2| strange behaviors

21.5K 2.7K 3.3K
                                    

Selam canlarım nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim!

Umarım bölümü beğenirsiniz, hepinizi seviyorum.

İyi okumalar💕
__

''Evet Taehyung! Evin içi de böyle! Nasıl, beğendin mi? " Dakikalar öncesinde evin önünde yaşanan garip olaylardan sonra içeri girmiştik ve Hoseok bana, hayranlıkla her bir karesini incelediğim geniş salonu gösteriyordu.

Evin içi dışından daha güzeldi.

Evin eskimiş görüntüsünün aksine içerisi şıkır şıkırdı. Eşyalar yoktu, sadece salonun ortasında bir kanepe vardı fakat duvardaki beyaz boya, yerdeki parkeler, hatta...

Aman Tanrım şöminesi var!

Her şey çok güzel ve şık duruyordu. İnanılmazdı burası!

"Hoseok, burası inanılmaz! " Yüzümdeki büyük gülümsemeyle Hoseok'a baktım. Hoseok da aynı şekilde benim tepkilerime bakıyordu. "Beğenmene çok sevindim Tae- ah, sana böyle seslenmemde bir sakınca var mı? " Sakince sorduğunda gülerek "ah hayır hayır yok. " Demiştim. O da bana gülümsemişti. "Şimdi, beni takip et, sana mutfağı göstereceğim. " Başımı sallayıp arkasından yürümeye başlamıştım.

Mutfak daha çok, amerikan mutfağı tarzındaydı. Tezgah pırıl pırıldı ve beyaz renkteydi, aynı şekilde dolaplar da beyaz renkteydi. "Of, mükemmel burası" Hayran hayran etrafa bakınmam sonucu Hoseok kıkırdamıştı. "Biliyorum, evim mükemmeldir, tıpkı sahibi gibi. " Ukala konuşmasına karşı gülmüştüm. "Çok mütevazisiniz Bay Jung. " O da gülmüştü. "Biliyorum, öyleyim. "

Tam o sırada, üst kattan bir gürültü kopmuştu. Korkuyla yerimde sıçrayıp Hoseok'un kireç gibi olmuş suratına baktım ve endişeyle konuştum. "Bu ses de ne Hoseok? " Ardından gözüm üst kata uzanan açık kahverengi tonunda ki merdivenlere kaydı. Adımlarım benden bağımsız bir şekilde merdivenlere doğru ilerlerken Hoseok sert bir şekilde kolumu kavramış ve merdivenlere ulaşamadan beni kendine döndürmüştü. "Nereye gidiyorsun sen? " Sert bir tavırla sorduğunda tırsmıştım.

"Ş-şey, yukarıdan ses g-geldi ya, bakacaktım. " Hemen sonrasında sertçe yutkunmuştum. Gözlerini kısmış ve kolumdaki tutuşuna daha da sıkılaştırmıştı. "Sen burada kal, ben bakarım. " Yutkunup başımı hızlıca salladım. Hemen sonrasında kolumu bırakmış ve genişçe gülümsemişti. "Güzel, sen odaları incelemeye devam et. Ben hemen geliyorum Tae. " Omzuma bir iki kez yavaşça vurmuş ve merdivenlere yönelmişti.

O gittikten hemen sonra sıktığı kolumu tutmuş ve yüzümü buruşturmuştum. Koluma baktığımda ise gözlerimi şokla açmıştım. Resmen kolunu morartmıştı.

Aniden üst kattan Hoseok'un bağırış sesini işitmiştim. "Lanet olsun şuraya geri gir! "

Hani evde kimse yoktu? Kiminle konuşuyordu bu adam..

Ani bir kararla üst kata uzanan merdivenlere doğru ilerledim ve yavaşça merdivenleri çıkmaya başladım. Üst kat hafiften gözükmeye başlamıştı, burası daha aydınlıktı alt kattan. Üst katta daha fazla zaman geçirecektim sanırım, aydınlık yerler favorilerim arasındaydı çünkü.

Merdivenin son basamaklarına geldiğimi fark ettiğimde rahatlamıştım ki, şans yüzüme gülmüştü.

Fakat münasip bir yerleriyle...

Son iki basamak kalmışken ayağım takılmış ve yüz üstü düşmüştüm. En azından ellerimi yere koyarak güzel yüzümün dağılmasını engellemiştim fakat dizlerim bu düşüşten nasibini fazlasıyla almıştı. Çok acıyordu dizlerim.

CURSED HOUSE | tkWhere stories live. Discover now