❦33❦ ↑KIRILAN ZİNCİRLER↓

4.5K 371 519
                                    


Selam,
Israrla erken yeni bölüm at diyen okuyucularımın hiç biri yorum yapmıyor, yorum olmayınca bende acele etmeden ağırca ilerliyorum ve bu benim elimde olan birşey değil.

Finale son 2 3 bölüm falan kaldı ama net bir sayı veremiyorum. Finalin gidişatını bölümün sonunda az olda olsa tahmin edebilirsiniz diye düşünüyorum; ve diğer bölümde daha da net bir şekilde göreceksiniz.

+700 yoruma yeni bölüm.

Herkes en sevdiği slow bir şarkıyı açsın ve öyle okusun bölümü:))


33. BÖLÜM: "KIRILAN ZİNCİRLER."

Kurak bir çöle benziyordu insanoğlu.

Alıp işlemedikçe ne işine, nede durduğu yerde bir şeye yaradığı yoktu.

Bir kere körelmişse kalp, kırk tane zincire de vursan bir daha düzelmiyordu.

Araz artık eskisi gibi değildi, sevdası gözünü öyle bir kör etmişti ki, sevdiği kadın artık umurunda bile değildi. Tek derdi yaptığı hatanın bedelini ödetmek, yandığı kadar yakmaktan ibaretti canını.

Elly, boğazı düğüm düğüm bir halde baktı karşısında kendisinin aksine keyifle duran adama. Acı bir hıçkırık dizildi boğazına ama ağzını açıp da tek ses dökmedi dudaklarından. Öyle çok yanıyordu ki canı, Araz istediğini alıyordu.

"Ne işi var bunun burada?" diye konuşurken yüzü katılaşmış bir halde Samira'ya doğru bakmaya devam ediyordu. "Hangi yüzle diyeceğim ama onun sadece bir yüzden ibaret olmadığını anlayalı da pek uzun bir vakit olmadı."

"Tebrik etmeye gelmiştim," Elly'nin hâkim olmaya çalıştığı sesi titriyor, ellerini bir türlü ne şekle koyması gerektiğini bilemiyordu. "İşte şimdi gerçek bir çift gibi olmuşsunuz."

Araz duyduğu sözcüklerle güldü, önce dudakları büküldü, hemen sonrada erkeksi bir kahkaha attı hiç çekinmeden. Tüm duyduklarına inanamıyor gibi baktı bir zamanlar aşığı olduğu kadının suratına.

Sarı saçları omuzlarına dökülmüş, beyazlar içinde nede güzel olmuştu öyle. Sahi ya o hep güzeldi zaten, kendisini terk edip gitmeden hemen önce.

"Şaka mı yapıyorsun?" Araz'ın gülümsemesi hala solmuş değilken sordu. "Dalga geçmek için mi geldin buraya Elly, gerçekten mi?"

Başıyla reddetti Elly adamın söylediklerini. "Elbette hayır," diye mırıldandı usulca. "İçeriye girerken, el ele..." Bakışları bir an Samira'ya dokunsa da sonrasında hemen geri çevirdi. Ne olursa olsun dayanamıyordu o kıza bakmaya, kendisinin olması gereken yerde onun durduğu içindi belki de. "Çok güzel görünüyordunuz işte, sadece söylemek istedim."

Samira önce Araz'a, sonrada yumruk haline getirdiği ellerine baktı. Yüreğinde her şeye rağmen Elly vardı. Apaçık belliydi bu. Çenesi seğiriyor, gömleğinin açıkta bıraktığı ensesinden yüzüne uzanan damarlara kadar teninin kızardığını görebiliyordu.

"Evet," Araz omzunun üzerinden Samira'ya baktı birkaç saniye. İçi gidiyormuş gibi, yıllardır âşık olduğu Elly değil de Samira'ymış gibi, sanki bu genç kız için çıldırıyormuş gibiydi. "Onunla gerçek bir çift olduk; sahte sevgi gösterilerinin aksine gerçek bir nefretle başlamamıza rağmen hem de. Güzel olduk."

Elly anladığına dair başını sallarken adamın kıza bakışları karşısında yüzünü çevirdi. Daha fazla bu manzaraya dirayet gösterebileceğini düşünmüyordu zira. Koşarcasına bulundukları ortamı terk ederek dışarıya fırladı. Kocasının birkaç masa ötede arkadaşlarıyla konuştuğunu bilmesine rağmen hiçbir şeyi umursamadı.

ZEHR-İ VİRANOn viuen les histories. Descobreix ara