1.7 🌺

359 51 8
                                    

Ah, o umut yok mu? İnsanı ayakta tutan iki şeyden biri. İnanmak ve umut. İnanmazsan umut olmaz, umutsuzsan inanmak. Ne kadar bağlılar birbirlerine değil mi?

19 yaşındayım şimdi ve elimde hiçbir şey yok. Zaman ne kadar çabuk geçiyor değil mi? Ömrümüz bitiyor ve biz fark etmiyoruz. Yaşıyoruz, yaşamak için. Günü geçirmek için. Oysa, ne kadar yanlış bu! Hayaller için ne kadar vakit kaldı bilmiyoruz, ve biz inatla hala günü geçiriyoruz.

Sırf bunun için gidiyorum. Hayallerim için. Yeni bir hayat, yeni bir aşk, yeni bir şehir, yeni bir ben... Her şeyi geride bırakarak, hiçbir şey aklımda kalmayacak şekilde ve aniden, veda etmeden gidiyorum. Kurtulmak için belki de, geçmişimden kaçmak için. O kirli geçmişten. Kirli bedenlerin, masumları mahvettiği yerden.

Annem gelmeyecek evet, ona üniversite için yurtdışına çıkacağımı hep söylerdim. Sınavı kazanamadım ama daha iyi hazırlanmak için teyzemlerin yanına gideceğim. Kim bilir, belki oradan direk giderim yurtdışına. Belli olmaz, beni biliyorsun.

Biliyor musun, en çok onun mezarından sonra seni özleyeceğim. Çünkü sen beni dinleyen tek dostsun, beni anlayan ve bana güvenen. Bunun bendeki yeri büyük ve sen bunu biliyorsun, kullanmıyorsun. Seni seviyorum.

Elbette mektuplar devam edecek. Sadece bana artık onu anlatma veya bana eskiyi hatırlatacak herhangi bir şeyi. Çünkü hepsi geride kalacak, yeni bir hayat inşa edeceğim ve sadece sen olacaksın geçmişimden. Anlaştık mı?

Sana adresimi atarım, yurtdışında da teyzemlerde de. Merak etme. Ben iyiyim. Sadece sadece veda etmeden gittiğim için bana kızma. Bu mektubu okuduğun zaman ben uçağa binmiş olacağım. Buna dayanamam, sen mektuplarda kalmalısın. Sana veda edemem. Veda etmemi gerektiren bir şey yok, sen hala benimlesin, mektuplardasın. Değil mi? Yanımdasın.

Ne tuhaf değil mi, birlikte kurduk bir sürü hayal ve hiçbirini yapamayacağız. Çünkü o hayallere ben fazlayım. Ayrı hayatlar bekliyor bizi ve sen hayatına başladın bile. Biriyle tanıştın. Yavuz... Sence nasıl biri? Bir daha konuştunuz mu? Gittin mi haftasonu yanına? Lütfen gitmiş ol, eğer gitmediysen de bunu okuduktan sonra her hafta git ve onu gör. Bu senin için umut, ona bir şans ver.

Başlarda her yakın durduğun insanda onu arayacaksın. Ama inan bana, bunu yapma. Arama onu. Unut, sil hafızandan. Çünkü bu sadece ayak bağı olacak senin için. Güven bana.

Bir süre sonra eğer onunla konuşmak keyif verecekse sana, onu görmek seni mutlu edecekse onu bırakma. Aşka gerek yok, bu duygulara sahip çık. Sonradan aşık olabilir bir insan, ikinci kere delice sevebilir birini. Bunu aklından çıkarma asla. Tamam mı?

Şimdi ağlıyorum dostum. Göz yaşlarım sayfayı ıslatırsa diye yazıyorum bunu. Bir insan geçmişini nasıl siler? Veya nasıl geride bırakır bütün hayatını? Zor olacak bunlar, ve benim gücüm sadece umut ve inanmak. Bunlar yetecek mi, diye sormaya kalkıyorum kendime ama soramıyorum. Ya olmazsa? Ya her şey her zaman olduğu gibi sarpa sararsa? Bu ihtimaller bir insanı öldürebilir.

Ben buna düşünmekten ölmek diyorum.

Yalnız olduğum ilk defa yüzüme böylesine sertçe çarpıyor. Teyzemle yakın değiliz pek, biliyorsun ama annem rica ettiği için onda kalacağım. Bana kalsa kirada otururdum. Konuşacak kimsem olmayacak. Geçmişten bahsedeceğim biri veya geçmişimi bilen biri... Bu iyi bir şey değil mi?

Hayır değil.

Masum gözükeceğim, insanlara yalan söyleyeceğim ve bunu sadece ben bileceğim. Kendimi kandıramayacağım. Her gece yastıklarım yıkanacak gözyaşlarımla, alışana dek. Kaç defter eskiteceğim unutmak için. Bazen bağırmak isteyeceğim içimdekileri ama kimse duymayacak söylediklerimi. Maske takacağım her gün, mutlu olacağım, pozitif gözükeceğim ama eve döndüğümde saracak etrafımı mutsuzluk.

Bunlara hazır mıyım bilmiyorum ama yine de gidiyorum. Bu da geçer, geçmeli, geçecek. Bunun da üstesinden gelmem gerek. Yapmam lazım.

Bana yaz, o çocuğu ve içinde yeşeren yeni duyguları anlat. Anlat ki içimde umut kendini takdim etsin, senin mutluluğunu paylaşayım. Hep acıyı paylaşacak değiliz ya?

Ben de sana yazacağım ama sık değil. Taşınma işleri uzun sürer. Bir de alışma süreci, şehri tanıma ve diğer zırvalıklar. Ama sen yaz.

Adresi sen bu mektubu okurken atmış olurum. Seni seviyorum ve mektubunu bekliyorum.

***

-Bölüm sonu! Bu mektubu çok sevdim çünkü duygular tamamen gerçekti.

~Sizce Zühre ve Yavuz bir ilişki yaşarlar mı? Nasıl olur?

~Manolya neler yaşayabilir?

Bu bölümü biraz geç attım, biliyorum ama uyumadım ve bölüm yetiştirmeye çalıştım. Sırf sizin için, beklersiniz diye 💙 Diğer bölümde görüşmek üzere 🌺😊

Manolya / Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin