1.3

8.9K 632 703
                                    

Erken bölüm yayınladımm.
Bir oyunuzu alırım♡

" Yoon, kapının arkasından çık."

Duyduğum cümle karşısında şok olmuşçasına yerimde dona kaldım. Nasıl, nasıl, nasıl?! Nasıl fark etmişlerdi?!

İki adım geriye gittim. Ne yapacaktım? İçeri mi girmeliydim, yoksa kaçmalı mı? Kaçmak mı? Nereye kadar?

Bir adım daha geriye gittim ve apartmanda yankılanan ayak sesime sessiz bir küfür savurdum. Burada olduğumdan emin degildiyseler bile artık emin olmalıydılar? Ama nasıl?

Bakışlarımı kapıya resmen odaklamışken, kapının açılmasıyla Yoongi ile göz göze geldik. Nefesimi tuttum. Resmen suç üstü yakalandım. Tabi kapı dinlemek suç sayılıyorsa.

" Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi Yoongi tüm ciddiyeti ile.

" B-Ben, telefonumu almak için gelmiştim sadece."

Lanet olsun, sesim titremisti ve çok belli olan bir yalan söylemiştim. Hah, kim inanırdı ki benim buraya sadece telefonumu anlamaya geldiğime.

Yoongi bu söyledigime hafifce gülerken kapıda Taehyung belirdi. Su ana kadar gördüğüm en ciddi ifadesi ile bana bakıyordu. Ürkmüştüm açıkçası.

Eliyle Yoongi'yi kenera iterek bana doğru iki büyük adım attı ve tam dibime girdi. Kafamı kaldırarak yüzüne bakmıştım ki elleriyle kolumu kavradığını fark ettim.

Yutkundum. Taehyung'u ilk defa bu kadar ciddi görüyordum. İlk defa kolumu -bu kadar sıkı- tutuyordu ve ilk defa bu kadar sinirliydi.

" Ne kadarını duydun?!" diye bağırdığında gözlerimi kapatmama engel olamamıştım. Korkmuştum.

" F-Fazla bir sey duymadım. Gerçekten duymadım."

Gözlerimi açarak gözlerine, öfkeyle alevlenen gözlerine baktım.

Kolumdaki tutuşu sıkılaştığında bir anda beni kendine doğru çekti. Onun cekisine karsılık geriye doğru hamle yapmak istedim ama kuvveti karşısında benimki sıfır bile kalamıyordu.

" Yürü.." diyerek kulağıma fısıldadığında aklıma önce Yoongi, sonra ayağım ve en sonda telefonum gelmişti ama daha hiçbirini söyleyemeden beni sürükleyen Taehyung ile merdivenlerden aşşağıya inmeye başlamıştım.

Aynı şey olup duruyordu işte. Hep birileri kolumdan tutuyor, beni istediği gibi yönlendiriyordu. Ama, istemiyorum. Birilerinin, Yoongi ve Taehyung'un pesinden sürüklenmek istemiyordum. Onların beni yönlendirmesini istemiyordum.

" Taehyung dur!" diye bağırdım her zaman olduğu gibi. Ve evet, her zaman olduğu gibi de sürükleyen kişi beni umursamadı.

Ayağımın üzerindeki acı artmaya başlarken dudaklarımı birbirine bastırdım ve Taehyung'un peşinden sürüklenmeye devam ettim.

Zemin kata kısa sürede vardığımızda hızla apartman kapısını açtı ve beni dışarı çıkardı.

Yüzüme vuran kısık güneş ve şiddetli rüzgâr gözlerimi kısmama neden olurken Taehyung elini arka cebine atarak önümüzde duran spor arabayı çoktan açmıştı bile.

Ben daha ne olduğunu bile anlamadan beni sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa koymuş -evet koymuş- ve emniyet kemerimi takmıştı.

Arabanın önünden dolanarak sürücü koltuğuna doğru gelen sinirli Taehyung'u fark ettigimde elim anında emniyet kemerime gitmişti ama düğüm olmuşçasına açamıyorum resmen.

MASK | min yoongiWhere stories live. Discover now