0.8

5.1K 344 261
                                    

•Yoongi

Aynanın karşısına kendimi süzdüm. Ahh bu da olmadı işte! Taehyung'a güzel görünmem gerekiyordu ve ben ne giyersem giyeyim bok gibi görünmeye devam ediyordum.

Bir anda içeriye Hoseok dalıp "Yah hyung! Oldu işte oldu. Yakışıklı görünüyosun! Biraz daha kıyafet değiştirmeye devam edersen geç kalıcaz." dedi. "Tamaaaam. Ama bak bu kıyafet hiç içime sinmedi ve eğer Taehyung beni beğenmezse acısını senden çıkartırım!" dedim. Gözlerini büyültüp birkaç adım geriledi ve "Yav Taehyung'un zevkiyle benim ne alakam var? Tamam git değiştir ölmek için çok gencim ben." dedi.

Tam dolaba doğru yönelmişken içeriye bu sefer Namjoon hyung daldı. Bana bakıp bağırarak "Yah Min Yoongi! Senin yüzünden sevdiceğimi bekletemem ben! Değiştirmiyosun üstünü falan! Hadi aşağıya! Çabuk!" dedi.

Kaşlarımı çatıp birşey diyecekken aşağıdan Jungkook "Lan gelin artık! Bizi bekliyolar!" diye bağırdı.

"Tamaaaam tamam. Değiştirmiyorum!" diyip aşağıya koşar adımlarla indim. Kapının önündeki boy aynasında yeşil saçlarımı karıştırıp doğal bir görünüm almasını sağladım. Ceketimi de düzeltip dışarıya doğru adımladım.

Hoseok'un elindeki anahtarı hızla kapıp arabanın şoför koltuğuna yerleştim. Çok manyakça kullandığım için arabayı hiç bana sürdürtmezlerdi. Ama şu an bekletmek istemediğim bir herifim vardı ve ben bu arabayı uçuracaktım.

Üçüde arka koltuğa tıkışınca gözlerimi devirdim ve arabayı çalıştırdım. Hiçbirinin götü ben araba kullanırken öne oturmaya yemiyordu tabi. Birde erkek olucaklar. Hadi Jungkook neyse de Namjoon ve Hoseok... İkisi de korkak birer ördeğin tekiydiler.

Hızımı biraz daha arttırdığımda Hoseok "Uçucaz hyung yavaşla! Işık hızına meydan okuyorsun şu an!" dedi. Namjoon da "Hele bir de polis çıkarsa yanarız Yoongi. Yavaşla." dedi. Peki ben onları dinleyecek miyim? Tabikide hayır!

Son hızla önümdeki arabaları sollamaya devam ediyordum. Emin olmak için Jin'in Namjoon hyunga attığı adrese tekrar bir göz attım. Eğer doğru yere geldiysek onlar bir saray yavrusunda yaşıyordular. Ah tam benim meleğime yakışır bir ev.

Sert bir frenle arabayı durdurup "Burası olması lazım." dedim. Hep birlikte arabadan inip eve doğru yürümeye başladık. Uzunca bir bahçeden geçtikten sonra kapıya ulaştık.

Namjoon hyung geri çekilip Jungkook'a "Sen bas zile." dedi. Jungkook'da kendini geriye çekip "Yah hyung. Çalamam ben. Sen çal." dedi. Bana dönen gözlerle birlikte birazdan Taehyung'u göreceğim gerçeği beni gererken derin nefes alıp zili çaldım.

Bunu bekliyormuş gibi kapı aniden açıldı. Bu Jin olmalıydı. Gözleri bizi tararken Namjoon'u bulunca gülümseyip "Ah nerede kaldınız? Gelin içeri." diyip çekildi.

İçeriye girdiğimde attığım her adımda yutkunma ihtiyacı hissediyordum. Kalbim ağzımda atarken nihayet salona varmıştık.

Jimin ayağa kalkıp "Hoş geldiniz. Gelin oturun." dedi. Taehyung... Yoktu.

Jin içeriden "Gelin mutfağa acıkmışsınızdır." diye bağırdı. Bunun üzerine mutfağa geçip çeşit çeşit yemeklerle donatılmış masaya kurulduk.

Açlıktan guruldayan midemi yok sayıp yanımdaki Namjoon hyungu hafifçe dürttüm. Bana bakınca ima ettiğim seyi anlamış olacak ki "Eee Taehyung nerede? Onunla da tanışmak isteriz." diye sordu.

