"Biz Kartalız...Ölüm kokarız, barut kokarız, kan kokarız anlıyor musun? Bu yuvaya girmek ölüm demek!"
Genç kadın dolu gözlerle buruk bir şekilde tebessüm etti. Kendini büyük bir arzuyla ölümün kollarına bırakmaya razıydı; kendini yuvaya adamaya hazı...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
İREM&KAAN🪖🥼
Gökyüzü kararı, mavi siyaha döner Yıldızlar yine de kafa tutar, Parlar senin için...
Gece yarısı Kütüphanesi-Matt Haig
♧♧♧♧ Nayino: Sevdiğim, sevdiceğim...
Bu bölüm sevdiceğim olan, canım arkadaşım @zensandra için 🫠
Biliyorum uzun zamandır bölüm atmıyorum, bundan sonra dikkat edeceğim aşklarım, iyi okumalar. Lütfen yorum yapıp yıldızlayın, fikirleriniz benim için önemli 🥹 İyi okumalar hamsilerin🫠🐟
30 Ağustos -2008- İstanbul- Çamlıca Tepesi-
"Baybars, ay yavaş! Açabilir miyiz artık gözlerimi!" Diye sitem etti genç kız, adımladıkları yer yokuş olduğu için nefes nefese kalmıştı, arkadan gözlerini kapatan Baybars'ta işin cabasıydı.
"Bekle, az kaldı Rapunzel." Dedi Baybars, sesindeki neşe ve heyecanı, genç kız kalbinin en derininde hissediyordu. Kulağına dolan müzik tınısı ile gülümsedi. Ayten Alpman- Ben varım, çalıyordu. Genç kızın heyecandan kulakları ağzına varmıştı, olduğu yerde tepindi, "Baybars aç artık gözümü, heyecandan bayılacağım şimdi."
Baybars durdu ama ellerini gözlerinden çekmedi, onunda yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Masmavi gözleri tenine çarpan güneş ışıklarıyla birlikte parlıyordu, alnına düşen dalgalı saçlarını tek eliyle geriye yatırdı, öbür eliyle hala kızın gözlerini kapatıyordu.
"Açıyorum..." Dedi, kız ellerini birbirine çarpıştırdı, "aç!" Diye bağırdı, resmen karnında kelebekler uçuşuyordu, gerçi Baybars yanında olduğu her an kelebek gibi uçmak istiyordu...Baybars demek onu çok için yaşamaktı, hayata bambaşka bakmaktı, gözden çıkarılmamaktı...
Baybars ellerini yavaşça gözlerinden çekti ve heyecanla dudaklarını ısırdı, bir elini beline koyup bir elini ensesine götürdü. Genç kıza öyle büyük bir tutku ve heyecanla bakıyordu, genç bir kız gibi heyecanlanıyordu o da... Baybars Kılıç, Çamlıca lisesinin Romeo'suydu...
Genç kız ağzı açık bir şekilde gördüğü görüntüye bakıyordu, bir eli kalbinde bir eli ağzındaydı. Kırmızı kare bir örtü üzerinde Asena'nın en sevdiği pasta, bisküvili pasta vardı, pastanın yanında minik bir hediye kutusu ve minik bir radyo vardı. Çamlıca tepesindelerdi. Tüm Üsküdar ayaklarının altındaydı hatta köprü bile gözüküyordü, etrafta yemyeşil çimlerle kaplıydı ve kuşların cıvıldayan sesi yüreğinin ritmine eşlik ediyordu. Gözleri doldu, bellerinde hissettiği ellerle ile gözlerini yumdu. Huzurla, aşkla yumdu...
