18.VEDA VE VEFA

5.5K 348 187
                                    

"Şimdi sana güzel bir şey söylemek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim. Yine de gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek. Seni tanıdığıma sevindim, kendi çapımda." demiş Oğuz Atay Ve Cemal Süreyya'da eklemiş "Ben senin için okunacak kitaplar, anlatılacak hikayeler, altı çizili satırlar, güzel şarkılar ve rüyalar biriktiriyorum." Ve bende diyorum ki "Ben sana satırlar sayfalar dizerim tüm dünya okur imrenir de bir sen anlamazsın. Ama ben yine de sana, sen anlamadan seni anlatacağım..."

Aytekin Aytaş- O Yar Gelir

Aytekin Aytaş- O Yar Gelir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


^^

"İclal..." diye fısıldadı Taha.

İclal tepki vermedi daha doğrusu veremedi çünkü Taha'nın dizlerinde baygın yatıyordu, Taha usul usul yanağından okşuyor öpücükler konduruyordu ama bunları yaparken epey zorlanıyordu. Yaraları hiç olmadığı kadar taze ve tehlike içeriyordu ama şu an tek isteği İclal'in gözlerine bakıp huzur bulmaktı.

Ellerini saçlarında gezdirirken İrem herkese tek tek çemkiriyordu, "Ya siz nasıl böyle bir şey yaparsınız!? Hiç düşünmediniz mi ne hala geleceğimizi?" hepsi kollarını göğsünde kavuşturmuş başları önde öylece duruyordu, İrem susmadı.

Kaan'i işaret eder gibi yapıp "hadi bunların kalbi yok, peki sen Asena? Biz senin dostunuz!" diye bağırdı, Baybars İrem'in önüne gelip ellerini İrem'in omuzuna yerleştirdi.

"İrem, Taha'ya ikinci saldır olmaması adına bunu yapmak zorundaydık. Bir ölüm daha kaldıramayız." dedi, İrem çatık kaşlarla bakıp burnunu çekti ve başını hafif eğip hafifçe salladı.

"Anlıyorsun değil mi?" diye tekrar etti.

İrem konuşmak için dudaklarını aralarken İclal'in mırıltısı duyuldu ve herkes sustu.

"Bu bir rüya değil mi? Bana veda etmeye mi geldin?" diye mırıldandı.

Taha buruk bir şekilde gülümsedi ve İclal'in saçlarını sevmeye devam etti, İclal elini Taha'nın yüzüne doğru uzatıp dokundu çünkü dokununca kaybolacağını düşünüyordu ama kaybolmadı, hatta Taha o eli tutup öptü.

"Özür dilerim, gerekliydi." dedi Taha.

İclal gözlerini tamamen açıp yattığı yerden doğruldu, o sırada tim bulundukları yerden tamamen çıkıp onları baş başa bırakmıştı. Sessizlik oldu, İclal kendisini korkunç bir uykudan uyanmış gibi hissediyordu, sağına soluna bakındı ve ayaklarını yere doğru koydu.

"İclal." diye seslendi, ismini söylerken sanki bin tane İclal çıkıyordu ağzından, o kadar aşkla söylüyordu...

İclal ayağa kalkıp sağına soluna dönüp durdu, Taha tam arkasındaki koltukta oturuyordu ama buna inanamıyordu.

"İclal ben buradayım, gerçeğim." İclal tekrar ismini duyduğunda gözlerini kapattı ve elini sıkışıp tekleyen kalbinin üzerine koydu. Taha bir elini koltuğa bir elini göğsünün üstündeki yaraya koyup ayağa kalktı, canının yandığı dişlerini sıkmasından belli oluyordu ama İclal'e dokunmak sarılmak istiyordu.

KARTAL İHTİLALİWhere stories live. Discover now