destiny ಇ taekook ✔️

⍣11⍣

YN:Yorumları okuyunca o kadar mutlu oluyorum ki otuz iki diş dolanıyorum evin içinde, aşık oldum zannedecekler kcşabşskacls

꧁꧂

Jungkook

"Dokun derdim ama... Bir herkes bize bakıyor, iki sırtım kırıldı insen mi artık?"

"Ah, evet evet... İneyim ben" dedim sarışının sırtından atlarken. O sırada Ji-mong da ağaçtan adamlarının yardımıyla inmiş yanımıza gelmişti. Sarışına planını bozduğu için öfkeli gözüküyordu. Planın beni korkudan bayıltmak mıydı insafsız? O kadar adamın arasında ağladım çocuk gibi hala neyin öfkesi bu?

Beni kenara itti ve sarışının karşısına geçti

"Buyrun kime bakmıştınız?" dedi öfkeli sesiyle. Sarışın saygıyla eğildi.

"Merhaba, kafilenin lideriyle görüşecektim" dedi gülümseyerek.

"Benim kafilenin lideri" dedi Ji-mong göğsünü kabartarak. "Ne görüşeceksin benimle?"

"Filiniz size sorun çıkarıyormuş diye duydum. Deneyimim yok ama bir mahuttan teorik olarak öğrenmiştim fil bakımını, size yardımım dokunur diye düşündüm"

Sarışın kurduğu cümleyle tüm ilgiyi üzerine toplamıştı. Ji-mong'un yüz ifadesi bir anda değişti ve iki elini sarışının yanaklarına bastırıp bir balık gibi gözükmesine neden olduktan sonra

"Doğru mu söylüyorsun,evlat?" dedi. Bir yandan da sinirlerinin iyice yıprandığını belli eden kahkahalar atıyordu. "Doğru söylüyorsun değil mi? Lütfen doğru söylüyor ol." dedikten sonra kahkahaları hıçkırıklara dönüştü. Sarışına sıkıca sarıldı. Koskoca adam bağıra bağıra ağlıyordu. Anladım ki tek sinirleri bozulan ben değilim.

Onun açısından bakacak olursak; yıllardır ticaret yapan efendisine sadık başarılı bir tüccar. Ve efendisinin şımarık oğlu yüzünden tüm işleri bir anda sarpa sarıyor.

Sarışın da şaşkın bir şekilde Ji-mong'a kollarını sarmış, sırtını pat patlıyordu.

"Geçti... Geçti... Her şey güzel olacak" diyor bir yandan da etrafını sarmış olan kafile üyelerinin sorularını cevaplıyordu. Ji-mong ağlamalarını bastırdıktan sonra, sarışından uzaklaştı. Gülümseyerek konuşmaya başladı

"Öyleyse bu akşam, kurtarıcımızın şerefine bir eğlence düzenleyelim"

Kalabalıktan keyifli sesler yükseldi. Herkes beni unutmuş gibiydi.

O bu değil de bir dakika yaa!!! AZ ÖNCE BEN KENDİM DIŞINDA BİRİNE GÜZEL OLDUĞUNU MU SÖYLEDİM?!?

꧁꧂

"Hayır Jungkook, hayır! Kendine ihanet etmiş sayılmazsın. Öldüğünü ve onun da bir melek olduğunu düşünmüştün, yaşadığın büyük travmanın da etkisiyle bir göz yanılması yaşadın ve yanlışlıkla güzel olduğunu söyledin. Evet, evet böyle oldu."

"Hem güzel bile değildi ki, bir kere saçları keçe gibiydi. Bir de senin saçlarına bak, ipek gibi."

Her şeyi bir kenara bırakmış kendimi ikna etmeye çalışıyordum. İlk defa yanlışlıkla da olsa kendim dışında birini ciddi manada beğenmiştim. Bu benim için yeni bir şey ve tabi ki de beğendiğimi kabul etmeyeceğim.