"Biz Kartalız...Ölüm kokarız, barut kokarız, kan kokarız anlıyor musun? Bu yuvaya girmek ölüm demek!"
Genç kadın dolu gözlerle buruk bir şekilde tebessüm etti. Kendini büyük bir arzuyla ölümün kollarına bırakmaya razıydı; kendini yuvaya adamaya hazı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En karanlık an Şafak sökmeden önce ki andır.
Paulo Coelho- Simyacı
Eğer bir insan denge istiyorsa zıtlıklarla dolu olan ortamın en derin mayası haline gelebilir. Fakat evren size dengenin yanında zıtlığı ve aşkı sunarsa, dengeyi ne o mayanın içine katabilirsiniz ne de o maya olabilirsiniz. Baybars tam olarak bunun ortasındaydı. Dengeyi terk edemezdi ama geçmişini tam karşısında bulmuşken onu nasıl itebilirdi? Karşısındaki kadın hayatına dahil olduğundan beri şafağın sökmesini bekleyen bir yolcuya dönüşmüştü..
Baybars önce korku dolu gözlerle Asena'ya baktı, duyduklarını idrak etmesi birkaç saniyesini almıştı. Hastane de bir bomba vardı ve belki de patlamasına dakikalar kalmıştı. Asena oturduğu yerden kalkıp kendi etrafında korkuyla dönmeye başladı. Baybars'a nazaran daha gergindi çünkü Baybars hala bir blöf olabileceğini düşünüyordu, Asena ise bunun blöf olmadığını bilecek kadar Alex'i iyi tanıyordu.
Asena, Baybars'a doğru dönüp "yüzlerce hasta vardır burada!" diye bağırdı. Baybars ise o esna da eliyle burun kemerini sıkıp bir şeyler düşünüyordu. Asena gözlerini kırpmadan Baybars'a kilitlendi, Baybars'ta gözlerini bir saniyeliğine Asena'ya kilitledi, Asena bir plan bir cevap duymak isterken Baybars çoktan her şeyi kurmuştu. "Birazdan yapacağım şey için cıyaklama." dedi ve ani bir hareketle Asena'yı kollarının arasına aldı. Bu bir bahane(!)
"ALO!BOMBA VAR!" diye bağırdı.
Baybars koluyla kapıyı açarken Asena'nın cıyaklamasına karşı derin bir nefes alıp verdi, "Allah'tan cıyaklama dedim!"
Asena sinirle Baybars'ın tişörtünden çekip yüzüne yaklaştı, "sakat değilim! Aklım da yerinde. Senin yardımına benim değil, insanların ihtiyacı var."
Baybars önce Asena'nın elleriyle kavradığı tişörtüne baktı, ardından bakışlarını yüzüne çevirdi. Gözleri bir bıçaktan daha keskin bakıyordu. Hayır demeye lüksü yoktu, sanki hayır derse Asena kafasıyla burnunun üzerine oturtacakmış gibiydi.
Başını salladı, "başını belaya sokma tamam mı? Ben bizimkilere haber vereceğim."
Asena Baybars'ın yakasını bıraktı ve başını salladı, "insanları nasıl hızlıca çıkaracağız?" diye sordu. Baybars usulca Asena'yı indir ama bir eli hala belindeydi ve ona destek sağlıyordu.
Baybars resepsiyona doğru döndü, "Hastaneyi boşaltabilir miyiz?! Acil durum!"
Kadın çok umursamamış bir tavırla , "niye ayol? bomba mı var?" diye sordu. Alay ederken hedefi 12'den tutturduğunu bilmiyordu. Baybars bu isabete karşı yüzünü ekşitip başını hafifçe salladı, " evet."
