mk #23

1.2K 111 52
                                    

“Nazlı sen ne yaptın?” Belgin kuzenine doğru ilerlerken, silahı elinden düşürdü ve yaptığı şeyin geç farkında vardı Nazlı. Bir zamanlar delice sevdiği adamı vurmuştu.

“M-mayıs ben-...” Kuzenini susturdu ve sarıldı ona.

Hepinizi geberteceğim Belgin! Hepinizi! Erkek arkadaşımın akan kanının her bir damlası üzerine yemin ederim ki öldüreceğim sizi!

Birkaç saat içinde burada bir cinayet daha işlenmişti ama sessiz sedasız bitmişti. Fakat bu yüksek sese neden olmuştu ve polisin buraya gelmesi uzun sürmeyecekti.

Eymen, herkesi toparlayıp arabaya binmeleri için zorladı. Herkes dediğini yaparken, Belgin Ekin'e döndü.

“Siz gidin, ben gelemem.”

“Hayır Belgin, sen de geliyorsun yoksa ben de gitmem.” Oflayarak genç adama baktığında yerde yatan Atlas'tan ses çıkmıştı. Canı yandığı için inlemişti.

“Yürüyün, onu da alıp gidiyoruz.” Kuzey, söylediği şeye kendisi de inanamadı. Ama kimsenin başı belaya girsin istemiyordu ve yerde yatan aşağılık herifi burada bırakıp Mayıs'ın felakete neden olmasını istemiyordu.

Erkekler koca bedeni kucakladılar ve bir arabanın arka koltuğuna koydular. O sırada durmadan ses çıkarıyordu Atlas. Nazlı omzundan vurmuştu ama çok kan akıyordu.

Atlas'ın baş tarafına Belgin ve ayak ucuna korkarak Nazlı oturdu. Aynı arabayı ve diğer arabayı da doldurduklarında polise yakalanmadan ayrılabilmişlerdi otoparktan.

Mutlu olmana asla izin vermeyeceğim, bu yaptığından sonra asla!

Kes artık şunu! Benim yaptığım bir şey yok, sen bu zamana kadar yaptığın her şeyin bedelini ödüyorsun sadece.

Ayrıca ne mutluluğundan bahsediyorsun? Ne zaman izin verdin öyle bir şeye?

Sen de haklısın! İşlediğim cinayetlerin hepsi, bir zamanlar senin canını yakan adamlardı. Onları öldürmemem gerekirdi değil mi!

Evet! Ama senden onlara zarar vermeni istemedim. Katil ruhun ve tam dengin olan sevgilin yüzünden öldürdün onları! Zevk aldın sadece!

Şimdi de sevgilim için arkadaşlarının canını yakacağım.

Belgin, zihninde kavga ettiği sese daha fazla dayanamadı ve canını yakıp susturacak şeyi bildiği için sinirle parmağını Atlas'ın yarasına bastırdı.

Kana bulanan parmağı ve tırnağına değen eti, aynı zamanda kulaklarına dolan çığlıkları umursamadı.

“Sus artık, sus!” Arabanın içinde bağırdığında, sürücü koltuğunda oturan Ekin arabayı durdurup ona bakmıştı fakat içinde süren kavganın bitmediğini fark edip devam etti yoluna.

Tamam, tamam çek parmağını oradan! Canı yanıyor, çek!

Yaptığı iş yorucu olmasa da, parmağını çekip derin derin nefesler aldı.

Artık onu tehdit edebiliyordu.

***

Mayıs'tan psikopatlık bulaşmış sana Belgin :')

Düşüncelerinizi alalım?

-sarı

mayıs kasırgası - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin