⍣19⍣

1.2K 172 169
                                    

YN:1k olmuşuz 🎉🎉🎉
Teşekkür ederim hepinize 😘

Medya : Can Bonomo/Kapkara
Şarkıyla okursanız çok güzel olur, ben bölüme çok yakıştırdım.

Taehyung

Hanın soğuk duvarlarına çarpıp yankılanan ayak seslerimiz... Önümden büyük bir hızla ilerleyen Ji-mong ve kollarında uyuyan Jungkook'u sıkıca tutan Minhyuk arasında gidip gelen bakışlarımı Ji-mong'da durdurdum.

"Benim odamı Jungkook için hazırlayın, onunla beraber ilgileniriz değil mi Minhyuk?" diyen Ji-mong'a baktım şaşkınlıkla. Normalde sürekli uğraştığı, terslediği çocuğu öyle bir seviyor ki...

"Bakarız tabi ki efendim. Çok yorgun düşmüş, ciddi bir şeyi yok gibi ama ben yine de bir hekim çağırayım" diyen Minhyuk'a çevirdim bakışlarımı. Güçlü kollarında sarsmadan taşıdığı Jungkook, masum bir şekilde adamın kucağına sinmişti.

"Ş-şey efendi Ji-mong!" dedim telaşla. Sesimin yüksek çıkmasını engelleyememiştim. İki elimle birden ağzımı kapattım ama iş işten geçmişti.

"Niye bağırıyorsun Tae?!?" dedi Ji-mong gözlerini kocaman açıp bana bakarken. "Saat kaç haberin yok mu? Handaki herkes uyuyor. Az saygılı ol evladım. Yanında dura dura iyice bıldırcın yumurtasına benzedin. Tch tch tch..."

"B-ben..." dedim gözlerimi hanın duvarlarında gezdirirken.

"Sen???" dedi. Yorgun ve bıkmış gözüküyordu. "Üff Taehyung, konuşmayacaksan gidip yatacağım. Cidden!Nedir bu veletlerden çektiğim. Yok biri kaderim de kaderim diye tutturur öte ki çok seviyorum ama o peynir surata gitti diye kapımda ağlar."

Bize hiçbir şey anlamadığını belli eden bakışlar atan ve Jungkook'u taşıdığı için nefes nefese kalmış olan Minhyuk'a baktım panikle. İşaret parmağımla Jungkook'u işaret ederken çığlık attım

"Ben bakarım ona!" iki elimle ağzımı yeniden örttüm ama Ji-mong beni kulağımdan yakaladığı gibi odama doğru sürüklemeye başladı

"Minhyuk arkamızdan gel" verdiği emirle Minhyuk da peşimize takıldı. Odamın kapısını yavaşça açıp beni içeri soktu.

"Jungkook'u Tae'nin döşeğine yatır ve bir hekim bul" dedi. Hala kulağımı bırakmamıştı. Minhyuk odadan çıkınca kulağımı çekiştirmeye başladı

"Aklın nerde yine senin de bas bas bağırıp duruyorsun, seni saf velet" dedi kızgınlıkla.

"Ku-kulağım..." dedim kulağımı kurtarmak için ellerine yapışırken.

"O aklını azıcık kullanmayı deneyecek misin? Söyle" dedi çekiştirmeye devam ederken.

"Evet, evet! Çok iyi kullanacağım aklımı!" kulağıma uyguladığı kuvveti biraz azalttı

"Madem aklını isteyince kullanabiliyorsun, ne üzüp durdun bıldırcın yumurtasını aylardır. Çocuk öldü aşkından!" dedi kulağımı bırakıp popoma bir şaplak atarken. Bir elim kulağımda bir elim popomda acıyla yerimde zıplarken, umursamazsa bana döndü

"Ben gidiyorum o zaman, sen bakarsın Jungkook'a" dedi beni tepeden tırnağa süzerken.

"Ba-bakarım"

destiny ಇ taekook ✔️Where stories live. Discover now