52

5.8K 660 571
                                    

ERDEM

Kucağımdaki Ece'yi revire getirdiğimde sedyenin üzerine bırakırken sinirden titreyen ellerimle yarasını temizlemek için malzeme aramaya başlamıştım. Dizinde kesik vardı ve kanıyordu. O şerefsizi gebertmek istiyordum. Nasıl olurda benim gözümden bile sakındığım kıza bunu yapabilmişti?! Tam bir zengin züppesiydi. Hele Ece... O ne diye aşık olmuştu ki bu piçe?! Elimden hiçbir şey gelmiyordu. O kadar kuvvetiydi ki sevgisi... Sonat bunu hak etmiyordu.

"Erdem ne olur abime söyleme olur mu? Aramızda kalsın."

Sıkıntılı bir nefes verdim. Efe bunu öğrenirse önce Sonat'ın ağzını burnunu dağıtır, sonra Ece'yi azarlardı. Ve sinirlendiği zamanlar ağzından çıkanı kulağı duymuyordu. Öz kardeşini bile üzebiliyordu.

"Hiçbir zaman vazgeçmeyeceksin demi?"

Başını iki yana sallarken dolan gözleriyle beraber "Elimden gelmiyor ki..." diye mırıldandı. Onu bu halde görmek kahrediyordu beni. Pansuman malzemelerini kenara bırakırken gözyaşlarını sildim ve sımsıkı sarıldım. Ben o pisliğin aksine tipine değil, kalbine bakıyordum. Gözümde dünyanın en güzel ve iyi kızıydı. Kötülük yoktu hiç içine. Tamamen masumdu. Sadece çok seviyordu. Abisi de bende elimizden geleni yapmıştık. Fakat aşkından bir türlü kurtulamıyordu.

Bense sevdiğim kızın, omzumda başkası için gözyaşı dökmesini seyrediyordum öylece.

"Tamam söylemeyeceğim. Ağlama daha fazla. Hadi yaranı temizleyelim sümüklü."

Başını kaldırıp "Çok iğrenç görünüyorum. Değil mi?" Diye sordu safça. Sonra burnunu çekti. Bu haline kıkırdarken "Değil." Diye yanıtladım. "Sen dünyanın en güzel kızısın."

"Yalancı..."

"Biliyor musun? Güzelliği ancak bakmayı bilen görebilir. Sonat'dan bunu bekleme. Ancak suratına badana yapanları beğenir o it. Ne için biliyor musun? Boyadan anlıyor sadece, kalpten değil."

Zar zor gülümsemeye çalışırken yanağını okşamamla bu defa o sarıldı sıkı sıkıya. Kokusunu doya doya içime çektim. Ona onu sevdiğimi söyleyemezdim. Efe öğrenirse bir daha yüzünü görmeme izin vermezdi. Hem kafasını da karıştırmak istemiyordum. Şu anda gönlü başka birindeyken itiraf edemezdim ki... Çok çaresizdim.

Zaten Efsun'dan da zerre kadar hoşlanmıyordum. Onunla işi olan Efe'ydi.

Ben sadece Ece'yi seviyordum.

Tek istediğim oydu.

"Seni çok seviyorum Erdem. İyi ki benim arkadaşımsın..."

Fakat onun gözünde sıradan bir dosttan öte değildim.

itiraf sayfası. [yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin