1.1

466 59 42
                                    

Yaşarken öldüğünü şimdi fark ettim Manolya, kalbinin sadece onun için attığını az önce anladım.

Senden özür dilemek istiyorum. Sevgine laf ettiğim, seni aldatmakla suçladığım için ve en çok da, sana inanmadığım için özür dilerim. Bunu tahmin etmiyordum. Diğer mektupta yazdıklarını aklımın ucundan geçirmemişitm Manolya. Sen de anla beni.

Bana söylememe sebebini anlıyorum, korkuyordun. Kafeden çıktığın zaman solgun gözüktüğünü söylemiştim sana. Sen beni terslemiştin.

''Hayır solgun değilim, su çok soğuktu sadece! '' o zaman anlamamıştım. Neden böyle davrandığını. Sonra da üzerinde durmadım zaten.

Bana laf atan biri olmadı bu zamana kadar. Güzel olmadığımı biliyorum, buna şükrediyorum. Çoğu kişi güzel olmak ister, ama ben istemem. Böyle mutluyum.

Çünkü eğer çirkin biriysen sokakta sana laf atan olmaz Manolya, ve eğer biri seni sevdiğini söylüyorsa, seni dış görüntün için değil de karakterin için sevdiğini anlayabiliyorsun. Sadece çirkinler gerçek sevgiyi hissederler. Bana göre tabi.

Yanına gelip kemiklerini kırıncaya kadar sana sarılmak istiyorum Manolya. Açılan yaralarını arkadaşlığımızla sarmak istiyorum. Her bir yaranı öpüp, '' Ben yanındayım. '' demek, ağlamak için omzun olmak istiyorum.

Ama olmaz biliyorum.

Bunca gerçekten sonra olamaz bu istediğim. Eskisi gibi arkadaşlığımıza devam edemeyiz, birbirimizi yıprattık. Ben seni çok üzdüm değil mi Manolya? Sana aşkımı anlatan mektuplar atarak yaranın kabuk bağlamasını önledim. Her gün sana onu hatırlattım. Özür dilerim.

Ona olan sevgimi dişe getirmek istemiyorum bundan sonra. En azından sana yazmak istemiyorum bunu. İçimi dökerim kağıtlara yine, ama mezarına götürürüm onun. O okumasa da içim rahatlamış olur en azından. Sence ne yapmalıyım?

Sana anlatmak istediğim küçük bir olay var. Madem sen bana Tolga olayının balını anlattın, ben de sana anlatmak istiyorum bir tane.

Sizin ilişkinizin başladığı zamanlarda her hafta kapısına şiir bırakıyordum. Evet, senin aradığın senin deyiminle 'yelloz' benim. O hatayı yaptım.

Sevgili olduğunuzu öğrendiğimde ağlamamak için yazı yazdım. Zaten yazmasaydım çıldırırdım Manolya, yazmak beni iyi yapıyor. İçimdeki acıyı bir şiire aktardım. Ve delice bir karar alıp öğlen yemeğinde onun kapısına koydum.

Ama o şiirlerin hiçbirini okumadı. Okuyamadı.

O gün okul çıkışı birlikte giderken, onun evinin oradan geçtik. Ve sen kağıdı gördün. Eline aldın ve okudun. Gözlerinde öfkeyi ve şimşekleri gördüm Manolya. Kaşlarımı çatıp,

''Ne oldu? '' diye sordum sana. Hatırlıyorsun değil mi?

''Mektubu yazan yelloz şiir yazmış! '' kağıdı okumama izin vermeden parçaladın.

Sevgimi parçaladın, ona armağan ettiğim satırları ve benimliğimi.

7 tane şiir yollamıştım ona. Açıkçası kapısına koymak zor oluyordu. Çünkü artık sen vardın ve sana fark ettirmemek uğraştırıyordu. Birini bile okuyamadı. En sevdiği harf 7 diye yapmıştım bunu, inan kötü bir niyetim yoktu.

