1.4🌺

390 49 28
                                    

Ölene dokunmak için kendini yakabilecek biri, dostu için, adım sahi atmıyor ona. Söylesene, ben seni hak edecek ne yaptım? Ne yaptım da dostum oldun?

Sarhoştu, dokunsan haberi olmazdı, öpsen hatırlamazdı. Aşkından ölüyordun sen ve benim için hiçbir şey yapmadın. Teşekkür ederim dostum, sana gözüm kapalı güvenebileceğimi bir kere daha anladım.

Sinirli değilim, aksine şanslı hissediyorum. Senin gibi bir dostum ve onun gibi sadık bir bir sevgilim olduğu için. Ne kadar şükretsem az.

Neyse, asıl konuma geleyim ben. O konuya yani. Kirlenen umutlarımı, kırılan yüreğimi anlatayım sana. Çığlıklarımı içime akıttığım hüzünle harmanlanan o anı.

Beni yere atıp soyunmamı istediğini söylemiştim. Bedenim hakkındaki kararı o veriyordu, burada kalmıştık.

Omuzlarımdan tuttum beni ayağa kaldırdı.

''Tişörtünü çıkar. '' diye fısıldadı yüzüme. Sona gelmiştik. Artık elimden hiçbir şey gelmezdi, kaçacak yerim yoktu. Hem kaçsam, sevgilime söylerdi. Sevgilim bana inanır mıydı?

Tişörtümün eteklerinden tutup yavaşça kafamdan sıyırdım. Atlet yoktu üzerimde, yalnızca siyah bir sütyen.

''O da siyah giyerdi. '' diye mırıldandı kendine konuşur gibi. Bedenime bakıyordu sadece, yüzüme değil. Yanaklarım ıslanıyordu, hıçkırmamak için kendimi zorluyordum. Güçlü olmam gerekiyordu.

''Yere otur. '' dedi, yavaşça oturdum. Ellerim bedenimi kapatmak için sarıyordu onu. Ama nafileydi, soğuk tenimi yalıyordu. Altımda kot pantolon vardı.

''Altını çıkar. Yerden kalkma. '' ne yapmaya çalıştığını bilmiyordum. Ellerim pantolon düğmelerine istemeyerek gitti, yavaşça açtı. Sadece popomu yerden bir saniye kaldırdım ve pantolonumu çıkardım. Tişörtümün yanına gönderdiğimde bacaklarımı vücuduma yakın tuttum. Ellerim bacaklarıma dolanırken ağlıyordum. O hareket etmiyordu, kıyafetlerine dokunmamıştı, sadece bedenime bakıyordu.

''Bacaklarını uzat. '' uzattım. Ellerim bedenimi sarıyordu. Odadaki masanın üzerindeki parfümü eline aldı. Havaya sıkıp kokladı. Sonra bana uzattı.

''Üç kere sık. Saçlarına, karnına ve bacaklarına. '' parfümü elime alıp saçlarımı öne doğru eğdim. Bir kere sıkıp kafamı doğrulttum. Sanki dünyanın en önemli vazifesini yapıyormuşum gibi beni izliyordu. Karnıma ve bacağıma sıkıp ona uzattım.

''Harika! '' diye birden bağırdığında yerimden sıçradım. Ayakkabılarını çıkarmaya başladı.

''Bunu yapma lütfen! Eline hiçbir şey geçmeyecek, yemin ederim kimseye söylemem bana dokunduğunu. Bırak beni gideyim. '' yalvarıyordum. Tek çarem buydu, yapacak hiçbir şeyim yoktu.

''Şşştttt! O fazla konuşmazdı. '' kaşlarımı çattım. Yanıma oturdu.

''Kim? '' bedenime bakıyordu.

''Sevgilim. '' yüzüme baktı, ona bakmıyordum. Elini çeneme koyup ona döndürdü başımı.

''Bugün çok güzel gözüküyorsun. '' dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Onu itmek istedim, giyinmek ve oradan kaçmak. Ama yapamazdım. Kafasını uzaklaştırıp dizime yattı. Bunu beklemiyordum. Sağ elimi tuttu ve saçlarına götürdü.

''Ellerini yavaşça hareket ettir. '' saçlarınla yavaş yavaş oynamaya başladım. Bacaklarımı kokluyordu, parfüm sıktığım yeri. Gözleri kapalıydı.

''O gibi kokuyorsun artık. '' yutkundum. Nefes almak bile rahatsız ediyordu beni, kafası çıplak bacağımdaydı.

''Bana anlat '' kaşlarım çatıldı.

Manolya / Tamamlandı Where stories live. Discover now