"Biz Kartalız...Ölüm kokarız, barut kokarız, kan kokarız anlıyor musun? Bu yuvaya girmek ölüm demek!"
Genç kadın dolu gözlerle buruk bir şekilde tebessüm etti. Kendini büyük bir arzuyla ölümün kollarına bırakmaya razıydı; kendini yuvaya adamaya hazı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SevgiIim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim EIimde uçuk mavi bir kaIem cebimde iki paket sigara Hayatımız geçiyor gözIerimin önünden Çıkıp gitmeIerimiz, su içmeIerimiz, öpüştükIerimiz "AğIarım akIıma geIdikçe..." ♧♧♧
Dinlecek şarkılar: Deniz Tekin-Sezenler olmuş/ Gece yolcuları- Meyhaneler sen/ Madrigal- Seni dert etmelere/ Dedublüman-çözemezsin/ Sertap Erener- Bir çaresi bulunur/ Bergen- Sen affetsen ben affetmem
♧♧♧♧♧
Kimi savaşlar yalnızca bedenler arasında yapılmaz, bazı savaşalar ruhlarla yapılır ve inanın bedensel savaşlardan daha fazla ölü olur...
"Baybars..." dedi titrek bir sesle. Rüzgâr sert bir biçimde esiyor ve saçlarının yüzüne çarpmasına sebep oluyordu. Sanki zaman durmuş sadece kalp atışları duyuluyordu, ortada yalnızca rüzgar ve ağaçların hışırtı sesi vardı, arkadan gelen çakal ulumaları işin çabasıydı.
Baybars kendini yana doğru attı, kesik kesik nefes alıyor dudaklarından iniltiler dökülüyordu. Terörist vurulmuştu.
Baybars Önce gözleriyle baştan aşağıya Asena'yı kontrol etti, iyi olduğundan emin olunca başını geriye doğru yaslayıp derin derin nefes aldı. Asena koşar adım Baybars'ın yanına gitti. Yüzünden endişesi okunuyordu, görünürde bir şey yoktu. Elini uzattı, Baybars'ta uzattığı elini tutup ayağa kalktı ama kalkması ile olduğu yere geri düşmesi bir oldu. Kendisiyle birlikte Asena'nın da düşmesine neden olmuştu.
Asena, Baybars'ın tam üzerine düşerken Baybars hızlı hızlı nefes alıp veriyordu, yüzünü sanki canı yanıyormuş gibi buruşturuyordu. Asena panikle Baybars'ın üzerinden kalktı, ikisinin üzerinde çamur olmuştu ama Asena hala ne olduğunu anlamamıştı, ellerinin ovuşturup elindeki toprak parçalarından kurtuldu.
Asena gözleriyle Baybars'ı süzdü, her şey iyi gözüküyordu ta ki başını sağ çevirip yerdeki teröristin elindeki kanlı bıçağı görene kadar. Gözleri korkuyla açıldı, Baybars'ın yanına çöküp gözleriyle vücudunu baştan aşağıya tekrar süzdü ama karanlık olduğu için bir şey göremiyordu. Baybars karnı ve kasıklarının arasında feci bir yanma hissediyordu, elini kasıklarının yukarısına doğru götürdü ve oradaki sıcak sıvı yayılmasını hissetti. Zaten eli temas edince daha fazla yanmaya başlamıştı.
"Bıçaklamış!" dedi Asena panikle. Baybars başını hafif kaldırıp yüzünü ekşiterek baktı, "Şaka yapıyorsun ya! Nasıl çözdün?" diye sordu. Asena kaşlarını çatarak Baybars'ın omuzundan itekledi, "Geri zekalı!" Endişe etmeye bile gelmiyordu bu adam.
Parmağını Baybars'ın yüzüne doğru salladı, bu herif bu halde bile kasıntılığından ödün vermiyordu. "Bana bak laf sokup durma, sağlam kalan yerini de ben bıçaklarım!"
