° 25

95K 3.1K 316
                                    

Dirseğimi koyduğum cam kenarından çekip dışarı bakmayı sürdürdüm. Bu yol da bitmek bilmedi.

-"Bile bile ben yanındayken konuşuyorsun ! Demek ben gelmesem oturacaktınız herifle !"

Atahan'ın kaçıncı sinirli cümlesi saymadım ama arabaya bindiğimiz andan itibaren bağırıp saydırıyordu. Bu kadar kızacak ne var Allah aşkına?! Sanki çocuk asıldı bana. Basit bir karşılaşma konuşmasıydı ! Tamam duyguları olabilir ancak bu çok basit bir mevzu. Benim yanımda birlikte olduğum adam olarak oturan sen isen aranızdaki farkı anlıyor olmalısın. Bunları ona söylemeye çalışırken beni asla konuşturmadı. Hep sözümü kesip kızdı.

Sonunda evin demir kapısında duran arabadan rahat nefes alıp inmek için kapıyı açtım.

-"Yüzüme bakmadan nereye ?!" Çantamın sapını kavrayıp ayaklarımı yere bastım. İfadesiz yüzümü ona döndürdüm.

-"Bağırmaktan başka bir şey yapmıyorsun ki ne diye bakayım yüzüne ?" diye tersledim. Böyle konuşmamı ben dahil o da beklemediği için kaşlarını öfkeyle çattı.

-"Haksız yere mi kızıyorum ?"

-"Evet kendi kendine tartışıyorsun resmen."

Burnundan soluyarak önüne döndü.
-"Tamam Liya eve geç."

Kapıyı bilerek hızlı kapatıp eve girdim. Salonun kalabalık olduğunu seslerden anlayınca sakinleşmeye çalışıp içeriye yürüdüm. Anneannem , annem ve en sevdiğim insan ! Duru !

Tanrı aşkına bu kadının burada ne işi var ?!

-"Ah bebeğim hoşgeldin kuzum." Anneannem kollarını açınca gülümseyip ona sarıldım. Yanına oturup yanaklarından öptüm.

-"Hoşgeldin anneannem." diye mırıldandım ve geri çekildim.

Duru bana sinsi sinsi baktı. Burnu düşse yerden almaz haliyle başını dikleştirdi. Ateş saçan gözlerinden anlamam gerekirse öğrendiği bir şey var.

-"Sizde hoşgeldiniz." dedim samimiyet içermeyen sesimle.

-"Hoşbuldum." dedi buzdan ibaret olarak.

-"Annecim ne yaptınız sabah gelirsin diye düşünmüştüm ?" dedi annem.

Salona Hülya abla girince çantamla kabanımı ona uzatıp tekrar oturdum.

-"Geç kalktık anne sonra oturduk bir yerde. Atahan geldi almaya onunla geldim." Bilerek ismini geçirmiştim. Belki birazcık kıskandırmak için olabilir. Birazcık.

-"Hım..gün içinde pek çıkmazdı işlerin arasından." dedi tebessüm ederek.

Duru'nun ruhsuz gülme sesini işitince üçümüz ona baktık.
-"Küçük sevgilisiyle vakit geçirmek istemiş demek ki. Heves ne yapsın ?"

Her kelimesinde iğneledi. Yüzüm saniye saniye ifadesizleşirken elimi sıktım. Anneannem arkamdan belime sarılıp avucunun içiyle okşadı.

-"Duru , lütfen. Bu şekilde yaklaşımda bulunman için değil benden duymanı istediğimden söyledim sana."

Dudakları ince bir çizgi halini aldı. Gözlerini gözlerimden çekmeden tekrar konuştu.
-"Seni severim Tamay biliyorsun ama bu mahalle gülü kızının Atahan'ın aklını çelmesine izin verdiğinden dolayı maalesef karşıma geçtin. Atahan er yada geç doğru yolu bulacak ve yeniden bana gelecektir. O zamana kadar tadını çıkar minik kuş ! Bu arada kahve için teşekkürler hayatım."

Konuşa konuşa dış kapıya kadar gitmiş küçük bir el sallamasıyla evi terk etmişti. Şok olmuş transa geçmiş halde kalakalmıştım. Şaşkınlığım hat safhada. Hayır ağzımı açıp konuşamadım bile.

EFSUNLU AŞKWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu