12| trust

16.9K 2.1K 1.1K
                                    

Nasılsınız canlarım? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim!

Birr sürü yorum aldım yb atmamla alakalı ve sizi daha fazla bekletmek istemedim hemen atıyorum!

Önceki bölüm sanırım final bölümündeki büyük kaos haricinde son kaosumuzdu. Tabi arada birkaç olay olacak ama genel olarak, bu bölümden sonra biraz rahatlayacağız ve Taekook'un birbirine alışma sürecini izleyeceğiz.

Söylemeden geçmeyeyim final bölümü tam olarak her şeyin açıklandığı bölüm olacak o yüzden çok büyük bir beyin patlaması yaşatmayı düşünüyorum size hehehe

Artık Taehyung Jungkook'u kabullendi fakat hala alışamadı çünkü bilirsiniz ki, normal giden bir hayatın ardından aniden bir hayaletle aynı evde yaşamak onu psikolojik olarak çökertti. O yüzden oğluşuma kızmayın💘

Bu arada sizden biraz yorum yapmanızı istiyorum. Hikaye yazma konusunda henüz çok fazla acemiyim ve sizin fikirleriniz görüşleriniz benim için çok önemli. O yüzden okurken çok rica ediyorum yorumlarınızı eksik etmeyin. Emin olun her yorum görüşümde mutlu oluyorum💋

Hepinizi seviyorum, iyi okumalar!💘💕
__

''Taehyung, lütfen uyan. Lütfen. Hadi aç gözlerini.'' uğuldayan kulaklarımla duyduğum boğuk ama tanıdık bir ses vardı. Ayrıca yüzümü okşayan el gibi bir şeyin varlığını hissediyordum fakat çok tuhaf bir etki bırakıyordu. Sanki bir el yerine rüzgar yanaklarımı okşuyormuş gibiydi. Biraz daha bekleyip kendime gelmeye çalıştığım sırada kulaklarının uğultusu geçmiş, baş ucumda bana seslenen kişinin kim olduğu konusunda kesin bir sonuca ulaşmıştım.

Jungkook..

Açıkçası, şu an ne onun sesini duymak ne de gölgeye benzeyen suratını görmek istemiyordum. Hatta şu an tek istediğim bu kabus evinden bir an önce kurtulmaktı. Fakat, ayağa kalkmak için mecalim yoktu. Boğazımda hala Hoseok'ın uzun tırnaklarının verdiği acıyı hissediyordum. Aklım fikrim Hoseoktaydı. Beynim sorularla çevriliydi. Bu eve geldiğimden beri sorular beynimin içinde yer edinmişti. Ne yapmam gerektiğini, ne düşünmem gerektiğini, en çok da kimçe güvenmem gerektiğini bilmiyordum.

Ama şöyle bir şeyden emindim. Jungkook, her ne kadar sinirlendiğinde korkunç birisine dönüşse de, beni kurtarmıştı. Beni Hoseok'ın o korkunç ellerinden çekip almıştı ve şu anda da uyanmam gerektiği hakkında bir şeyler fısıldıyorken elleriyle yapabildiği kadar yüzümü okşuyordu. Eğer Hoseokla iş birliği yapıyor olsaydı o an Hoseok acımasızca beni boğuyorken gelir ölümümü zevkle izlerdi. Hoseokla tanışıyor olsa bile beni kurtarmayı seçmişti.

Jungkook Hoseokı değil, beni seçmişti..

Her ne kadar ondan deli gibi korksam ve hala ona yaklaşırken tereddüt etsem de, beni sonucu ne olursa olsun kurtarmış olması, ona güvenebileceğim gerçeğini yüzüme vurmuştu.

Belki de, o an onun beni seçtiği gibi, ben de kaçmak yerine ona güvenmeyi seçmeli ve onu tanımaya çalışmalıydım.

Her şeyi boşverdim o an. Sonucunu umursamadan ona güvenmeyi seçtim ve gözlerimi araladım.

Umarım verdiğim karardan pişman olmazdım.

Gözlerimi açtığım an yanımdaki Jungkook uyandığımı fark etmiş gözleri açık maviden sarıya dönerken ''Taehyung?'' diye mırıldanmıştı. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp görüntüyü netleştirmiştim. Başımı hafifçe sola çevirdiğimde Jungkookun pespembe gözleriyle bana baktığını görmüştüm. Kocaman gülümsüyordu ve havada uçuyordu.

Açık konuşmak gerekirse, gri görüntüsünün aksine galaksinin tüm yıldızlarını gözlerindeki pembeliklere saklamıştı ve bu görüntü gözüme çok hoş gelmişti.

Gerçekten, çok hoş..

Uzun bir süre birbirimize baktığımızı fark etmiştim. Boğazımı temizleyip Jungkook'un gereğinden fazla derin olan bakışlarından kurtulmak için ''Jungkook?'' diye mırıldanmıştım. O ise gözleri koyu pembeye dönerken ''Uyanmana çok sevindim.'' demiş ve odanın içinde bir iki tur atmıştı.

Yorgunca kıkırdayıp öksürdüğümde hemen durmuş ce bana bakmıştı. Ardından hızlıca yanıbaşıma gelmiş ve eli yanağımı okşayıp hafif bir esinti etkisi verirken ''İyi misin?'' diye sormuştu. Hafifçe başımı sallayıp yatakta doğruldum. ''Hala boğazımda onun tırnaklarını hissediyorum fakat, iyiyim.'' diye mırıldandım. Ardından ona baktım ve ''Ben bayıldıktan sonra, ne oldu?'' diye sordum.

Gözleri tamamen siyaha dönerken ''Parmaklarını kırdım ve onu attım.'' diye mırıldanmıştı. Ardından korkunç bir şekilde sırıtırken ''Ama camdan.'' demişti.

Tamam, Jungkook beni öldürmeye çalıştığı için Hoseok'ın parmaklarını kırmış ardından onu camdan atmıştı.

Ah Tanrım, canı çok acımış olmalı.

Daha çok acı çekmesi dileğiyle..

''Gerçekten onu camdan attın mı?'' diye sorduğumda kaşlarını çatmıştı. ''O sana zarar verdi. Büyü daha erken bozulmasaydı seni kurtaramayabilirdim. Bu az bile.'' diye çıkıştığında söylediği şeye karşı kaşlarımı çatmıştım.

Büyü mü?

''Büyü derken, neyi kast ediyorsun? Ne büyüsü?'' diye şüpheyle sorduğumda gözlerindeki siyahlık yerini mavilere bırakmış ve gözlerini kaçırmıştı. ''Uyanmamam ve planını bozmamam için bana büyü yapmış. Bu yüzden uyanamadım. Fakat, yaptığı büyülerin etkisinin sadece yarım saat sürdüğünü unutmuş olmalı.'' dedi. Kafamdaki sorulardan biri daha böylece cevaplanmıştı.

''Peki, ne için eve girdi?'' diye sorduğumda bana kaçamak bir bakış atmış ve ''B-bilmiyorum.'' diye mırıldanmıştı. Gözlerimi kısıp ona baktığımda derin bir nefes vermiş ve ''Tamam. Şey, dolunay zamanlarında aynada bir geçit oluşur ve geçitten geçen kişi diğer tarafa ulaşır. Hoseok da diğer tarafa geçti ve geri döndü hepsi bu.'' diye bir açıklama yaptı.

Ama hala bir şeyleri saklıyordu. Eksik anlatıyordu.

''Hepsi bu mu? Gerçekten mi Jungkook?'' dediğimde ''Evet.'' diye yanıtlamıştı beni. Gözlerimi devirip ''Bir şeyler sakladığının farkındayım. Çocuk mu sanıyorsun beni?'' o da söylediklerime karşı gözlerini devirdi ve ''Bana güven Taehyung. Senin iyiliğin için bildiklerimi saklıyorum. Tehlikede değilsin. Bir kez olsun bana güven ve sorgulama. İnan bana,

Güvendesin..''

Dedikleri beni hiç inandırmasa da derin bir nefes aldım ve ona güvenmeyi seçtim.

''Pekala, üstünde durmayacağım.'' dedim ve ağrıyan başımı daha fazla görmezden gelemeyip yatağa uzandım. Uykuya hazırlanmadan önce son kez ona döndüm ve kıpkırmızı gözlerine bakıp son sözlerimi söyledim. ''Umarım haklısındır Jungkook,

Umarım güvendeyimdir..''

-pio

CURSED HOUSE | tkWhere stories live. Discover now