EFSUNLU AŞK

° 5

Onunla muhattap olmak istemediğimi söylediğimde koluma yapışınca şoför yakasına yapışmış kenara çekmişti. O sırada evden gidip özel bir kaç eşyamla cüzdanımı alıp Melike teyzeye kısa cümlelerle durumu anlattım. Numaramı bıraktıktan sonra eve gelmiştim.

-"Şu daha hoş sanki."

-"Olur , fark etmez."

Kadın eline aldığı ojeyi bir bir törpülediği tırnaklarıma sürmeye başladı. Evde sıkılınca annemin aklına gelip bu iki kadını çağırmıştı. El ve ayak bakımını ilk kez yakından görmüş oldum.

-"Duru ile tanışmıştın ya hani , akşama bir şeyler içmeye davet ediyor. Ne dersin gelir misin ?" Annem gözlerini telefonundan çekip bana bakmıştı.

O kadını sevmediğimi ona söylemedim. Sonuçta arkadaşıydı.

-"Gideriz." dedim mutlu olması için. Öyle de olmuştu.

Akşam yemeğinden sonra üzerimi değiştirmeden öylece üçümüz evden çıktık. Nedense içim kıpır kıpırdı. Bu hissi Atahan'a bağlamamak için kendi içimde savaş veriyordum. Çok yanlış bir düşünce !

Geldiğimiz yeri arabadan inerken inceliyordum. Cadde üstünde bir tarafı açık mekan oldukça lükstü. Koltuklarla döşenmiş köşelerden birinde onları görünce o yöne ilerledik. Annem ve Akın abi ikisiyle el sıkışırken bana uzatmasına fırsat vermeden koltuğun ucuna oturdum. Duru bu tavrıma tuhaf bakışlar atsa bile sesini çıkarmadı. Düşünmeden yaptığım hareket sonucu Atahan'ın yanına oturduğumu çok geç fark ettim. Sırasıyla ben , Atahan , Duru , annem ve Akın abi vardı. Yuvarlak masanın üzerinde yüksek şamdanlarda mumlar yanıyordu. Çantamı masanın kenarına koyup ellerimi kucağımda birleştirdim. Girişte kabanımızı vermiştik ama elbisem kalın olduğundan bu halde de bunalmıştım.

Buram buram erkeksi kokan parfümü kocaman mekanda burnuma doluyordu. Elimin titrediğini anlayınca bacağıma bastırdım. Bu heybetli adam benim aklımı başımdan alıyordu.

-"Ne içersiniz efendim ?"

Garsonu sonradan görünce tuttuğum nefesimi usulca üfledim. Herkes istediği içkileri söylemişti en sona ben kalmıştım. Atahan viski söyledikten sonra garson bana döndü. İyiki bu konuda deneyimlerim vardı yoksa burada bilgisizlikle rezil olmak istemezdim. Üstelik hepsi bana bakarken. Atahan hariç.

-"Black Russian." dedim. Söyleme tonum rahatsız edici değildi. Sanki her daim akışkan söylüyormuşum gibiydi. İyiki Eylül'le merak edip denedik diye içimden şükrettim. Sadece bildiğim için sevdiğimden de söylemiştim.

-"Zevkini sevdim." Akın abi sırıtıp dilini dudağında gezdirdi.

Sadece tebessüm etmekle yetindim.

-"İçki içmek için yaşın küçük diye düşünmüştüm." Sen yaşlı olduğundandır gıcık kadın.

-"Size öyle gelmiş." dedim yapmacık gülüşümle.

Ondan bakışlarımı çekerken Atahan'la gözlerimiz takılınca başımı diğer tarafa çevirdim.

-"Merhabalar efendim sizleri burada görmek onur verici !"

-"Hoşgeldiniz."

Birisi orta yaşlı diğeri genç olmak üzere iki adam masanın başına gelen Akın abiyle tokalaşıp annem ve Duru'nun ellerini nazikçe öptüler. Yaşlı olan beni sadece başıyla selamlamasına rağmen diğer genç olan gözleri parlayarak elini uzattı. Tokalaşmak için uzattığım elimi düz çevirip dudaklarını değdirdi.

-"Güzelliğiniz gözlerimi kamaştırdı desem ? Az mı kalır acaba ?" Derin gamzesini göstere göstere gülümseyince beyaz dişleri yakışıklılığına kat kat değer kattı.