Sadece beni sevdiği bir rakamda hatırlasın istedim. 7 dendiğinde ben geleyim aklına istedim. Çok muydu bu? Masum bir düşünceydi. Fakat olmadı, her zamanki gibi.

Benden daha çok nefret ettiğini hissediyorum veya daha çok uzaklaştığını. Ama yapacak hiçbir şeyim yok Manolya. Ben kendimi tuttum her seferinde. Onu her gördüğümde sarılmak istedim ama sen varsın diye yüzüne bile bakmaya çekindim.

Bunu yaptığım için kızma bana.

En sevdiğim şiiri bırakacağım sana. Onu yad etmek istiyorum bir bakıma.

Uğruna şiir yazdığın kişi,
Her satırında başkasını düşünmüş
Başkasına hissetmiş senin hissettiklerini
Söylesene,
Ben şimdi nasıl şiir yazayım?
Nasıl anlatayım insanlara bunu?
Sen acını dile getirirken ağlarsın, biliyorum.
Bense susarım.
Hem de öyle bir susarım ki, herkes anlar ne demek istediğimi.
Ben seni şiir yazarken sevdim sevgili
Ama sen gölgesini bile bana bahşetmedin.

(Şiir bana aittir.)

Sence nasıl olmuş? Onu şiirlerime dahil etmememi söylemiştin biliyorum. Denedim Manolya, onu içermeyen şiir yazmayı istedim. Ama iki satır bile yazamadım. Her kelime bana onu çağrıştırıyor. Onsuz başladığım her şiirde, yine onunla bitiriyorum cümlemi.

Bunun için de özür dilerim.

Atacağın mektubu bekliyorum Manolya. Çünkü merak ediyorum, o gün neler olduğunu. Korkuyorum bir bakıma. Ya daha da ileriye gittiyse... Cümlenin gerisini getiremiyorum. '' Lütfen. '' diyorum içimden. '' Düşündüğüm şeyi yapmamış olsun. ''

Tolga hakkındaki mektubunu okuduktan sonra içimde birçok şey değişti. Sen bunları yaşamana rağmen, hayata tutunmaya devam ediyorsun Manolya. Hala sevmeye bile ümidin var.

Kendimi düşündüm ve ister istemez kıyasladım. Ben sevdim, sen de sevdin. Ben o ölünce üzüldüm, sen de üzüldün. Ben depresyona girdim, sen matemini kısa tuttun. Ben ölmeyi bekliyorum, sense yeni sevgilere açıksın ve aynı zamanda hayatına devam ediyorsun.

Ve sen onun için tacize uğramayı göze aldın. Ona bahsetmedin, sırtını dönmesinden korktun.

Nasıl yaptın bunu? Hala devam edecek gücü nereden buluyorsun? Ben sevgime karşılık bulamadığım ve o kişinin ölmesinin üzerine intihar etmeye kalktım. Yaşamak istemedim. Ama sen uğruna taciz edilmeyi göze aldığın kişi ölünce intiharı hiç düşünmedin. Nasıl yaptın?

Bana güç ver Manolya. Belki hala okula gelmek istemiyorum ama yaşamak istiyorum. Ölüm bana gelmeyecek. Kötüler uzun yaşarmış Manolya, yıllar sürecek belki de.

Mektubunu bekliyorum, dediğim gibi. Seni seviyorum ve sana inanıyorum. Görüşürüz.

***

-Bölüm sonu! Pek emin olamadığım bir bölüm oldu. Daha doğrusu sonunu nasıl bitireceğime karar veremedim bölümün 😂

~Hayata tutunma sebepleriniz neler?

Hızlı bir artış oldu bu hafta. Beni çok mutlu ettiniz 😊. Hastayım biraz ama siz beni iyi yapıyorsunuz. Bunu bilin istedim 😊. Sizi seviyorum 🌺

Manolya / Tamamlandı Where stories live. Discover now