4.KANLI OYUN

10.6K 592 269
                                    

Vatan uğruna can vermiş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz...

Rahat uyuduğumuz çoğu geceyi bizim için ölen insanlara borçluyuz. Borçluyuz çünkü biz çocuklarımıza sarılalım, biz rahat nefes alalım diye onlar çocuklarına sarılmaz. Tüm sevdiklerini geri de bırakarak canını feda eden kahramanların, ruhu şad olsun...

Bu hikâyede bulunan kurum, kuruluş ve kişilerin gerçeklikle alakası yoktu, tamamen kurmacadır. Bu kurgu, vatan uğruna can vermiş yeşil berelilere yazılmıştır.

 Bu kurgu, vatan uğruna can vermiş yeşil berelilere yazılmıştır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♧♧♧♧

Bölüm şarkıları:
Sena Şener- Porselen Kalbim
Vegon- Bana bakma öyle
Selçuk Baltacı- Haram
Uzunlar V1

Biri ölünce kol kırılır; yel içinde kalır derler. Biri şehit olduğunda ise ateş düştüğü yeri yakar derler...

Sıvasız, camında eskimiş bir Türk bayrağı asılı olan, eve düşer o ateş...

Yeşil bereliler; Ülkeyi karanlığa teslim etmeyecek olan, devletin çelik bileği; Şanlı Polis Özel Harekat.

83-89'dan, 73-34'ten tüm birimlere arz edilir; Polis Özel Harekat memuru Kerem Çiçek, Polis Özel Harekat; Başkomiser Yusuf Muhammed Akyüz Şehit düşmüştür.

Siz hiç el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu, bacağı parçalanan ya da uzuvlarından birini kaybeden birini sakinleştirmeye çalıştınız mı? Onu; şehit düşeceğinizi bilmenize rağmen, çok iyisin diye kandırmak devreliğin acı yanındandır.

Asena öyle yapmıştı, hayır oğlum. İyisin oğlum, hiçbir şeyin yok oğlum. Demişti ama kollarında son nefesini veren Kerem'i görünce çığlığı basmıştı.

O, hiç bilmezdi ki böyle şeyleri. Tek savaşmış; tek ölmüştü. Şimdi ise biri kollarında can vermişti. Genelde düşmanları kollarında can verirdi, silah arkadaşları değil.

Yaptığı şey bağırmaktı, acıyla bağırıyordu sadece. Kana bulunan elleri titriyordu, ağlamaktan sesi çıkmıyordu.

Gözyaşları Kerem'in yüzüne doğru düşürken göğüs kafesi daralırcasına bağırmaya devam ediyordu. Üzerinde öyle bir sorumluluk hissediyordu ki sanki tüm dünya üzerine çökmüş, kalkmıyordu. Kerem ve Yusuf'a baktıkça nefesi kesiliyordu. Bağırmak istese bile bağırmaya nefesi yetmiyordu. Hıçkırıkları, o köyde büyük bir sızıyla yankılanırken sağına soluna acıyla bakıp inliyordu. Üzerinde fiziksel değil, ruhsal derin bir acı hissediyordu.

Daha bu sabah yüzü parıl parıl parlayan Kerem, dizlerinde yatıyordu. Oğluna halı saha sözü veren Yusuf, son nefesini silah arkadaşının kollarında veriyordu.

KARTAL İHTİLALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin