7| protect

17.8K 2.2K 1.5K
                                    

Selam canlarım! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çook iyiyim!

Bizim ruh Jungkook yavaştan gözükmeye başladı. Bakalım Taehyung bu bölümde neler yapacak? Oynat bakalım SĞCLSGŞSÇTÜSPRŞGÜDĞMSİG

Çok uzatmadan bölüme geçelim.

Hepinizi seviyorum, iyi okumalar!
___

''Ah Tanrım, boynum.'' yataktan yalpalayarak kalkıp boynumu ovuşturmuş ve gözlerimi kırpmıştım birkaç kez. İlk başta gözlerimi hiçbir şey olmamış gibi etrafta gezdirmiştim fakat odamın karşısındaki boy aynasını görünce vücudumu korkunç bir titreme esir almış ve yataktan fırlamama sebep olmuştu.

O adam..

Aman Tanrım

Hızla boy aynasının karşısına geçtiğimde yakından incelemeye başladım. Bu yukarıdaki ayna değildi neyseki. Derin bir nefes alarak gözlerimi ovuşturmuş ve odadan çıkmıştım. Merdivenlere yönelip indikten sonra mutfağa girmiş ve dolaptan çıkardığım meyve suyunu bir bardağa doldurmuştum. Dilimlediğim ekmekleri kızartma makinesine koyduktan sonra tezhaga yaslanmış ve ekmekleri beklerken düşünmeye başlamıştım.

Kesinlikle bu evde garip şeyler oluyordu. Bunu Hoseok'la ilk tanıştığımız andan itibaren fark etmiştim. Aklıma bir şeyler geliyordu ama buna ihtimal vermek bile çok saçmaydı.

Hayalet

Nasıl olur da filmlerdeki gibi bir olayla karşı karşıya kalabilirdim? Bu çok saçmaydı. Hayalet diye bir şey yoktu ve olmaması gerekiyordu. Buna rağmen burada aynada veya evin çeşitli yerlerinde beliren renkli gözlü bi adam vardı ve bu adama hayaletten başka bir kılıf uyduramıyordum.

Çok saçma, tüm bu yaşananlar çok saçma.

Kendi kendime düşüncelere dalmışken kızartma makinesinden çıkan küçük sesle o tarafa dönmüş ve düğmeye basıp ekmekleri makineden çıkartmıştım. Fazlasıyla sıcak olan ekmekler ellerimi yaksa da umursamadım. Tezgaha yaslanıp yavaşça yemeğe başladığım sırada üst kattan bir tıkırtı sesi duymuştum. Omuz silkip ilk ekmeği bitirmiş ve meyve suyumdan bir yudum almıştım. İkinci dilime başladığım sırada üst kattan bir şeyin düşme sesi geldiğinde derin bir nefes alıp ekmeği bırakmış ve arkamı dönüp merdivenlere doğru ilerlemiştim.

Bu kadarı fazlaydı. Bu evde kesinlikle bir hayalet vardı ve ne kadar kabullenmek istemesem de bu gerçekle uzun süre baş edemez ve bunu daha fazla görmezden gelemezdim. En kısa sürede bu evde neler olduğunu çözüp, Hoseok'la konuşacaktım.

Fakat önce, bazı şeyleri kesinleştirmem gerekiyordu.

Düşüncelerim arasında üst kata vardığımda derin bir nefes almış ve duvara yasladığım merdiveni yakalamıştım. Merdiveni açıp tavandaki küçük kapıya doğru konumlayıp yutkunarak yukarı çıkmaya başladım.

Sakin ol Taehyung. Korkunun seni ele geçirmesine izin verme.

Elimi yavaşça küçük kapıya yasladım ve hafif bir kuvvet uygulayarak ittim. Kapı açıldığı anda fark ettiğim şey, az önceki gürültü patırtının artık kesilmiş olmasıydı. Kafamı yavaşça içeri uzatıp odaya baktığımda birkaç kutunun o eski aynanın önüne düştüğünü görmüş ve derin bir nefes alarak tüm bedenimi yukarı çıkarmıştım. Aynanın önüne gelip kutuyu kucağıma aldığımda kendi korkaklığıma kıkırdamıştım. ''Ah Taehyung. Ne hallere düştün böyle, resmen pısırık bir velete dönmüşsün.'' kutuyu almak için eğdiğim vücudumu dikleştirip kafamı kaldırdığımda yine o adamın bulanık silueti ve bulanıklığına tezat parlak ve net olan mor gözleri tam olarak karşımdaki aynanın kirli yüzeyinde belirmişti. Korkuyla elimdeki kutuyu yere düşürdüğümde silüet anında kaybolmuş yerine kendi yansımam gelmişti. Yutkunup birkaç saniye gözlerimi kapatmıştım.

CURSED HOUSE | tkWhere stories live. Discover now