34. Bölüm

788 90 33
                                    

#Jongin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

#Jongin

Çok uzun değil ama sessiz bir yolculuğun ardından ankesörlü telefonların olduğu bir caddeye gelmiştik. Şu durumda telefonlar üzerimize yapışmış takip cihazi gibi olduğu için onları kullanamıyorduk. Karşımızdakinin kim ve ne kadar yetkisi olduğunu da bilmediğimizden tedbirli olmaya çalışıyorduk. Yan yana olan telefon kabinlerini girdik. Elimi cebime atıp bir çeyreklik çıkardığımda Sehun kafasını kabinime soktu.
"Çeyrekliğin var mı hayatım?"
Nefesimi sesli bir şekilde dışarı verirken elimdeki çeyrekliği ona uzattım. Gülümseyerek teşekkür ettikten sonra kendi kabinine döndü.

Bir çeyreklik daha çıkarıp telefona attıktan sonra Baekhyun'nun evindeki güvenli hattı aradım. Uzunca çalmasına rağmen kimse açmıyordu. Sabırsızca ayaklarımı yere vururken hat düştü. Yorgun bir nefes bırakıp bir çeyreklik daha attım telefona. Bu sefer açsan iyi edersen Baek. Çeyrekliklerimin sonuna gelmek üzereyim çünkü.

Eğer evden kaçarken uydu telefonunu alabilseydik böyle dertlerimiz dr olmazdı. Ama o hengamede unutmuştuk.

"Alo?" Hattın diğer tarafından Baek'in sesini duyduğumda duruşumu dikleştirdim.
"Baek, benin Kai. Zamanım kısıtlı. Seni evimden 10 blok ötede Mark'ın dükkanının önündeki ankesörlü telefonla arıyorum. Akşam 2-3 surlarında eve bir saldırı oldu. Sehun da ben de iyi durumdayız. Bize saldıranın kimliğini bilmiyoruz. Eve sürekli bir silah atışı vardı ama yerde sürüklenen kovanlardan birini almayı başardım. Yine de öncelikli hedefim bu saldırının kim olduğumu öğrenmek?"
"Bir saniye daha yavaş sabah sabah ne diyorsun hiçbir şey anlamıyorum?"
"Eve silahlı bir saldırı oldu. Salonuma binlerce delik açtılar. Daha taksidi bitmemişti koltuk takımının."
"Düşündüğün şeye bak. Neyse oraya kadar anladım. Sonra?"
"Şuan Mark'ın dükkanının önündeyim. Hattımı kırıp attım. Saldırı hakkında bir haberin var mı?"
"Hayır, bir saniye. Sen hükümetten mi şüpheleniyorsun?"
"Suho'nun olduğunu zannetmiyorum ama işimi sağlama almak zorundayım. Kimin benimle kimin bana karşı olduğunu bilmem lazım."
"Güvenli eve git Kai. Bu işi biraz kurcalıycam. En geç yarına rapor vermek için gelirim."
"Teşekkür ederim Baek."
"Teşekkür etmene gerek yok. Ben senden taraftayım."
"Karşımdaki hükümet olsa bile mi?"
"Hükümet olsa bile. Çünkü ortak olmak böyle bir şeydir."
"Teşe-" ben tekrar teşekkür edemeden hat kesilmişti. Baek'i bir daha arayıp aramamak arasında kalmıştım. Daha sonra onunla güvenli evde bol bol konuşabileceğimi düşünüp vazgeçmiştim.

 Daha sonra onunla güvenli evde bol bol konuşabileceğimi düşünüp vazgeçmiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Klişe // SekaiWhere stories live. Discover now