yüz emindim ki bu soğuk bile beni etkilemezdi. Sarılacaktım. Daha fazla üşümek istemiyordum bu yüzden ona sarılacaktım. Adımlarımı daha da hızlandırdım bu amaçla ve yanına vardığım anda kollarımı beline sardım. Kısa bir süre tepki vermese de çok geçmeden hafif bir kahkaha eşliğinde o da kollarını benim belime sarmıştı.

" Bu da ne böyle?"

Onun gibi ben de hafifçe kıkırdadım ve donmakta olan burnumu göğüs kafesine yasladım. Bedenim hala üşüyor muydu emin değilim ama kalbimin sıcacık olduğuna yemin edebilirdim.

" Üşüyorum.."

" O zaman eve girelim."

Adımlarını atmaya başlığında onun yönlendirmeleri ile ben de ilerlemeye başladım. Ev demişti ama ne evi olduğundan tam olarak emin değildim. Bugün direkt uçağa biner ve Kore'ye gideriz diye düşünmüştüm ama biz hala Japonya'daydık. Ve şu anda bir eve gelmiştik.

MASK | min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin