0.1

5.3K 200 212
                                    

Merhaba! Yeni bir hayata giriş yapmak üzeresiniz. Lütfen yerinize iyice sokulup kelimelerin sizi ele geçirmesine izin verin!

Bu kitap, acısını yüreğinde taşıyıp dışarıya gülümseyen bütün kadınlara ithaf edilmiştir.

08.09.2018

Siz de başlama tarihinizi bırakabilirsiniz.

İyi okumalar!

🌺🌺🌺

Sen hiç ölü birine aşık oldun mu Manolya? Ben bir kez aşık oldum, sadece bir kez. Ve beni öldürmesine izin verdim.

Ölümüyle yıkandı narin bedenim, sesimi çıkarmadım. Çok acıttı canımı, eziyet etti, işkenceler uyguladı. Beni öldürmemek için kurulu bir makineydi sanki, süründürdü. Ne yaptı diye soracaksan Manolya, çok şey yaptı bana.

Gözümün önünde başkasına güldü.

Elleri başkasına aitti.

Beni hiç fark etmedi.

Ve beni hiç sevmedi, en ağır buydu.

Silahıydı dudakları, gülüp nişan aldı ve bana baktı. İncileri gözüktüğünde vuruldum. Bunlar sadece birkaç saniyede oldu Manolya ve ben ona engel olamadım.

Ölenle öldüm ben Manolya, ölünmez dediler ama ben en çok ona öldüm. Onunla tattığım aşkın yine onunla son bulması gerekirdi fakat öyle olmadı, aşkım son bulmadı ve o bensiz hayatına devam etti Manolya. Ölünceye kadar mutlu oldu, tek tesellim bu.

Sen de onu sevdin mi Manolya? Benim gibi sevmediğini biliyorum, sen onun kirpiklerini sayacak kadar sevdin mi? Mezar taşını öperken onu öper gibi hissettin mi? Sen onu gerçekten öpmüştün değil mi Manolya? Benim bakmaya kıyamadığım yanaklarına dokunmuştu dudakların.

Yanlış anlama beni, amacım sana kızmak değil. Ne ona ne de sana kızıyorum ben. Tek suçlu benim çünkü, kalbim. Yanlış kişiyi sevdi, yanlış kişiye atmaya başladı.

Onu ilk ben görmüştüm Manolya, sen onu tanımadığın zamanlarda ben görmüştüm onu. Kantinden aldığım kahveyle merdivenlerden çıkarken onu görmüştüm. Bir arkadaşıyla şakalaşıyorlardı, onu izlerken dalmışım. O da önüne bakmadan yürüyordu zaten, çarpıştık. Kahve üzerime döküldü.

İnan bana, sizi birlikte izlerken daha çok canım yanmıştı.

Tenim yanıyordu fakat kahveden değildi. Cebinden peçete çıkarıp silmeye çalışırken izledim onu, eli temas ediyordu bana. Dokunuşlarını hala hissediyorum Manolya. Ellerini tutup gerek olmadığını söyledim. Gözlerimin içine baktı o an, kalbim durdu sandım. Kahverengi gözler bu kadar anlamlı bakar mıydı Manolya? Ben o gün öğrendim, aslolan göz rengi değildi, bakışlardı.

Onu çok özlüyorum, belki benimle değildi, yanımda bile değildi ama özlüyorum Manolya. Senin halin daha kötüdür şimdi. Yanına gelip sana teselli olmak istiyorum ama yapamam. Yüzüne bakacak cesaretim yok hala. Hele beni onun mezarında gördüğün günden sonra...

Ölürken canı acımış mıdır Manolya? Acımasın, benimkisi acısın onun yanmasın. O kaldıramaz acıyı, bilmiyor musun? Ben acıya alışkınım Manolya, sizi izlerken alıştım.

Ona olan aşkımı önce ben söyleseydim, senden önce, ne yapardın Manolya? Vazgeçer miydin arkadaşın için aşkından? Gömer miydin kalbine onu, saklar mıydın aklının en ücra köşelerine? Yoksa savaş meydanında göğsünü gerip düşmana mertliğini sunan, bakışlarıyla öldüren bir savaşçı gibi meydana davet eder miydin beni? Savaşır mıydık onun kalbi için? Benim bir şansım varolur muydu o zaman?

Manolya / Tamamlandı Where stories live. Discover now