4.0

5.2K 417 682
                                    

" Sen mi öğreteceksin?"

Kendimi zorlayarak konuştuğumda, yüzümdeki bütün kaslar kasılmış gibi hissediyordum. Korkmuyordum. Alışmıştım sanırım.

Yüzüne sinirle baktığım esnada gülümseyen dudaklarının yavaşça ciddi bir hal almaya başladığını fark etmiştim. Kolumu tekrar kendime doğru çekecektim ki sertçe geriye ittirilmemle sırtımı duvara çarpmıştım.

" Ah!" Gözlerimi birbirine sıkıca kenetleyerek sakin kalmaya çalıştım. Neden hep aynı şey oluyordu?!

Büyük bir adım atarak tam dibime girdiğinde tek kolunu duvara dayararak kapı tarafı çıkışımı kapatmıştı. Üzerime doğru daha da eğilmeye başladığında duvara sinmeye başladım. Nefret ediyordum bu durumdan.

" O inlemelerden daha fazla duymak istiyorum."

Duymayı beklemediğim bu cümle karşısında gözlerim kocaman olurken, yerimde dona kalmıştım. Yutkundum. Hayır ciddi olamaz.

Biraz daha dibime girdiğinde kendime gelmeye çalışarak tek elimi havaya doğru kaldırdım ve sertçe omzundan geriye doğru ittirdim. Az da olsa geriye gitmişti ama bu benim için hiçbir kazanç sağlamamıştı.

Hafifçe gülerek onu ittirmek için kullandığım elimi, bileğimden yakalayarak sertçe tuttu ve duvara yasladı. Korkmayacaktım. Belli etmeyecektim. Korksam bile belli etmeyecektim. Sikeyim!

" Uğraşma benimle!"

Sesimin yüksek çıkmasına engel olamadığımda, sinirle alt dudağımı dişledim. Umursamaz gibi davranmam gerekiyordu ama sinirime hakim olamamıştım.

" Dalga geçtiğimi falan mı sanıyorsun? Okulda yenisin ve fazla dikkat çekiyorsun."

" Umrumda mı sanıyorsun?! Siktir git artık! Uğraşmak istemiyorum seninle!"

Bileğimi daha da sıkı kavradığında dişlerimi birbirine sıkıca bastırmak zorunda kalmıştım. Duvara koyduğu elini yavaşça indirdi ve bacağımda gezdirmeye başladı.

İçimin ürperdiğini hissederek gözlerimi hızla kapattım. Tamam, tamam artık korkuyorum. Tanrım, artık korkuyorum bu yüzden bitsin. Oyun bitsin artık!

Eli giydiğim eteğe doğru gitmeye başlarken boşta kalan elimle elini yakaladım ve geriye doğru ittirmeye çalıştım ama o beni dinlemeyerek daha da dibime girdi.

" Yapma! Uzak dur! Dokunma diyorum sana! İğrençsin!"

Bütün gücümle onu geriye doğru ittirdiğimde sinirlenerek üzerime doğru yürüdü ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefes alış verişlerim hızlanmaya başlarken, sakinliğimi korumaya çalışıyordum.

" Ya sen neden bu kadar fazla konuşuyorsun?"

" Sanane-!"

Kapının aniden açılmasıyla sözüm yarıda kalmış, ikimizin de kafası kapıya doğru dönmüştü! Gelen kişiye odakladım bakışlarımı anında.

Bana yardım etmesi için yüzüme rahatsız olduğumu belli eden bir ifade yerleştirerek gözlerinin içine baktım. Ortamda 5 saniyelik bir sessizlik olduğunda ilk bozan gelen çocuktu.

" Sikeyim seni!"

Hızla üzerimize yürüdüğünde çocuğu yakasında tutarak kenara savurması saniyesini almamıştı. Derince bir nefes alıp vererek, elimi kalbimin üzerine yerleştirdim.

Fakat çocuk benim yanıma gelmek yerine çocuğun üzerine yürüyerek hızla yerden kaldırdı ve yüzünü yüzüne yaklaştırarak sertçe bir yumruk geçirdi. Gözlerim istemsizce büyürken, kafasının sağa doğru savruluşunu izlemiştim.

MASK | min yoongiWhere stories live. Discover now