Jimin üzgün bir şekilde bana bakarak "O bir arkadaşına gitti. Beni beklemeyin dedi. Büyük ihtimalle geç saate kadar gelmez." dedi.

Kafamı önüme eydim ve gelen ağlama isteğini bastırmaya çalıştım. Kafamı kaldırıp soğuk çıkmasına engel olamadığım sesimle " Tuvaleti kullanabilir miyim? " diye sordum. Jimin "Ah tabii. Yukarıda merdivenlerden çıkınca en karşıdaki kapı." dedi. Kafamla onaylayıp sandalyeden kalktım.

Yukarı çıkıp rastgele odalara girmeye başladım. Eğer Taehyung'u canlı bir şekilde göremiyorsam en azından Jimin'in bir eşyasıyla onun fotoğraflarını almalıydım.

Bir odaya daha girince tam karşıda küçük bir çerçeve içinde Taehyung'un fotoğrafını görmemle bu odanın onun odası olduğunu anladım.

Yavaş adımlarla içeriye girdim. Yoğun bir şekilde şey kokuyordu... Huzur. Bu kokuyu ancak huzur ile tanımlayabilirdim.

Yavaşça yatağına oturup etrafa bakındım. O bu odada oturduğum yerde uyuyordu.

Yastığı yavaşça kavrayıp burnuma götürdüm. Daha yoğun huzur...

O sırada kaldırdığım yastığın yerinde bir defter fark ettim. Merakıma yenik düşüp defteri aldım ve açtım.

10.11.2017

Bugün bir adam gördüm. O çok yakışıklıydı. Galiba biraz hoşlanmış olabilirim. Ama sadece biraz...

17.11.2017

Bugün cesaretimi toplayıp onunla konuştum. Biliyor musun? Yakından daha yakışıklı. Ah sanırım ondan gerçekten hoşlanıyorum.

22.12.2017

Bugün elime dokundu. Ah elimi bir daha hiç yıkamıyacağım. Onu çok seviyorum.

13.01.2018

Bugün numarasını aldım. Bana benimle konuşmanın ona iyi hissettirdiğini söyledi. Acaba o da benden hoşlanıyor mu?

27.02.2018

O gerçekten mükemmel biri. Bugün saçlarımı okşadı. Kalbimi hissetmiyorum.

13.03.2018

Bugün bana kalbimi hızlandıran davranışların var dedi. Ah benden hoşlanıyor olabilir mi?

17.04.2018

Bugün zorlukla cesaretimi toplayıp ona açılmaya karar verdim. Evet! Bugün yapacağım. Hem eve gelicek misafirlerden de kurtulmuş olurum. O benim sığınağım.

Son satırı da okuduğumda deftere bir yaş düştü. Hadi ama. Ben ağlamam ki. Altı üstü bugün o şerefize aşkını açıklıyacakmış!

On saattir sırf onunla konuşacağım diye heyecan yapıyordum ve o benden kurtulmak için o denen herifin yanına gidiyo. Ah be sevdiğim. O kim?

Burnumu çekip defteri ve yastığı aynı şekilde yerine koydum. Ayağa kalkıp girmediğim son odaya da girdim. Evet burası Jimin'in odası olmalıydı.

Hemen dolap çekmecesinden bir şey çekip ceketimin cebine tıktım ve tuvalete girdim. Aynanın karşısında kızarmış gözlerime bakıp kızarıklıkların geçmesi amacıyla yüzümü yıkadım.

Daha iyi göründüğüme kanaat getirince tuvaletten çıktım. Eve gitsem iyi olucaktı.

Aşağıdaki kahkaha seslerine ek olarak bir hıçkırık duydum. Biraz dikkatli dinleyince Taehyung'un odasından geldiğini anladım. Allahım nolur o olmasın. Nolur benim tek bir yaşına kıyamadığım insan ağlıyo olmasın.

Derin nefes alış verişler eşliğinde zorlukla odaya girdim. İçeriye doğru adımlayınca duvar köşesinde kollarını bacaklarına sarıp sarsılarak ağlayan bedeni tanımam zor olmadı.

"Ta-taheyung?"

"TaeGi'yle kalın..."

instagram // taegi✔Where stories live. Discover now