~Tamamlandı
O gece deniz sustu. Yıldız sustu. Ay sustu. Ağaç sustu. Rüzgar bile sustu. O gece zifiri karanlıkta duyulan tek şey küçük olanın büyük olana mırıldandığı, hoş ve masum aşk şarkısıydı...
080518
250618
Yoongi hyung rüyasında Tae'yle +18 şeysler görürken uyandırdığım için ağzıma sıçıyordu az kalsın. Kafamı klozete sokacaktı lan! Zor kurtuldum.
Seri adımlarla yürümeye devam ederken görüş açıma Taelerin evi girince biraz yavaşladım. Kapının önüne varınca zili çalıp beklemeye başladım. Bir süre sonra Tae gülümseyerek kapıyı açtı ve beni içeri davet etti. İçeri girip montumu geçen geldiğimiz zaman aştığımız yere aynı şekilde astım.
Birlikte salona geçip koltuklara oturunca Tae "Aç mısın? Ya da toksan kahve yapabilirim." dedi. Onu "Kahve iyi olan olabilir." diye yanıtlayınca beni kafasıyla onaylayarak mutfağa gitti.
İçeriden bağırarak "Eeee Jungkook. Ne oldu da Yoongi hyungun gazabına uğradın?" diye sordu. Şimdi eğer gerçekleri söylersem Yoongi hyung beni öldüreceği için "Uyuyodu uyandırdım diye sinirlendi. Her zamanki klasik Yoongi hyung işte." dedim. Mutfaktan gülme sesi yükselince ben de güldüm.
Bir süre sonra Tae elinde kahvelerle geldi. Birini bana verirken "Burada kalıcak mısın?" diye sordu. Aslında kafamda kalmak gibi bir fikir yoktu. Ama Yoongi hyungun sabah kafamı klozete sokmak üzere olduğu an aklıma gelince sırıtıp "Kalıcam kalıcam." diye yanıtladım onu. Birazcık intikamdan zarar gelmezdi dimi?
Ortalıkta kısa bir sessizlik oluşunca Tae gözlerini devirip "Ben seni buraya nefes alıp verişlerini dinlemek için çağırmadım Kook. Konuş benimle." dedi. Kıkırdayıp "Konuşayım. Ne konuşayım?" dedim. Sanki bu soruyu sormamı bekliyormuş gibi "Jimin'i seviyor musun bunu anlat. Yani onun hakkında ne düşünüyorsun?" diye atladı. Ben tam söyleyeceklerimi Jimin'e söyler mi diye düşünürken aklımı okurcasına "Hadi söyleeeee. Jimin'e söylemem." dedi.
Derin nefes alıp "Yani aslında sevmiyorum ama seviyorum. Yok ya sevmiyorum. Ama seviyorum da. Hayır kesinlikle sevmiyorum. Öf boşver köpek gibi seviyorum işte. Böyle gülünce kısılan gözlerini alıp ağzıma sokasım geliyo. O tombuş tombuş küçük parmakları ellerimle olsun istiyorum. Bazı anlar öyle güzel görünüyo ki gözüme elleri, tutacak gibi oluyorum ama tutamıyorum. Ellerimiz bir kez temas etse dayanamayıp kopartırcasına tutarım ellerini. Bu yüzden temaslardan kaçıyorum. Çünkü gerçekten dayanamam. Öyle işte ama belki yanılıyo da olabilirim. Sevmiyo da olabilirim yani boşuna umutlandırmıyım." dedim.
Tae kahkahalarla gülüp kendini yere atarak "Lan oğlum siz olmuşsunuz hala sevmiyo da olabilirim diyosun. Nah sevmiyon sen onu. Hem sanki Jimin'in pembe donunun sende olduğunu bilmiyorum." dedi. Gözlerimi büyütüp "Ne? Nasıl?" dedim. Görmüş olması imkansızdı çünkü Yoongi hyung bir iş yapıyorsa tam yapar, asla yakalanmaz.
Tae kahkahalarını bastırarak "Aslında bilmiyordum. Sadece denemek istemiştim. Gerçekten de sen aldın denemek ha? Ah Kook! Ne alemsin sen ya. Don o don! Koklayıp koklayıp kafa bul diye mi aldın." dedi. "Ya aslında ben Yoongi hyungu bir şekilde tehtid edip ona zorla aldırdım. Umursamadığından ne aldığına bakmadan cebine atmış herhalde çünkü bana gösterirken kendi de çok şaşkındı." diye yanıtladım onu.
Kaşlarını kaldırıp kafasını onaylar manada salladı. Daha sonra ayağa kalkıp ellerini çırparak "Hadi film izleyelim. Evde bir sürü cips falan var." dedi ve mutfağa gitti tekrar.
Tabak seslerinin arasından "Sen de televizyonun altındaki çekmeceden film seçsene. Hepsi yeni." diye seslendi. "Tamam." diye bağırıp ayağa kalktım. Filmlerin arasından en dikkat çekici olanı gözüme kestirip ayırdım ve diğerlerini yerine koydum.
Tae üstünde cips, kola, çekirdek, bisküvi ve daha bir çok aburcubur olan tepsiyle geldi ve elimdeki filmi alıp "Otur sen ben takarım. Güzel film seçmişsin bu arada." dedi. Gülümseyerek koltuğa oturdum. Film başlarken Tae de yanımda yerini aldı.
~~~~
Sıkıcı geçmeye devam eden filmin karşısında biz neredeyse uyuyacaktık. Tae "Ama kapağı ve özet yazısı çok güzel duruyodu. Bu ne böyle? Bir şey anladıysam ne olayım." diye mızmızlandı.
Kafamı geriye yaslayıp gözlerimi kapatarak "Uykum geldiiii." dedim. Tae yanında bulunan kumandaya uzanıp televizyonu kapattı ve "Benim de. Ben uyıycam." dedi.
Cevap vermeden televizyonun kapanmasıyla açılan uykumum üzerine elime telefonumu aldım. Yeni yüklediğim oyunu oynarken bir anda Yoongi hyungdan mesajlar yığılmaya başladı. Üst paneli açıp mesajları okudum.
yoongix: Jeon Jungkook!
Nerdesin lan sen
İki dakika boş bıraktım kaybolmuşsun
Çabuk gel buraya daha seninle işim bitmedi
O kafan o klozete girecek!
•Jungkook
Sırıtıp Tae'ye baktım. Uyumuştu hemen. Telefondan kamerayı açıp kafamı Tae'nin göğsüne koydum. Gözlerini açıp kameraya baktı. Küçük bir tebessüm ederken kısa bir video çekip eski yerime döndüm. Tae kaldığı yerden uykusuna devam ederken ben videoyu Yoongi hyunga attım.Sikecek beni lan kaşınıyorum resmen.
jung.kook:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jung.kook: Ağzına sıçayım Jungkook o çocukla temas etme!
Çabuk çık o evden
Dur sen neler yapıcam sana
Ölüm fermanını imzaladın bugün giydiğin kıyafetlerin kefen olacak sana
