2.9

3.5K 231 154
                                    

Yoongi

Dediğim şeyle hemen bana dönerken "Öyle değil." dedi. Kaşlarım çatılırken "Gayet de öyle. Madem biter bitmez arkanı dönüp uzaklaşacaktın niye siktin o zaman gerizekalı!" diye çıkıştığımda yatakta oturur pozisyona gelip elleriyle oynamaya başladı.

Derin nefes alıp "Gidiyorum ben." dedim ve ayağa kalktım. Hızla yerden kıyafetlerimi alırken titreyen sesiyle "Hyung... Bunun için asla pişman olmam. Ama ya sen olursan." dediğinde duraksadım. Suratıma bakmıyordu. "Sen pişman olursun diye korktum sadece. Gitme." diye devam edince elimdeki kıyafetlerimi yere bırakıp yanına gittim.

Yorganın altına girerken onu da kolundan çekip yatar pozisyona getirdim ve üstümüzü güzelce örttüm. Ona sardığım kollarımda birlikte bana biraz daha yaklaşıp başını göğsüme koyunca konuştum.

"Ben nasıl uke oldum?" Kıkırdayarak "Bu cüssenle nasıl seme olacaktın hyung?" diyerek yanıtlayınca beni "Hayır yani evim falan diyorsun bana sığınıyosun. Üstte benim olmam gerekirdi." dedim. Kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime dikip "Evime girdim işte hyung. Bunda yanlış bir şey yok.  Evin sahibine girdiği nerede görülmüş?" dediğinde suratım nasıl bir şekil aldıysa artık bir anda kahkaha atmaya başladı. Bende hafifçe kıkırdayarak burnumu saçlarına gömdüm ve "Sus ve uyu artık." dedim.

•Jimin

Kapıyı açtığımda karşımda el ele tutuşan Namjoon hyungları görmemle bağırmaya başladım. "PİSLİKLER! NASIL BEN JUNGKOOK'LA SEVGİLİ OLMADAN BÖYLE BİR ŞEY YAPABİLDİNİZ!"

Ne dediğimi anladıktan sonra hemen ellerim ağzıma giderken her şey için çok geç olduğunu anladım. Paşam Jungkook merdivenlere dayanmış bana sırıtarak bakıyordu.

Hemen Jin hyungu iterek dışarı fırlayıp koşmaya başladım. He Jimin tutamıyon dimi azıcık içinde. İlla höt diye her şeyi söylemen lazım.

Ama... Ama ilk benimle Jungkook'un sevgili olması lazımdı ya. Olmaz ki böyle. Kabul etmiyom bir kere! Veremiyom Jin hyungu Namjoon'a falan. Hıh! Kavuşamasınlar.

Yorulduğumda durup arkama baktım. Kimse yoktu. Kollarımı önümde kavuşturup kaşlarımı çatarak huysuzca "Bacaklarım da kısa yani nasıl yetişemedi ki? Yolda beni yakalayıp 'Seni seviyorum Jiminie.' diyip öpmesi gerekiyordu. Nerde bu salak! Çok mu hızlı koştum ki ya!" diye mırıldandım.

Ayağımı yere vura vura biraz geriye gittim ve bomboş yola baktım. "Dediğim şeyi duyup da beni takip etmiyecek kadar hödük olamazsın Jeon Jungkook!" diye bağırıp sesimin bana geri gelmesini dinledikten sonra hayal kırıklığıyla yere oturdum.

Tüm gücümle "HÖDÜK!" diye bağırdığımda kolumdan çekildiğimde karşımda bir adet nefes nefese Jungkook buldum. Sanki arkasından at kovalamış gibi hızlı hızlı nefes alıp verirken zorlukla "Bunu... Bunu almaya gitmiştim." dedi ve elini arka cebine attı.

ALAH'IM! Ya bu salak şey kesin bana yüzük falan aldı. AY EVLİLİK TEKLİFİ YAAAH! ÖLÜCEM ŞİMDİ!

Heyecanlandan gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Ellerimle ağzımı kapatarak gözlerimi açtığımda ne gördüm? NE GÖRDÜM! Sevgili Jungkook'un elinde yüzük yerine rüzgardan sağa sola savrulan donum vardı. BENİM EN SEVDİĞİM DONUM! ÜŞENGEÇLİKTEN 2 AYDIR KİRLİYE ATMADIĞIM, GEÇEN GÜN KAYBETTİĞİM DONUM!

Dişlerimi sıkarak boğazım yırtılırcasına bağırdım. "LANET OLSUN SANA JEON JUNGKOOK!"

Bu lafımın üzerine onun yaptığı şey ise kahkaha atarak beni kendine çekip öpmektı. ATEŞLİ BİR ÖPÜCÜK!

Siz çok şanslı okurlar olduğunuz için elektrikler kesildi ve internetsız kaldım. Bu yüzden atamadım. Baktım geleceği yok annemin arkadaşının evine gidip kadının telefonunun internetine bağlandım. Sırf bölüm atmak için! Yine çok şanslı olduğunuz için böyle bir yazarınız var. Beni sevin!😆

"TaeGi'yle kalın..."

instagram // taegi✔Where stories live. Discover now