❦17❦ ↑ACI VE TATLI↓

12.3K 653 234
                                    

Bölüm günleri için
İnstagram; @asimavera
takip etmeyi unutmayın 🌸

Gözlerinize inanbilirsiniz geldim. Çok uzun bir süre oldu farkındayım ama özel hayat diyeyim siz anlayın olur mu ): Çok beklettim ama sizi doyuracak bir bölümle geldim. Arayı bir daha bu kadar uzatmayı düşünmüyorum. Viran'a sadece bir süre ara vermem gerekiyordu hallettim ve artık buradayım inşallah.

Satır arası yorumlarınızı esirgemeyin olur mu?

İyi okumalar 🌙

17. Bölüm: Acı ve Tatlı

Karanlığın koynundan düşmüş irisler, kadının ruhunun en tenha köşelerinde filizlenip, çürümüş yüreğine serpiştirilmişti. Hastalıklı bir umudun kırıntılarını avuçlayıp, eline bulaşan katranın yaşattığı histen paramparça olan memnunluğu tatmıştı.

Ölümcül bir uçurumun ucunda; açtığı kollarıyla meydan okumuştu o korkunç sona. Savrulan saçları yüzüne her çarpışında, tenine dokunan her tutamın canını acıtmasına rağmen umursamadan dimdik bir şekilde durmuştu kız; bunu hiç fark etmemesine rağmen. O, zihninde kurduğu evcilikte en zayıf halka rolüne yerleştirmişti kendisini en başından beri çünkü.

"İyi misin?" dedi kalın sesiyle düz bir şekilde. Nabzının hızlandığını hissetti o an. Bakışlarını daldığı yerden çekip, ağır bir şekilde adama dönerdi Samira. Hemen masasının karşısına oturmuş, adamda gezdirdi bakışlarını. Dikkatini en ilk çekense gömleğinin üzerine giydiği bedenine tam oturan cepkeniydi şüphesiz.

"Bilmiyorum." dedi dürüst davranarak. "Ailemi özledim, içlerinde yalnızca Amine'yi görmeme rağmen hepsini ayrı ayrı özlediğimi hissediyordum."

Ve sonra gözlerini kaçırdı. "Buna rağmen oraya gitmek istediğimden emin değilim."

Cesar oturduğu yerde dikleşirken gözlerini kısıp; Samira'nın üzerine dikti bakışlarını. Ne demek istediğini çok iyi anlamıştı adam. O ülkenin sınırlarına Araz olmadan giremeyeceğini bildiğinden, ailesini görmemek pahasına dayanıyordu buna. Sözde kocasını bir dakika bile görmeye tahammülü olmadığını biliyordu.

Samira yüreğinin üzerine vurulan kilidi zorlayan adama baktı gözünün ucuyla. Siyahların en koyu, en güzel tonuna sahip olan harelerindeki hayranlığı işitti ama hızlanan nabzı soluklarını kuruttu. Kuruduğu için çatlayan dudaklarında dilini gezdirip önüne döndü. Bu hareketiyle Cesar'ın dudakları kıvrılırken, kızın odasının penceresine bir göz atarak üzerindeki takımın kırışmamasına dikkat ederek ayağa kalktı.

Samira adamın adım seslerini duyuyordu fakat kalbi öyle hızlı atıyordu ki, başını kaldırıp bakacak hali bile yoktu o an. Parmaklarının arasında duran kâğıdı dosyaya yerleştirdiği sıra elinin üzerine dokunan parmaklarla tüm uzuvlarının titrediğini hissetti.

"Cesar." dedi ağzının içinde geveleyerek.

"Samira..."

Adamın kalın sesinden dökülen o boğuk tınıyla, kız gözlerini ağırca adamın karanlığın tonlarına bürünen irislerine tırmandırıp; sertçe yutkundu. Tek bakışı yüreğine onlarca darbeyi aynı anda indiriyor, tüm dengesini yitirmesini sağlıyordu.

O an aniden tutulduğu elinden çekildiğinde, ufak bir çığlık attı ama adam onu kendisine çektiği an nefesi bile yarıda kalmıştı. Cesar kızın masasına bedenini yaslayıp, Samira'yı dizlerinin arasına çekti. Gözleri ancak yetişebiliyordu adamın omuz hizasına. Bu nedenle başını kaldırdı Cesar'ı görebilmek için. Kızın iki eli göğsünde duruyordu ve Samira sol avucunun altında hissettiği ritimle ağırca gözlerini yumdu.

ZEHR-İ VİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin