mk #27

1.2K 123 28
                                    

-Yazar Anlatımı-

Tedirgindi. Atlas'ın gittiği günün ertesinde mesaj atıp buluşmak istemesi onu bir sürü düşünceye sürüklüyordu. En çok da, Belgin'in bu buluşmadan haberi var mıydı onu merak ediyordu. Özlemişti ama yorulmuştu da.

"Ekin!" Oturduğu bankta ayağını sallamayı kesip sesin geldiği yöne baktı. Boş lunaparkta, ışıklarda haliyle açık değildi. Ayın vurduğu yetersiz ışıkla, ona doğru gelen Atlas'ı fark edebilmişti.

Önüne dönüp yanına gelmesini bekledi. Yanına gelip oturunca da olabildiğince sakin kalmaya çalıştı.

"Neden çağırdın?" Atlas'ın yüzündeki gülümsemeyi fark etmişti. Onun böyle keyifli olması canını sıkıyordu.

"Hiç, belki dost oluruz diye. Baştan tanışalım mı? Ne dersin?" Elini uzattığında Ekin oldukça başarılı bir şekilde sinirini kontrol etmişti. Fakat yine de sınırları zorluyordu Atlas.

Uzattığı eline baktı, daha sonra elini tutmadan ayağa kalktı. "Önemli dedin, ne söyleyeceksen söyle yoksa gidiyorum." Derin bir nefes aldı ve keyfini bozmadı Atlas.

"Evet, dost teklifimi kabul etseydin her şey daha güzel olurdu elbette ama neyse," Ayağa kalkıp Ekin'in karşısında durdu. Ellerini cebine sokarken, Ekin'in arkasına kaymıştı gözleri. Onlara doğru iki tane adamı geliyordu ve Ekin bunu hâlâ fark edememişti.

"Kabul etmediğine göre, Mayıs için ah, ya da dur. Mayıs Belgin Saraç için birimizin hayatta kalması gerek." Sırıtmaya devam etti. "İkimiz de farklı ruhları fakat aynı bedeni istiyoruz. Sen kazanırsan, Mayıs Belgin Saraç senin olur. Ben kazanırsam, benim. Ama ne sen artık Belgin için savaşırsın, ne de ben Mayıs için. Nasıl anlaşma ama?"

"Saçmalıyorsun. Belgin benim kız arkadaşımdı. Senin o aptal, bir bedeni bile olmayan şeytan sevgilin yüzünden bu durumdayız. Savaşmaya gerek yok, Belgin ne isterse o olacak." Gülmeye devam etti.

"Ama iki gün önce de gördüğün gibi, Belgin beni seçti." Bu kez Ekin, alayla güldü.

"İsteyerek yaptığını mı düşünüyorsun? Sadece sizden kurtulmak için seninle geldi." Elini iki yanına açıp dudağını büzdü Atlas.

"Neyse ne," Ekin'in arkasında duran adamlarına işaret verdi. "Alın, gidiyoruz." Önden ilerlerken, Ekin neye uğradığını şaşırmış bir biçimde kollarını tutan iki adamdan kurtulmaya çalıştı. Bunu biraz daha sürdürecekti ki, ileride duran arabayı gördü ve Atlas yüzüne bakıp son cümleyi söyledi.

"Bakalım hangimizin bilek gücü, sevgisinin gücünden de çok?"

*

Atlas nereye gitti, biliyor musun?

Derin bir nefes alıp deminden beri okumaya çalıştığı kitabın kapağını sinirle kapattı.

Neden bir türlü rahat bırakmıyorsun? Nerden bileyim ben nereye gitti.

Ben biliyorum. Ve seni fazlasıyla ilgilendiriyor.

Umrumda değil. Sus ve kitap okumama izin ver.

O kitaptan daha önemli bir meselen var Belgin. Atlas, Ekin'in yanına gitti.

Adını duymasıyla heyecanlanmış, karnına kramp girmişti. Aynı zamanda içine sonu olmayan bir korku.

Neden gitti?

Bakıyorum da ilgini çekti.

Beraber şu an depoya gidiyorlar. Tahmin et neden?

Ona zarar verirseniz neler olacağını biliyorsun değil mi Mayıs? Sakın deneyim deme, sakın.

Ekin zar görecek ama Atlas da görecek. Bizim için kavga edecekler.

Ne? Nerden çıktı bu fikir? Siz aklınızı mı kaçırdınız, ne kavgası?

Sakin ol, Belgin. Artık bu işe son vermemiz gerek. Ya Atlas ya Ekin. Bugün orada, ikisinden biri buna karar verecek.

Çok saçma! Buna nasıl inanıyorsun? Ekin'in sevgisi ile pislik sevgilinin sevgisini nasıl karşılaştırıyorsun? Sende biliyorsun Ekin'in nasıl sevdiğini, şu ana kadar ona zarar vermeyin diye hiç karşı çıkmadım ama bundan sonra, sonuç ne olursa olsun hep karşı çıkacağım sana.

Ekin ve sen tam denk olabilirsiniz ama bana göre de ben ve Atlas öyleyiz. Ben senin bedeninde Atlas ile sürtüşürken sen de o bedenle Ekin'e sarılamazsın.

Hangi depodalar? Oraya gitmek istiyorum. Söyler misin?

Hayır, ikisi arasında olacak kavga. Biz buna seyirci olmayacağız. Zaten kim kazanırsa, ikimizden birini almak için buraya gelecek.

Allah'ım!

Peki Atlas hile yapacak mı, onu söyle. Diğer dövüşlerinde hep bu yüzden kazandı.

Diğerlerinde yaptıysa bunda da elbette yapacak. Ekin'in hiç şansı yok.

Sana yemin ederim, sizi mahvedeceğim. Yok oluşunuzu izlemeden rahatlamayacağım. Bu kez bitecek, bugünden sonra sonuç ne olursa olsun Ekin'in canını yaktığınız için sizi öldüreceğim!

Sana söz veriyorum!

*
*

Bundan sonra bölümleri ne sıklıkla atarım bilmiyorum. Ders çalışmaya başladım ve bitirmem gereken bir kitabım daha var. Umarım ikisini de zamanında bitirebilirim.

Düşüncelerinizi alalım? :')

-

sarı

mayıs kasırgası - yarı textingWhere stories live. Discover now